Hakkari'deki Bomba Yüklü Araçla Saldırıya Tepkiler
Güneydoğu'daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar, terör örgütü PKK mensuplarının önceki gece Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde bomba yüklü araçla düzenledikleri, devlet hastanesindeki hizmetlerin aksamasına neden olan saldırıya tepki gösterdi.
Güneydoğu'daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar, terör örgütü PKK mensuplarının önceki gece Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde bomba yüklü araçla düzenledikleri, devlet hastanesindeki hizmetlerin aksamasına neden olan saldırıya tepki gösterdi.
PKK'lı teröristlerce kaymakamlık, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Devlet Hastanesinin bulunduğu caddede bomba yüklü araçla gerçekleştirilen, kamu kurumlarının yanı sıra çok sayıda ev, iş yeri ve araçta hasara yol açan saldırı, bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar tarafından kınandı.
"Bu tarz saldırıları lanetliyoruz"
Sağlık-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, AA muhabirine, terörist saldırıların dünyada en güvenli yer kabul edilen hastanelere bile zarar verecek seviyeye geldiğini belirterek, bombalı saldırıyı yapanları lanetledi.
"Halkımızın temel yaşam alanlarına yapılan bu tarz saldırıları, kim tarafından yapılırsa yapılsın lanetliyoruz" diyen Ensarioğlu, sağlık hizmetlerinin aksamasına yol açan patlamayla halkın sağlık hizmeti alma hakkının önüne geçildiğini vurguladı.
Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen de eylemlerin sivil alanlarda gerçekleştirilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
"İnsanların bir arada yaşadığı sosyal alanların bu tür saldırılara hedef haline getirilmesi hem İslam'a hem insanlığa hem de hukuka aykırıdır" ifadesini kullanan Evsen, hiçbir hak arama gerekçesinin bu tür eylemlere mazeret olamayacağını dile getirdi.
Evsen, sivillerin yaşam alanlarındaki bu tarz saldırıların kabul edilemez olduğuna dikkati çekerek, "Dün, olaylarda cami ve okullar zarar gördü, bugün ise hastanenin zarar görmesi kimseye fayda sağlayamayacaktır. Sivil insanlara yönelik bu tür eylemlerin sonlandırılması gerekir" diye konuştu.
Sivil alanlardan uzak durulması gerektiğini aktaran Evsen, kamusal alanların topluma ait olduğunu kaydetti.
Evsen, savaşta dahi ibadethanelere, eğitim kurumlarına ve hastanelere zarar verilemeyeceğini sözlerine ekledi.
Mardin
Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Başkanı Mehmet Şerif Öter de sebebi ne olursa olsun, bir sağlık kurumunun zarar görmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Şiddetin bölgede ateşkese rağmen sürdüğünü vurgulayan Öter, "Hastaneler insanların ortak değeri. Herkese hizmet veren, insan sağlığı için çaba gösterilen hastanelere yönelik saldırıları kınıyoruz" dedi.
Vatandaşlardan İbrahim Homan da barış ve kardeşlik ortamı istediklerini ancak bombaların patlamaya devam ettiğini anlattı.
Bölgede esnafın ve vatandaşların yüzlerinin artık gülmesi gerektiğini kaydeden Homan, ateşkese rağmen saldırıların sürdüğünü dile getirdi.
Şırnak
Nuh Eğitim-Der Başkanı Nurettin Tatar da terör örgütü PKK'nın Kürt halkına zarar verdiğini anlattı.
"PKK'nın ateşkes ilan etmesinin bir resmiyeti yok. Kendisinin tek taraflı yaptığı bir ateşkestir ve bunu da istediği zaman bozarak eylemlerini gerçekleştiriyor. Ateşkesin uluslararası bir geçerliliği ve hukuksal dayanağı yok" diyen Tatar, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu örgütün silahlı eylemleri sürecinde ateşkesi bozduğu ne ilk ne de son ateşkes olacaktır. Bu nedenle ateşkes sürecinde eylemlerini yadırgayamıyoruz. Halk yararına, halk için mücadele verdiğini iddia eden örgütün, halka yönelik saldırılarda bulunması, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atması, kabul edilemez. Dolaysıyla halkın bu durumları görmesi, bilmesi gerekiyor. Halk için mücadele bu şekil sürdürülemez, sürdürülmemelidir. Halka zarar verme düşüncesi kabul edilemez."
