Görme Engelli Öğretmen Serkan Çiğdem; "En Büyük Engel Önyargı"

Sultan Halil Yiğit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Edebiyat Öğretmeni olan doğuştan görme engelli Serkan Çiğdem Uşak'ta Başarıyı Artırma Projesi (UBAP ) kapsamında kardeş okul Kaşbelen İlkokulundaki öğrencilere farkındalık semineri verdi.

Burada konuşan Çiğdem ; " Bizim en çok karşılaştığımız engel önyargı. İnsanların bakış açısı, peşin hüküm, yani bu bunu yapamaz. Engelli olan insanlara önyargı ile yaklaşılmamalı, önyargıyı kırmak atomu parçalamaktan zordur." dedi.

Serkan Çiğdem öğretmen oluncaya kadar geçen süreci şu şekilde anlattı; "1982 Uşak doğumluyum ilkokulu İzmir Bornova Aşık Veysel Körler Okulu'nda okudum. Ortaokulu Besim Atalay Ortaokulu, Liseyi Uşak Lisesinde okudum. Üniversiteyi Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü 2006 yılında bitirdim, 2007 yılının nisanında öğretmen olarak atandım. Aynı zamanda mezun olmuş olduğum üniversitede Eğitim Bilimler Enstitüsünde edebiyat eğitim yöntemlerinde doktora öğrencisiyim, tez aşamasındayım. Doğuştan görme engelliyim."

Ülkemizin her geçen gün ilerleyen çağdaş muasır medeniyetleri seviyesine hızla ilerleyen bir ülke olduğunu vurgulayan Çiçek; "Engellilik artır rutin bir hastalık gibi görülmeli. Aileler de çocuklar da veya engelli vatandaşlar da olayı bu şekilde görmeli ki bu şekilde hareket etmeli. Hiçbir zaman yapamıyor umun arkasına sığınılmamalı. Her zaman kendi çabalarını göstermeli, toplum da bu dev avantajlı gruplara yardım ve destek sağlamalı diye düşünüyorum. Bizim en çok karşılaştığımız engel önyargı. İnsanların bakış açısı, peşin hüküm, yani bu bunu yapamaz. Engelli olan insanlara önyargı ile yaklaşılmamalı, önyargıyı kırmak atomu parçalamaktan zordur. Biz gelmiş olduğumuz kurumlarda yerlerde geçmişte hep kendimizi ispatlamakla zaman harcadık, ama her geçen gün bu tip olaylar aşılmakta engellilerin dışarıya çıkmasıyla topluma karışmasıyla bu tip önyargılar en aza indirgenmeye çalışılmaktadır." şeklinde konuştu.

Okulunda şu an 4. müdür arkadaşıyla çalıştığını ve hiçbirinden hiçbir şekilde önyargı peşin hüküm görmediğini söyleyen Çiğdem; " Tabi insanların birbirlerini tanıması gerekiyor. En son Ulaş bey bizim okula müdür olarak geldi. Hiçbir gün beni çağırıp da sınıfa sen nasıl giriyorsun, sınıfı nasıl buluyorsun, derse nasıl gidiyorsun, deste ne yapıyorsun, hiç böyle sorular sormadı bana, sora da bilirdi. Ama her insanın izleme kapasitesi vardır, izleyerek bunları da öğrenmiştir. Herkes ilk başta izlemeli karşısındaki insanları. Sohbet esnasında zaten bir çok şey ortaya çıkmakta." dedi.

Çiğdem öğrencilerle olan ilişkisini ve seminer hakkına şunlara değindi ; "Herhangi bir sıkıntımız yok bütün öğretmenlerin yaşamış olduğu rutin sıkıntıları biz de yaşıyoruz. Bunun dışında herhangi bir sıkıntım yok. Öğrenciler daha bilinçli, özünde çok iyi çocuklar birebirde, sınıfta diğer öğretmenlere karşı yapılan yaramazlıkla bana karşı da yapılabiliyor ama bu yaramazlıkların bana karşı daha az yapıldığını düşünüyorum.

Uşak Valimiz Ahmet Okur'un himayelerinde gerçekleşen bir seminer. Uşak'ta Başarıyı Artırma Projesi (UBAP ) kapsamında kardeş okulumuz Kaşbelen Köyü İlkokulundaki öğrencilerimizin engellilerin ve engelin farkında olması açısından bir seminer vereceğiz. Bu da ne kadar erken yaşta bu tip bilinçler verilirse, biliyorsunuz ki toplumun aynası çocuktur birçok şeyin değişeceğine inanıyoruz. " - UŞAK