İftardan Sonra Spor Önerisi
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi ve Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sait Alan, "Dünyanın en güvenilir, en ucuz ilacı spor. Ramazanda da tüm hastalara mümkün olduğu kadar düzenli spor öneriyoruz.
SEMA KAPLAN - Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi ve Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sait Alan, "Dünyanın en güvenilir, en ucuz ilacı spor. Ramazanda da tüm hastalara mümkün olduğu kadar düzenli spor öneriyoruz. İftardan sonra hafif tempolu en az yarım saatlik yürüyüş şeklinde spor yapılması, kişinin yaşam kalitesini yükseltir" dedi.
Prof. Dr. Alan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanda iftar ve sahurun iki önemli ve atlanmaması gereken öğün olduğunu vurgulayarak, sağlıklı bir beslenme, bol su tüketimi ve spor ile ramazanı sağlıklı bir şekilde geçirmenin mümkün olabileceğini söyledi.
İftarda beslenmeye çorba ile başlanılmasını öneren Alan, iftarda daha sonra beslenmeye hafif yemeklerle devam edilmesi gerektiğini belirtti.
Alan, iftar ve sahur arasında beslenme süresi kısa olduğu için önerdikleri yaklaşık 2,5 litre suyun bu iki öğün arasına düzenli şekilde dağıtılması gerektiğine işaret ederek, "Terleme ile su kaybı arttığından ramazanda 2,5 litre su tüketimi hedeflenmelidir. İftar ve sahur arasında yanımızdan suyu eksik etmemeliyiz. Susamasak dahi yarım saat aralıklarla su içmeliyiz. Sodyum içeriği yüksek maden sularını kalp hastaları için önermiyoruz. Sodyum içeriği düşük ise maden suyu da tüketilebilir" diye konuştu.
Ramazanda tüketilen gıdalara da özen gösterilmesini tavsiye eden Alan, yağlı ve kızartılarak hazırlanan yemeklerden özellikle kalp hastalarının kaçınması gerektiğine dikkati çekerek, "Konunun uzmanı olmayıp da doğru beslenme konusunda açıklama yapanlar olabiliyor. Bunları üzülerek izliyoruz. Kolesterol faydalı ama kalp hastalarına fazlası zararlı. Hastaların bunu iyi bilmesi gerekir. Yağ seçiminde özellikle sıvı ve zeytinyağını öneriyoruz. Katı yağlardan kaçınmamız gerekiyor. Zeytinyağının faydalı kolesterolü yükseltici etkisi de var" dedi.
Alan, düzenli ilaç kullanması gerekenlere ilaçlarını aksatmamalarını önerdi.
- "Kilo almamanın sırrı tüketeceğimiz gıdaları iki öğün arasına bölmektir"
Prof. Dr. Alan, sahurda tüketilecek gıdalara da özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Daha uzun süre tok kalayım" düşüncesiyle mideye yüklenilmesinin sağlığı olumsuz etkilediğini söyledi.
Aşırı besin tüketiminin hazımsızlık, ekşime ve gaz şikayetine neden olduğunu, bu rahatsızlıkların tansiyon ve damar tıkanıklığı olan hastalarda bu etkileri artırdığını anlatan Alan, şunları kaydetti:
"İftar ve sahur arasında sürekli beslenilmesi halinde açlık hissi azalacaktır. Vücut günde bir kez beslenirse metabolizma yavaşlıyor ve kilo artışı meydana gelir. Ramazanda bazı hastalarımız, 'günde bir kez yemek yiyorum ama kilo alıyorum' şikayetiyle bize geliyor. Kilo almamanın sırrı iftar ve sahurda tüketeceğimiz gıdaları bu iki öğün arasına belirli aralıklarla bölmektir. Bu şekilde tok da kalırız."
"Ramazanda düzenli spor öneriyoruz"
Oruç tutan kişilerin yürüyüş tarzında hafif spor yapılabileceğini belirten Alan, ancak kalp ve yüksek tansiyon hastalarına oruç iken spor yapmalarını önermediklerini ifade etti.
"Dünyanın en güvenilir, en ucuz ilacı spor. Ramazanda da tüm hastalara mümkün olduğu kadar düzenli spor öneriyoruz. İftardan sonra hafif tempolu en az yarım saatlik yürüyüş şeklinde spor yapılması kişinin yaşam kalitesini yükseltir" ifadelerini kullanan Alan, şunları söyledi:
"Spor, tansiyonu ve kolesterolü düşürür, mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlar, zayıflatır, kalp sağlığını korur. Sporun faydalı olabilmesi için ramazanda hafif tempolu yürüyüş yapılmalıdır. İftardan yaklaşık 2 saat sonra en az yarım saat tempolu yürüyüş faydalı olacaktır. Bazı hastalarımız ramazanda iftardan sonra sıkıntı çekmediklerini söylüyor. Bunda teravih namazının da etkisi oluyor. Dolu bir mide ile ağır bir yemekten sonra yatmak veya oturmak hastalar için sıkıntıya neden oluyor."
"Yüksek düzeyde kolesterol kalp sağlığını olumsuz etkiliyor"
Alan, bazı hastaların, "Benim kolesterolüm düşük bugün fazla yesem de bir şey olmaz" diyerek bir öğünde yüksek düzeyde kolesterolü yüksek besinler tüketmek istediğini anlatarak, "Yüksek düzeyde kolesterol almak kalp sağlığını olumsuz etkiliyor" diye konuştu.
Ramazanda tuz tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Alan, tuzlu gıdalar tüketmenin orucun kalitesini olumsuz etkilediğini aktardı.
Alan, tuzlu gıdaların tansiyon yükseltici etkisi de olduğunu belirterek, "Mümkünse az tuzlu hazırlanan yemeklere herkes ihtiyacı kadar tuz ilave etmelidir. Salatalara tuz katmamak gerekir. En güzeli sofradan tuzluğu kaldırmaktır. Çünkü elimizin altında olduğu sürece bu alışkanlıktan vazgeçmek zor olacaktır" şeklinde konuştu.
İlaç kullanımı
Alan, doktorun bilgisi dışında ilaç alımını azaltmanın veya artırmanın sağlık için ciddi risk taşıdığını aktardı.
Sıcak havalara denk gelen ramazanda kalp hastalarına saat 10.00'dan 16.00'ya kadar mümkünse dışarı çıkmamalarını öneren Alan, sıcak havanın termal etkisiyle çarpıntı ve yüksek tansiyona neden olabileceğini kaydetti.
Prof. Dr. Alan, bu hususlara dikkat edilmemesinin yüksek tansiyon, kalp krizi, kalp krizi geçirmiş kişilerde ikinci kalp krizi, kalp yetmezliği ve inme (felç) gibi sonuçlara varan rahatsızlıkların oluşabileceğini sözlerine ekledi.