Bingöl
Bingöl'de yaşayan vatandaşlardan Abdulsamet Bayram da terör örgütü PKK'nın saldırılarına tepki gösterdi.
Bayram, şunları belirtti:
"Terör örgütü sürekli şiddet ve kanlı eylemleriyle bilinen bir örgüt. Kurulduğu günden bu yana korku politikalarıyla varlığını sürdürmüştür. Terör için hastaneymiş, çocukmuş, okulmuş, fark etmiyor. Bombalı eylemler... PKK için bu, yeni bir şey değil. Onlar için ateşkes önemli değil çünkü terör örgütüdür. Terör örgütü korkudan besleniyor."
PKK'nın seçim dönemlerindeki eylemlerini "halka gözdağı verme" olarak değerlendiren Bayram, "Bu eylemleri örgütün bitişi ve zayıflığı olarak görüyorum çünkü artık halkın içinde, halka zarar vererek eylem yapmak zayıflıklarını gösteriyor. Devletin terör örgütüne yönelik operasyonlarının da faydalı olduğunu düşünüyorum" görüşünü paylaştı.
Mehmet Ali Kaya, "Bölge halkı olarak PKK'nın ateşkesinin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz" dedi.
Örgütün zayıfladığı, güç kaybettiği dönemlerde ateşkes ilan ettiğine dikkati çeken Kaya, ateşkes dönemlerinde teröristlerin toparlanma sürecine girdiklerini vurguladı.
Kaya, şunları kaydetti:
"Şimdi seçim afişlerinde, 'İnadına barış' diyorlar. Aslında bölge halkına inadına zulüm ve hakaret söz konusu. Bölgede halk ve esnaf, olaylar nedeniyle evine ekmek götüremiyor. Biz bunu, 'İnadına bölgede kaos' olarak anlıyoruz. Esnaf kepenk kapatıyorsa, senedini ödeyemiyorsa bunun müsebbibi kimdir? Bu halkın bir an önce mevcut yapının oyunlarını gözden geçirmesi gerekir. Ellerinde sadece korkutma ve sindirme politikası kalmış."
Siirt
Siirt'teki vatandaşlardan Yetkin İlhan da saldırıyı kınayarak, savaş ortamlarında dahi sağlık ocaklarına, hastanelere saldırıda bulunulmamasına rağmen, Şemdinli'deki bombalı saldırının düşündürücü olduğunu söyledi.
İlhan, insanların terörün neye hizmet ettiğini görmesi gerektiğini belirtti.
İsmail Özcan, halkın kullandığı, halka hizmet veren kurumlara saldırıların kabul edilemeyeceğini dile getirerek, bölge halkı olarak bu eylemleri kınadıklarını anlattı.
Bu saldırıları yapanların Kürt halkını temsil etmediğinin bilinmesi gerektiğini vurgulayan Özcan, teröristlerin Kürt halkının hakkını düşündüğünü söylemenin imkansız olduğunu aktardı.
Suat Bilim de hastanelerin ayrım yapmaksızın herkese hizmet verdiğine işaret ederek, "Bu, tamamen alçaklıktır" dedi.
Bu eylemlerle devletin yıpranmayacağını anlatan Bilim, sivillere, hastanelere, okullara, ibadethanelere, Kuran kurslarına yapılan saldırıların insanlığa sığmadığını ifade etti.
Bilim, Kürtlere yönelik hiçbir ayırım yapılmadığına dikkati çekerek, "Kürt kimliği" altında eylem yapan, çatışma ortamı yaratan, halkı huzursuz edenlerin Kürtleri temsil etmediğini vurguladı.