İzmir'de Baraj Gölünde Ölü Bulunan Kadın

İzmir'in Menderes ilçesindeki Tahtalı Barajı'nda, 2011 yılı temmuz ayında boğulmuş olarak bulunan 3 çocuk annesi Neslihan Adıgüzel'i (26), "aile meclisi" kararıyla öldürdükleri iddiasıyla tutuklu yargılanan 3 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Davada tutuksuz yargılanan 5 sanık ise beraat etti.

İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu sanıklar Fesih Adıgüzel, Nezih Adıgüzel, Hüseyin Anuk, tutuksuz sanıklar Ahmet Adıgüzel, Abdullah Adıgüzel, Mahmut Adıgüzel, Bedran Adıgüzel ve Şeref Adıgüzel ile tarafların avukatları ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına avukat Pınar Melli katıldı.

Öldürülen Neslihan Adıgüzel'in eşi tutuklu sanık Nezih Adıgüzel, duruşmadaki ifadesinde, olaydan bir gün önce ağabeyi Fesih'in kendisini aradığını, eşi Neslihan'ın bir randevuevinde çalıştığını söylediğini, bu durumu ağabeyine telefonla bildiren kişinin verdiği Buca'daki adrese gittiklerini ve eşini bu adresten alarak annesinin evine bıraktıklarını öne sürdü.

Daha sonra eşinin ağabeyi Hüseyin Anuk ile buluştuklarını ve ne yapacaklarını konuştuklarını anlatan Adıgüzel, "Önce boşanacağımı söyledim. Ama sonra bundan vazgeçtim, 3 çocuğumuz vardı. Başka bir yere taşınmaya karar verdim" dedi.

Adıgüzel, ertesi sabah eşiyle Gaziemir'de buluşarak bir eve bakmaya gittiklerini, dolmuşla merkeze döndüklerini, bu arada eşinin, ablasına gideceğini söyleyerek dolmuştan indiğini, sonrasında eşinin kaçırıldığı yönünde bilgi geldiğini ve bir süre sonra polis tarafından gözaltına alındıklarını, ertesi gün eşinin suda boğulduğunu öğrendiklerini söyledi.

-"Dengesini kaybedip suya düştü" iddiası-

Sanık Fesih Adıgüzel ise yengesi Neslihan Adıgüzel ile durumu konuşmak üzere Menderes'teki Tahtalı Barajı civarına gittiklerini söyledi.

Kayalıkların üzerinde otururken bu konuyu kimlerin bildiğini sorduğunu, bunun üzerine yengesi ile tartıştıklarını belirterek, "Ben de sinirlendim. Bir an dövmek için yeltendim, o da ayağa kalkmıştı. Dengesini kaybetti ve suya düştü. Yüzme bilmem. Etrafta çalı çırpı bakındım bulamadım. Gözümün önünde çırpına çırpına biraz daha ileriye doğru gitti. Çırpına çırpına öldü. Yanımda başka kimse yoktu" dedi.

Fesih Adıgüzel, olaya ilişkin bir aile meclisi toplantısı olmadığını, telefonla kimseden talimat da almadığını ileri sürerken, diğer sanıklar da suçlamaları reddetti.

-Cezalarda indirim uygulanmadı-

Cumhuriyet savcısı İbrahim Engin, sanık ifadelerinin ardından okuduğu mütalaasında, 3 tutuklu sanık ile 5 tutuksuz sanığın "töre saiki ile adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını talep etti.

Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından, tutuklu sanıklar Nezih Adıgüzel, Fesih Adıgüzel ve Hüseyin Anuk'u, indirim yapılmaksızın Türk Ceza Kanunu'nun "kasten adam öldürme suçunu düzenleyen 82/1 maddesine göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Davada tutuksuz yargılanan 5 sanık ise haklarında suç delili tespit edilmediği gerekçesiyle beraat ettirildi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına davaya katılan avukat Pınar Melli, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, davada beraat eden sanıkların da ceza alması gerektiğini savunarak, kararı temyiz edeceklerini belirtti.

-Olay-

İzmir'de 2011 yılının Temmuz ayında, 155 Polis İmdat telefonuna, Buca ilçesi Gediz Semti 677 Sokak'taki bir evde kavga olduğu ihbar edilmiş, olay yerine giden polis, kimseye rastlamazken, komşuları evde yaşayan çiftin tartışıp kavga ettiklerini ve ayrıldıklarını belirtmişti. Polis ekipleri, bu gelişme üzerine bölgeden ayrılmış, ancak bir süre sonra aynı sokakta bir kadının kaçırıldığı ihbarı yapılmış, olayı soruşturan polis, mobilya işçisi Nezih (28), ağabeyi Fesih Adıgüzel (32) ve Hüseyin Anuk'u (30) gözaltına almıştı.

Kaçırıldığı bildirilen kadın, 1 gün sonra Tahtalı Baraj Gölü'nde boğulmuş olarak bulunmuştu.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, 3 çocuk annesi 26 yaşındaki Neslihan Adıgüzel'in ölümüyle ilgili olarak kocası Nezih Adıgüzel, ağabeyi Hüseyin Anuk, kayınbiraderi Fesih Adıgüzel hakkında "kasten adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Soruşturmayı yürüten savcı, genç kadının ölüm kararını verdiklerini iddia ettiği aile üyelerinin de müebbet hapis cezasıyla yargılanmasını istemişti.

Muhabir: Gülcan Kaplan / Ufuk Kırabalı

Yayıncı: Şükran Yücel - İZMİR