Herkes alay etti, o resim hayallerinden vazgeçmedi
Herkes alay etti, o resim hayallerinden vazgeçmedi Ordu'nun Ünye ilçesinde yaşayan 18 yaşındaki lise öğrencisi Aslı Tapçı, 10 yıl ailesiyle beraber yaşadığı Kayseri'de, memleketi olan Ünye özlemini resimlere aktararak hayallerini kurmaya başladı.
Herkes alay etti, o resim hayallerinden vazgeçmedi
ORDU - Ordu'nun Ünye ilçesinde yaşayan 18 yaşındaki lise öğrencisi Aslı Tapçı, 10 yıl ailesiyle beraber yaşadığı Kayseri'de, memleketi olan Ünye özlemini resimlere aktararak hayallerini kurmaya başladı.
Yaptığı yağlı boya, tuval, karakalem, ve sulu boyalarla memleket hasretini dindirmek için hayallerini ve özlemini resimlere aktaran Ünye Arif Nihat Asya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi Aslı Tapçı, çevresindeki insanların alay etmelerine aldırış etmeden resim yapmaya devam etti. 6 yaşında, annesinin desteğiyle resimler çizmeye merak saran genç kız, gelecek hayallerinin ise resim öğretmeni olduğunu söyledi. Çevresinde dalga geçenlerin şimdilerde resim yapmalarını istediğini söyleyen Tapçı, içerisindeki kırgınlığın ise geçmediğini söyleyerek sanata ve emeğe saygı duyulmasını istedi.
"Resim insanın hayallerini ve yaşadıklarını yansıtır"
Hiç bilmediği bir şehir olan Kayseri'ye babaannesinin rahatsızlığından dolayı gittiğini ve hayallerinin memleket özlemiyle başladığını söyleyen Aslı Tapçı, "Bundan yaklaşık 10 yıl önce kadar ben 6 yaşındayken babaannemin hastalığı nedeniyle Kayseri'ye gitmek zorunda kaldım. Kayseri'ye gittiğimizde kendimi hiç bilmediğim bir memlekette çok yalnız hissettim. Çünkü memleketim Ünye'ye alışmışım. Tabii, Kayseri'de bir takım zorluklar yaşamamızdan dolayı kendimi iyice yalnız hissettim. Bu nedenle kendimi resim çizmeye adadım. Kayseri'deyken annemle beraber kırtasiyeden kağıt kalem alıyordum. Beşinci sınıfa geldiğimde ise ileride yapacağım işin beni etkileyeceğini düşünerek resim merakımı işe dönüştürmeye karar verdim" dedi.
"Hayalim sanat atölyesi açmak"
İlk yaptığı resimlerin memleketinin dağları ve ovaları olduğunu ifade eden genç ressam Tapçı, "Resim memleket özlemi yaşadığım için köyümü, Ünyemizin dağlarını, ovalarını ve denizini çizmeye başladım. Annem benim orada yalnız kaldığımı görünce benim bir şeyle ilgilenmemi istedi. Önce beraber çizmeye başladık. Ben zaten annemi çok izliyordum. Mesela babam ilk zamanlar karşıydı. Tabii zamanla herkesin düşüncesi değişti ve bana destek olmaya başladılar. Önümüzde üniversite sınavı var. Kazanabilirsem eğer üniversiteye gideceğim. Ama kazanamazsam kendimi sevdiği resim işine yönelteceğim. İnşallah olursa hayalimde sanat atölyesi açmak veya sergi açmak var" diye konuştu.
"Benimle çok dalga geçtiler"
Resim hayaline ilk başladığında çevredekilerin hep dalga geçtiğini ve ağrına gittiğini söyleyen Tapçı, "Resim işine ilk yöneldiğim zaman benimle çok dalga geçerek gırgıra alan insanlar oldu. Ama ben her şeye rağmen çabalamaya gayret ettim. Şimdi de çizdiğim resimlerimi gördükçe 'beni de çizer misin' diyorlar. Bu durumlar benim ağrıma gidiyor. Çünkü bunu yapmak göründüğü kadar kolay değil. 'Beni yapamaz' diyerek çok küçük gördüler" şeklinde konuştu.