Haberler

İzmir'deki "Berkin Elvan Eylemi"Ne İlişkin Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gezi odaklı eylemlerde yaralanarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölümünün ilk yıl dönümü nedeniyle İzmir'de düzenlenen eylemlere katılarak, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefet ettikleri gerekçesiyle haklarında 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası istenen 24 kişinin yargılandığı davanın görülmesine başlandı.

Gezi odaklı eylemlerde yaralanarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölümünün ilk yıl dönümü nedeniyle İzmir'de düzenlenen eylemlere katılarak, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefet ettikleri gerekçesiyle haklarında 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası istenen 24 kişinin yargılandığı davanın görülmesine başlandı.

İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 16 sanık ve avukatları katıldı.

Sanıklardan Canberk A, demokratik hakkını kullandığını, bireysel olarak bu anmaya gittiğini, çıkan olaylarda kaçmak isterken biber gazından etkilendiğini, orduevi duvarına yaslandığında polislerin gözaltına aldığını, polislerin "dağılın" anonsu yapmadığını iddia etti.

Eyleme katıldığını belirten sanıklardan Pelin G. ise yürüyüşün amacından saptığını gördüğünde oradan ayrılmak istediğini, çok yoğun biber gazı atıldığını, bu nedenle nefese almakta güçlük çektiğini, duvara yaslanıp nefes almaya çalıştığı sırada polisin ona vurmaması için engel olduğunu ifade etti.

Sanıklardan Sinan D, yürüyüşün önündeki grubun polise taş atmaya başlamasıyla ortalığın bir anda karıştığını, oradan uzaklaşmak için kaçmaya başladığını, bir apartmanın  sekizinci katına çıktığını, 4 polisin bulunduğu yere gelip dayak atarak aşağıya indirdiğini ileri sürdü.

Diğer sanıklar da polisin kendilerine hiçbir uyarı yapmadan gaz atıp su sıktığını, kaçmaya çalışırken de şiddet kullanarak gözaltına alındıklarını iddia etti.

Polislerin anlatımları

Tanık polis memuru Barış Yavuz Aslan, eylem sırasında TOMA'nın içinde bulunduğunu, camları telle kapalı olduğu için ve grup kalabalık olduğundan sanıkların hiçbirini tanıyamadığını söyledi.

Hakim Hüseyin Koç'un müdahale öncesi polisin "dağılın" anonsunun yapıp yapmadığını sorması üzerine Aslan, "Her zaman dağılın anonsu yapılır, sonra müdahale edilir. Bu olayda da müdahale öncesi anons yapıldı" dedi.

Telsizden müdahale anonsu yapılınca su sıktığını belirten Aslan, atılan cisimlerden TOMA'nın zarar gördüğünü, bu zararı veren kişilerden şikayetçi olduğunu ancak zarar veren kişileri tanımadığını, salondakilerin zarar verenler olup olmadığını bilmediğini söyledi.

Sanık Avukatı Dinçer Çalım, sanıkların kamu malına zarar verdikleri iddiasıyla değil, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefetten yargılandıklarını, iddianamede şiddete başvurdukları iddiasının bulunmadığını, bu nedenle tanığın şikayetinin geçersiz olduğunu savundu.

Avukat Hatice Kılınç da polisin şiddet uygulayarak gözaltı işlemi yaptığını, salonda bulunanların sanık değil mağdur olduğunu, asıl yargılanması gerekenlerin salonda bulunmadığını ileri sürerek sanıkların beraatini istedi.

Hakim, gelmeyen sanıkların zorla getirilerek ifadelerinin alınması için duruşmayı Kasım ayına erteledi.

Gezi Parkı odaklı eylemler sırasında yaralanarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Bekir Elvan'ın ölümünün yıl dönümünde, Cumhuriyet Bulvarı'nda toplandıktan sonra Konak Meydanı'na yürümek isteyen ve uyarılara rağmen dağılmayan gruba polis müdahalede bulunmuş, göstericilerin bir kısmı gözaltına alınmıştı. Gösteriye katılan ve kimlikleri belirlenen 24 şüpheli hakkında, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan 1 ile 3 yıl arası hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Kaynak: AA / Yerel
title
Close