İzmir'de Baraj Gölünde Ölü Bulunan Kadın

İzmir'in Menderes ilçesindeki Tahtalı Barajı'nda, geçen yıl temmuz ayında boğulmuş olarak bulunan 3 çocuk annesi Neslihan Adıgüzel'i (26), "aile meclisi" kararıyla öldürdükleri iddia edilen 3'ü tutuklu, 8 sanığın yargılanmasına başlandı.

İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Fesih Adıgüzel, Nezih Adıgüzel, Hüseyin Anuk ile tutuksuz yargılanan Ahmet Adıgüzel, Abdullah Adıgüzel, Mahmut Adıgüzel, Bedran Adıgüzel ve Şeref Adıgüzel ile avukatları katıldı.

Ölen kadının eşi tutuklu sanık Nezih Adıgüzel savunmasında, olaydan bir gün önce ağabeyi Fesih Adıgüzel'in kendisini aradığını ve eşinin bir randevuevinde çalıştığını söylediğini ve bunun üzerine bu durumu ağabeyine telefonla bildiren kişinin, Buca'da verdiği adrese gittiklerini anlattı.

Burada eşini başka bir kadınla uygunsuz bir vaziyette bulduğunu ileri süren Adıgüzel, bunun üzerine önce boşanmaya karar verdiğini ancak daha sonra üç çocuğunu düşünerek bundan vazgeçerek başka bir yere taşınmayı düşündüğünü ifade etti.

Nezih Adıgüzel, bu olayın ardından eşinin ablasının yanına gitmek için yanlarından ayrıldığını belirtti. Ağabeyi Fesih ile kayınbiraderi Hüseyin Anuk'un, eşini geri getirmek için bulunduğu yere gittiklerini ve bir süre sonra eşinin ailesinden onun kaçırıldığı yönünde haber geldiğini anlatan Adıgüzel, bu gelişme üzerine ağabeyi ve kayınbiraderi ile birlikte polis tarafından gözaltına alındıklarını ve bir gün sonra eşinin suda boğulmuş olarak bulunduğunu öğrendiklerini ifade etti.

-"Dengesini kaybedip göle düştü"-

Sanık Fesih Adıgüzel de olayın kardeşinin anlattığı şekilde geliştiğini, Hüseyin Anuk'la beraber, yengesi Neslihan Adıgüzel'i ablasının evinden aldıklarını, bir süre sonra erkek kardeşi Hüseyin'in araçtan indiğini, kendisinin de yengesiyle durumu konuşmak üzere Tahtalı Baraj Gölü civarına gittiklerini aktaran Adıgüzel, burada bir süre kayalıkların üzerinde oturarak konuyu konuştuklarını söyledi.

Bu sırada yengesinin kendisine "Benim kocam var, sen bana soru soramazsın. Sen önce kendi karına bak, asıl o bu işleri yapar" dediğini ifade eden Adıgüzel,

"Ben de sinirlendim. Bir an dövmek için yeltendim. O da ayağa kalkmıştı. Dengesini kaybetti ve suya düştü. Yüzme bilmem. Etrafta çalı çırpı bakındım bulamadım. Gözümün önünde çırpına çırpına biraz daha ileriye doğru gitti. Çırpına çırpına öldü. Yanımda başka kimse yoktu" diye konuştu.

Adıgüzel, olaya ilişkin bir "aile meclisi" toplantısı olmadığını, telefonla kimseden talimat da almadığını ileri sürdü.

Diğer sanıklar da suçlamaları reddettiler.

Dosya kapsamı ve mevcut delil durumunu göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

-Olay-

Geçtiğimiz temmuz ayında, 155 Polis İmdat telefonuna, Buca ilçesi Gediz Semti 677 Sokak'taki bir evde kavga olduğu ihbar edilmiş, olay yerine giden polis, kimseye rastlamazken, komşuları evde yaşayan çiftin tartışıp kavga ettiklerini ve ayrıldıklarını belirtmişti. Polis ekipleri, bu gelişme bölgeden ayrılmış ancak bir süre sonra aynı sokakta bir kadının kaçırıldığı ihbarı yapılmış, olayı soruşturan polis, mobilya işçisi Nezih (28), ağabeyi Fesih Adıgüzel (32) ve Hüseyin Anuk'u (30) gözaltına almış.

Kaçırıldığı bildirilen kadın, 1 gün sonra Tahtalı Baraj Gölü'nde boğulmuş olarak bulunmuştu.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, 3 çocuk annesi 26 yaşındaki Neslihan Adıgüzel'in ölümüyle ilgili olarak kocası Nezih Adıgüzel, ağabeyi Hüseyin Anuk, kayınbiraderi Fesih Adıgüzel hakkında "kasten adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Soruşturmayı yürüten savcı, genç kadının ölüm kararını verdiklerini iddia ettiği aile üyelerinin de müebbet hapis cezasıyla yargılanmasını istemişti.

- İZMİR