İş Kazalarının Önlenmesinde Stratejik Konu, Eğitim"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Lütfi İnciroğlu,"İş kazalarının yüzde 79'unun kişi hareketlerinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu bakımdan iş kazalarını önlemede, davranış değişikliğinin sağlanmasında stratejik konu, eğitimdir" dedi.

İnciroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Soma'daki maden faciası dışında Türkiye'de son yıllarda iş kazalarının azaldığını söyledi.

Bakanlığın, çalışanların ruh ve beden bütünlüğünü korumaya yönelik tedbirler aldığını anlatan İnciroğlu, iş risklerini azaltmayı, tehlikeleri ortadan kaldırmayı, çalışanları iş ve meslek hastalıklarına karşı korumayı amaçladıklarını belirtti.

İnciroğlu, "İş yerlerimizin de çalışma ortamlarının, şartlarının, mevzuatının, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun hale getirilmesi gerekir. Bu konuda bakanlığımızın denetimleri devam etmektedir" diye konuştu.

İş kazalarını önlemede eğitimin önemine işaret eden İnciroğlu, şunları kaydetti:

"Uluslararası Çalışma Örgütünün üye ülkeleri arasında yaptığı bir araştırmada, iş kazalarının yüzde 79'unun kişi hareketlerinden, yani çalışanların davranışlarından meydana geldiği, yüzde 20'sinin makine, teçhizat ve donanımların yetersizliğinden kaynaklandığı, yüzde 1'inin de kaçınılmazlık olduğu tespit edilmiştir. Bu bakımdan iş kazalarını önlemede, davranış değişikliğinin sağlanmasında stratejik konu, eğitimdir."

Eğitimle davranışların değiştiğini belirten İnciroğlu, doğru davranışların çoğalmasıyla iş kazaları ve meslek hastalıklarının azalacağını vurguladı.

"Mutlaka zihniyet değişikliği yapmalıyız"

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Arıcı da Türkiye'de mevzuat açısından eksik bulunmadığını, iş kazalarının, hem mevzuatın hayata aktarılmaması hem de işçi ve iş verenlerde iş sağlığı ile güvenliği kültürünün oluşmamasından kaynaklandığını söyledi.

Bazı iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik çalışmaların maliyet olarak görüldüğünü dile getiren Arıcı, "Sonrası ödeyecekleri tazminatlar bundan kat kat fazla. Onun için hem insan hem milli servet kaybı hem de ekonomide çok ciddi kayıplara yol açıyor" ifadesini kullandı.

Çalışma hayatında iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesi gerektiğini belirten Arıcı, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin mevzuat açısından bir problemi yok. Problem zihniyetimizde, 'Bana bir şey olmaz, acı patlıcanı kırağı çalmaz, ne olacak ya Allah kerim' gibi çağ dışı anlayışlar var. İş kazalarının önlenebilmesi, güvenlik ve sağlık kültürümüzün oluşabilmesi için bu anlayışı bırakmalıyız. Her teknoloji beraberinde kendi tehlikelerini getiriyor."

İş yerlerinde gereken özenin gösterilmediğini kaydeden Arıcı, "Teknolojinin bu kadar geliştiği dünyada mutlaka zihniyet değişikliğini yapmamız lazım. İş kazalarını önleyebilirsek, ülkenin milli servetinin de korunması sağlanır. Çünkü iş kazalarının ekonomiye yıllık maliyeti milyar dolarları geçiyor" dedi.