Halk Hükümeti Haklı Gördü"
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Emir Aktaş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki seçmenin "Çözüm Süreci'nin" de askıya alınmasına yol açan gelişmelerde, hükümeti haklı gördüğünü ve tercihini AK Parti'den yana kullandığını söyledi.
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Emir Aktaş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki seçmenin "Çözüm Süreci'nin" de askıya alınmasına yol açan gelişmelerde, hükümeti haklı gördüğünü ve tercihini AK Parti'den yana kullandığını söyledi.
Aktaş, AA'ya yaptığı açıklamada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki seçmenin 7 Haziran ve 1 Kasım'da yapılan seçimlerde değişen tercihlerinde, 7 Haziran sonrası HDP'nin takındığı tutum ve yeniden başlayan terör saldırılarının etkili olduğunu ifade eti.
Bölgede önceki seçimde tercihini HDP'den yana kullanan çok sayıda seçmenin 1 Kasım'da bu tutumundan vazgeçtiğinin görüldüğünü dile getiren Aktaş, şunları kaydetti:
"HDP, 7 Haziran seçimlerinde aldığı oy oranını, daha önceki dönemlerle kıyasla standartlarının üstündeydi. Bunun sebebi Selahattin Demirtaş'ın, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya koyduğu lider profili ve halkın HDP'yi artık sivil bir parti inisiyatif olarak, Çözüm Süreci bağlamında başarılı olacağını düşünmesiydi. HDP, seçmenin beklediği sivil siyasetin önünü açamadı ve PKK ile arasına mesafe koymadı. 7 Haziran seçimi sonrası HDP, halktan bu anlamda aldığı yetkiyi kullanamadığı gibi PKK'nın etkisinden de kurtulamadı. Bu durum özellikle muhafazakar Kürt seçmenin beklentilerini boşa çıkardı. Çözüm Süreci'nde HDP'nin iyi niyetli olmadığı anlaşıldı. PKK'nın barış için değil elini güçlendirmek için süreci değerlendirdiğini düşünen halk, sonrasında meydana gelen olaylarda hükümeti haklı gördü ve tercihini AK Parti'den yana kullandı."
Aktaş, bölgedeki MHP tabanının bulunduğu bazı illerde AK Parti'nin bu gruptan da oy kazandığını belirterek, bunun da MHP'nin 7 Haziran'dan sonra hükümet ve seçim hükümeti kurmaya yanaşmaması, terör operasyonlarına destekleyici izlenimi vermemesinden kaynaklandığını söyledi.