Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti: Müdür hakkında suç duyurusu

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat gönderen müdür için suç duyurusu

İstanbul Barosu'na Tepki Diyarbakır'dan

İstanbul Barosu'na Tepki Diyarbakır'dan
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aktar, Silvan'da 13 askerin şehit edilmesini kınayan İstanbul Barosu'nun yaptığı açıklamaya tepki gösterdi.

Diyarbakır'da, KCK/TM davaları kapsamında tutuklu bulunan milletvekillerini ziyaret eden İstanbul Barosu'na bağlı bir grup avukat ile Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Silvan'da 13 askerin şehit edilmesini kınayan İstanbul Barosu'nun yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Aktar, "Ölümlerin, bu ülkede birileri tarafından bir ırkçı saldırganlığa gerekçe yapılmasını da esefle karşılıyoruz. Hele hukuk kurumlarının bu tür bir saldırganlığı haklı ve meşru göstermeye yönelik açıklamaları da bizim içimizi de yaralıyor" dedi.

İstanbul Barosu'na bağlı bir grup avukat, BDP'nin desteğiyle seçilen PKK'nın gizli şehir yapılanması KCK/TM davaları kapsamında tutuklu bulunan milletvekillerini ziyaret etti. Aralarında Çağdaş Avukatlar Grubu, Katılımcı Avukatlar Grubu, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ile Çağdaş Hukukçular Derneği üyelerinin bulunduğu avukatlar, cezaevine gitmeden önce Diyarbakır Barosu binasında basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında konuşan Katılımcı Avukatlar Grubu üyesi Bahri Bayram Belen, hukukun ve yasaların yanlış uygulanması nedeniyle, toplumsal barışla ilgili bir tıkanıklıkla karşı karşıya kaldıklarını savundu. Tıkanıkların ciddi çatışma ve uyuşmazlıkları da beraberinde getirdiğini söyleyen Belen, "Gerek Silvan'da ki ölen genç yurttaşlarımız, Silvan'daki olaydan önce devam eden barış sürecine karşın sürdürülen askeri operasyonlarla ölen Kürt çocuklarımızın barışa ve Kürt ile Türk halkının bir arada yaşama sürecine ciddi olumsuz etkileri vardır" dedi.

BAHRİ BELEN'DEN HÜKÜMETE VE PARLAMENTOYA ÇAĞRI

Belen, BDP il binalarına yapılan saldırılara tepki göstererek şöyle dedi: "Biz burada halkımıza bir arada yaşamak zorunda olan bu iki halkın esenliği ve geleceği için soğukkanlı, hoşgörülü olmaya davet ediyoruz. Hem de devleti ve devletin bütün güçlerini parlamentoyu, hükümeti, yürütmeyi ve hatta yargıyı bu gelinen çatışma ortamından kurtaracak çabalar göstermeye davet ediyoruz.

Bu ferasetten uzak bazı hukuk kurumlarının bu olayları yeni bir çatışmanın merkezi haline getiren ve bu çatışmayı körükleyen açıklamaları ise üzüntü vericidir. Bu iki halkın bir arada yaşama zorunluluğu acıktır. Hükümetin gelişen olaylar karşısında daha inisiyatifli, daha ciddi bir tutum alması ve olayları önleyici bir siyaset yolunu gütmesi beklediğimiz bir şeydir. "

İstanbul Barosu'nun, Silvan'da 13 askerin şehit olduğu PKK saldırısını kınayan açıklamasına da tepki gösteren Belen, "İstanbul Barosu'nun gelin bu noktaya ilişkin yaptığı son açıklamayı da kaygı ile izlemekteyiz" dedi.

AKTAR: HUKUKÇULARI VİCDANLARI YÖNETİR

Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar da, ülkenin vicdanlı ve özgürlükten yana hukukçulara ihtiyacı olduğunu söyledi. İhtiyaçları olanın seslerini çıkmasını sağlayan araçlara sahip olmak olduğunu ifade eden Aktar şöyle konuştu: "Özelikle son Silvan'daki çatışma ve ölüm haberleri üzerine ülke yeniden gerildi. Her ölüm insanlığımızdan bir şey götürüyor.

Biz bu coğrafyada yıllardın binlerce ölüme tanıklık eden, bunu acısını yaşayanlar, bu acının ne olduğunu herkesten daha iyi bilir. Ancak bu ölümlerin, bu ülkede birileri tarafından bir ırkçı saldırganlığa gerekçe yapılmasını da esefle karşılıyoruz. Hele hukuk kurumlarının bu tür bir saldırganlığı haklı ve meşru göstermeye yönelik açıklamaları da bizim içimizi de yaralıyor.

Bunu da cidden çok üzüntüyle ve hayretle karşılıyoruz. Hukuk örgütlerinin, hukukçuların, onların yönetmesi gereken tek şey vicdanlarıdır. Buna inanıyorum. Bizde vicdanımızın sesini bu ülkede eğer yükseltirsek, ölümü değil yaşamı kutsarsak, yaşama hakkını kutsarsak, inanıyorum ki bu ülkede bu kardeşlik bağını Kürtlerin Türklerin bütün bu ülkede yaşayan bütün etnik grupların dinsel inançları farklı siyasal görüşteki insanların kardeşlik bağlarını ve duygularını daha çok güçlendirmiş oluruz. "

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Yerel
title