Haberler

Hukukçular Derneği 'Fesatçıları' Kınadı!

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Hukukçular Derneği Urfa Temsilciliği, HSYK konusunda Hükümete karşı takınılan tavrı demokrasi ayıbı olarak nitelendirdi.

Hukukçular Derneği Şanlıurfa Temsilciliği'nden Avukat Ömer Avcı, gündemdeki konulardan Hakimler ve Savcılar Yüksel Kurulu (HSYK) ve 'İnternet Yasakları'na ilişkin basın açıklaması yaptı.

ACVI: BU TAVIRLARI KINIYORUZ
Yaşanılanlar karşısındaki tavrı demokrasi ayıbı olarak değerlendiren Ömer Avcı, "17 Aralık Operasyonu öncesinden beri tartışılan HSYK'nın yapısının bu biçimde mühim bir konuma taşınmış olmasının hayreti içerisindeyiz. Ülkenin yaşadığı bunalımı ve yürütme erkinin her düzenlemesini 'yargıya müdahale' olarak gösterme gayretindeki herkesin 'demokratik tepki' boyutunu açacak biçimde kullandığını ve 'seçimle gelen yürütme erkini baskı altına alma' gayretinin de, yargıyı etkileme iddiasında daha gerçekçi biçimde görüyor izliyoruz. Takınılan bu tavır bir demokrasi ayıbıdır. Seçimle gelen seçimle gider. Yürütmenin bu müdahalelerinin kendisine oy kaybettirmesini tahmin etmek, bunu istemek her bireyin en doğal hakkıdır. Ama bireylerin algısını fesada uğratacak biçimde, yürütme ve yasama erkinin doğası itibariyle mündemiç olduğu hakları, sanki kendi hakkı değilmiş gibi topluma dikte etmenin, algı yönetimi, toplumu yönlendirmesi ve sosyal mühendisliğe soyunanların hukuku araçsallaştırmasını hazmedemiyoruz. Bu tavırları kınıyoruz." diye konuştu.

'HSYK KİMSENİN ETKİSİ ALTINDA KALMASIN'
HSYK'nın otokontrolünün sağlanması için bazı önerilerde bulunan Avcı, "Bu minvalde, hükümetin ve meclisin yargının yaptığı işlerin faturasını ödeyen bir mekanizma olduğunun unutulamaması gerektiğinin altını çiziyoruz. HSYK'yı mevcut halde bırakmanın da demokratik olmadığını, HSYK için Avrupa sisteminin benimsenmesini, Savcılık mekanizmasının aleyhe delil toplayan pozisyonuna çekilip, müdafiin karşısında yerinin alması gerektiğini, adli polis teşkilatının derhal kurulması gerektiğinin, hakimleri özerkliğinin pekiştirilmesini, kurulacak Hakimler Kurulunun başkanlığın Cumhurbaşkanı tarafından yapılmasını, Adalet Bakanının da adalet hizmetlerinin etkin ifası için bu kurulun sekreterliği görevini üstlenmesini, yüksek yargı başkanlarının bu kurulun doğal üyesi olmasını, bunun dışındakilerin ise, meclis tarafında yine hakimler tarafından belirlenen ve en fazla oy alan kişiler arasından seçilmesini, muhalefet partilerinin de adalet hizmetlerinde bir yönüyle temsil edildiği bir mekanizmanın kurulmasını, böylece kurulun otokontrolünün yapılmasının mümkün olacağını düşünmekteyiz. Hepimizin ihtiyacı olan, hiç kimsenin etkisi altında kalmayacak bir Hakimler ve Savcılar örgütlenmesidir. Sorun kuvvetler ayrılığı değil, kuvvetlerini biri biri üzerindeki etkilerinde dengesizliktir." şeklinde konuştu.

'KAYIT İKİ YIL DEĞİL ALTI AY SAKLANSIN'
Avukat Ömer Avcı, Hukukçular Derneği Şanlıurfa Temsilciliği olarak diğer gündemde olan İnternet yasakları ile ilgili de görüşlerini aktardı. Sitelerin tamamen kapatılması yerine sadece söz konusu yayının kaldırılmasının doğru olduğunu kaydeden Avcı, şöyle konuştu: "İnternet konusuna ilişkin fikrimiz, mesleğini icra eden avukatların müvekkillerini kişilik haklarına saldırıyı mahkemelerin yavaş işlemesi nedeniyle geç biçimde izale edebildiği bir ortamda, TİB'e bir şikayete bağlı olarak Kişilik Hakları yönünden yayını kaldırma/engelleme hakkının verilmesinin doğru olduğunu düşünmekteyiz. Bu tasarının TİB kararlarını yargı denetimi dışında tutması halinde ise hatalı olacağını düşünmekteyiz. Takip edebildiğimiz kadarıyla böyle bir durum bulunmamaktadır.

Sitelerin tamamının kapatılması yerine, yayının/içeriğin kaldırılması yolunun seçilmesi doğrudur.
Bir diğer yandan da, sosyal medyada kişilik haklarını zedeleyen ibarelerin, fail tarafından yok edilmesi ve buna ilişkin delilin muhafaza imkanının olmaması bu yönden içeriklerin makul bir süre içerisinde saklanmasının doğru olduğunu ancak öngörülen iki yıllık süre yerine TCK'daki şikayet süresi olan altı ayın seçilmesinin yerinde olacağını düşünmekteyiz. Öte yandan taslağın kazuistik yönlerinin de kanun yapma tekniğine aykırı olduğu için, gelişen koşullara uydurulması daha mümkün olsun diye daha az detaycı metotla revize edilmesinin gerekebileceğini vurgulamak isteriz. Hepimiz, birbirimize ihtiyaç duymaktayız, algıları yönetmeden, toplumun gerçeklerle baş başa bir karar vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Asıl seçim özgürlüğü budur."
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Yerel
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı'dan duruşmaya damga vuran ifadeler: Milletvekilleri bile beni arardı

Çete lideri Fırat Sarı'dan duruşmaya damga vuran ifadeler

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

'Kayyum atanacak belediye sayısı 16'yı bulacak' iddiası

"16 belediyeye daha kayyum" iddiası! Bir şehre özellikle dikkat çekildi

title