Hekim Titizliğini" Kiraz Bahçesine de Yansıttı
Elazığ'da özel bir hastanenin doktoru Mahmut Yıldız, satın aldığı 50 dönümlük arazide hekim titizliğini çiftçiliğe yansıtarak, kiraz yetiştiriyor.
İSMAİL ŞEN - Elazığ'da özel bir hastanenin doktoru Mahmut Yıldız, satın aldığı 50 dönümlük arazide hekim titizliğini çiftçiliğe yansıtarak, kiraz yetiştiriyor.
Yıldız, arazisinin toprak yapısına ve bölgenin coğrafi özelliklerine en uygun meyve olarak belirlediği Alman kirazı olarak bilinen "regina" cinsi kiraz üretiyor. Toprağına diktiği 3 bin 500 kiraz ağacının her birine kendi deyimiyle "hastası gibi bakarak" ağaçlarına ihtiyaçlarına göre sulama, ilaçlama ve budama yapıyor.
Yıldız, ekimden dikime, üretimden hasada kadar üretimin her alanında sistematik bir yöntem izleyerek bölgedeki üreticilere de örnek olmak istiyor.
Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yılı aşkın süredir farklı illerde doktor olarak çalıştığını, hekimlik mesleğinden kazandığı birikimleriyle satın aldığı 50 dönümlük araziye 3 bin 500 kök kiraz ağacı diktiğini söyledi.
Ürünlerinin ilk hasadına başladığını ifade eden Yıldız, bu yıl 70 ton civarında rekolte beklediğini bildirdi.
Üretime başlamadan önce kapsamlı bir araştırma yaptığını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
" Türkiye'de kiraz yetiştiriciliğiyle öne çıkan Niğde, İzmir'de Salihli, Konya'da Hadim, Malatya'da Yeşilyurt gibi birçok yöredeki kiraz bahçelerini gezdim. Elde ettiğimiz veriler ışığında Elazığ'a en uygun kiraz tipinin Alman regina kirazı olduğunu belirledik. Üretimden oldukça memnunuz. Burada hem bir üretimde bulunuyoruz hem satıyoruz hem de yanımızda 6 işçi çalıştırıyoruz, dönem dönem bu sayı 30'a çıkıyor. Sonuçta bir sürü insan bu işten ekmek yiyor. Dolayısıyla tarımsal ekonomiye katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum."
"Hastalarıma baktığım gibi kirazlarıma bakıyorum"
Yıldız, doktorluğun kendisine kazandırdığı tecrübelerden birinin olaylara bakışta getirilen algoritma (akış şeması) olduğunu anlattı.
Herhangi bir hastasına yaklaşımda nasıl en küçük ayrıntıyı dikkate alarak tedavi yöntemini seçiyorsa, meyve yetiştiriciliğinde de aynı yaklaşımla hareket ettiğini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:
"Mesleğimde olduğu gibi her bir ağacı bir hasta gibi veya kişi gibi görürüm. Her birinin kendine ait kişisel faktörleri var. Her ağacın ihtiyacını tespit edip ona göre yetiştirmeye çalışıyorum. Her ağacın budaması kendine göre yapılır ve ağaçların su ihtiyaçlarını her zaman ona göre belirleriz. Bütün ağaçlarımıza yılda bir kere mutlaka yaprak analizi ve toprak analizi yaparız. Ne kadar ağaçlara çinko, demir, bor, magnezyum vermişiz veya ne kadar ihtiyacı var bunların hepsini analiz ederiz. Önümüzdeki yıl vereceğimiz gübrelerimizin toprağımızı zenginleştirme miktarlarımızı anlarız ve lüzumsuz gübre vermemiş oluruz. Dolayısıyla hastalarıma baktığım gibi kirazlarıma bakıyorum, hepsiyle ilgilenmeye çalışıyorum."
Türkiye'de meyve üretiminde gördüğü en önemli eksikliklerin profesyonel danışmanlık, budama, ilaçlama ve sulama sistemlerindeki yetersizlikler olduğuna işaret eden Mahmut Yıldız, "Bir hekim olmanın bana kazandırdığı şey, bir olaya bakışta getirilen algoritmadır, yani akış şemasıdır. Biz ekiminden ürünün daha baştan çeşidinin karar verilmesinden, naklinden, nereden alınacağından, dikilmesinden ve ürün toplanmasına kadar hepsinin kurallarına uymakla yükümlüyüz" ifadelerini kullandı.