Gmis Üzülmez Şubesi 10. Olağan Genel Kurulu
Genel Maden İşçileri Sendikası’nın (GMİS) 10. Olağan Genel Kurul sürecindeki şube genel kurulları 8 Şubat 2015 tarihinde yapılan Üzülmez Şube Genel Kurulu ile devam etti.
Genel Maden İşçileri Sendikası'nın (GMİS) 10. Olağan Genel Kurul sürecindeki şube genel kurulları 8 Şubat 2015 tarihinde yapılan Üzülmez Şube Genel Kurulu ile devam etti.
GMİS Şemsi Denizer Konferans Salonu'nda düzenlenen Üzülmez Şube 10. Olağan Genel Kurulu'na GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS'e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, eski sendikacılar, Amelebirliği Yönetim Kurulu üyeleri ile delegeler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan Genel Kurulda Divan Başkanlığına GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Yardımcılıklarına Adnan Tıska ve Hüseyin Kolçak, Üyeliklerine ise Yakup Marangoz ile Mustafa Erikoğlu seçildi.
"TTK'YI KAPATMAYA YA DA ÖZELLEŞTİRMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"
GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş yaptığı konuşmada şunları söyledi;
"Karadon Şubemizin 10. Olağan Genel Kurulu'nun başta Üzülmez Şubemize, Sendikamıza, Türk-İş'e, Türkiye işçi sınıfına hayırlar getirmesini diliyorum. Bildiğiniz gibi GMİS'in Genel Kurul süreci 10 Aralık 2014 tarihinde seçim kurulunun oluşturulmasıyla başladı. 13,14,15, 16 Ocak tarihleri arasında şube delege seçimlerini, 6 Şubat'ta Armutçuk Şubemizin Genel Kurulu'nu, 7 Şubat'ta Karadon Şubemizin Genel Kurulu'nu yaptık. 22 Şubat'a kadar da şube genel kurullarını tamamlamış olacağız. Genel Merkez Genel Kurulu'nu ise Mart ayı sonunda ya da Nisan ayı başında yapacağımız Genel Merkez Kurulu ile bu süreci en sağlıklı şekilde tamamlayacağız. Başta delege seçimleri olmak üzere yüksek katılımlı ve demokratik olgunluk içinde, maden işçisine yakışır bir şekilde bugünlere taşınmasında katkısı olan tüm madenci arkadaşlarımızı yürekten kutluyor, teşekkür ediyorum. Bundan sonraki sürecin de aynı olgunlukla devam edeceğine yürekten inanıyorum. Değerli arkadaşlar, 2014 yılını madencilik sektörü açısından zor bir süreç olarak tamamladık. 2015 yılında daha farklı sıkıntılar bizleri bekliyor. Görevlere talip olan arkadaşlarımızın ne kadar bir zor göreve talip olduklarını bilerek aday olduklarını biliyor, bu zor görevlerin üstesinden layıkıyla geleceklerine inanıyorum.
2014 yılı başta Soma ve Ermenek'te yaşanan iş cinayetleri ve değişik sektörlerde yaşanan iş cinayetleri nedeniyle özellikle madencilik sektörü acısından hafızalara kötü bir yıl olarak kazındı. Başta Soma ve Ermenek'te olmak üzere iş cinayetlerinde, iş kazalarında hayatlarını kaybeden madenci arkadaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. Allah bir daha böyle kazaları yaşatmasın. Soma kazasından sonra bizleri, madencilik sektörünü ilgilendiren bir dizi yasal düzenlemeler yapıldı. 6552 Sayılı Torba Yasayla başta yıllık izinlerin yükseltilmesi, emeklilik yaşının düşürülmesi, çalışma saatleri ve yeraltında çalışan işçilere yönelik en az iki asgari ücret düzenlemesi olmak üzere düzenlemeler yapıldı. Maalesef ülkemizde yasa çıkarmada bile ne kadar beceriksiz olduğumuzu 6552 Sayılı Yasa ile biz madenciler yaşayarak öğrendik. Bakanlar Kurulu'nda yanyana oturan iki bakandan biri yasa ile ilgili farklı bir görüş bildiriyor, diğeri aynı yasayı farklı yorumlayarak uygulamama yönüne gidiyor. Özellikle en az iki asgari ücret uygulaması ile çalışma saatleriyle ilgili konuyu tüm havzayı gezerek işyerlerimizde anlattık. Biz en az iki asgari ücretle ilgili konuyu Çalışma Bakanının kendisi, Çalışma Bakanlığı Müsteşarı, Çalışma Genel Müdürü başta olmak üzere Türk-İş'in uzmanları, Türkiye Maden-İş Sendikası'nın uzmanları ve hukukçularla yorumlayarak anlattık. Hatta Çalışma Bakanı ile bizzat yaptığımız toplantıda Bakan, madenciye en az iki asgari ücret uygulaması taban ücret olduğunu, sosyal haklar, kömür yardımı, diğer ek ödemelerin bunun dışında olduğunu söyledi. Buna rağmen TTK yetkilileri farklı yorumladılar. Bu nedenle konuyu yargıya taşıdık. 10 Şubat'ta özel sektörde çalışan işçilerimizi ilgilendiren mahkeme yapılacak. Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda çalışan arkadaşlarımızı ilgilendiren mahkeme süreci de 10 Mart 2015 tarihinde başlayacak. Biz bu yasayı anlatırken, yasayı yazan bürokrat dahil bunu bir çok kesimle istişarenin ardından anlattık. Bu sorunun bizim ilk gün savunduğumuz ve işyerlerinde anlattığımız şekilde mahkemede çözüleceği konusunda bir tereddüdümüz yok. Mahkemede sorun çözüldüğünde, yasanın ilk çıktığı 12 Eylül 2014 tarihinden itibaren olan bölümünü de iki asgari ücretle ilgili farklarını da arkadaşlarımız alacaklar. Diğer yandan çalışma saatleriyle ilgili düzenleme 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren yeraltında 6 saat, günde 7,5 saat ve haftada 45 saat olarak yürürlüğe girmişti. Bununla ilgili önce TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Alt Komisyonu'nda daha sonra, bu hafta içinde üst komisyonda çalışma saatleriyle ilgili düzenlemenin bizim ilk günden beri savunduğumuz şekliyle hem bizim takibimiz hem de Türk-İş'in de katkılarıyla, madencilik sektöründe en iyi şekilde uygulanabilirliği olan günlük 7,5 saat, haftalık 37,5 saat ve iki gün tatil şeklinde geçmesini sağladık. Biz bunu gerek Çalışma Bakanı'na gerekse Meclis'te grubu bulunan partilerin Grup Başkan Vekillerine de böyle anlatmıştık. Biz, TBMM Genel Kurulu'nda da düzenlemenin bu şekilde geçeceğine inanıyoruz. Kıdem tazminatının her seçim döneminde olduğu gibi bu dönemde yeniden gündeme getirilmesi çalışanların moral ve motivasyonunu bozdu. Türk-İş'in 2007 ve 2011 Genel Kurullarında kıdem tazminatı konusunun genel grev nedeni olacağı yönünde kararları var. Nitekim son günlerde Kıdem tazminatının yeniden tartışmaya açılması nedeniyle Perşembe günü Türk-İş Başkanlar Kurulu toplandı. Türk-İş Başkanlar Kurulu'na sizler adına katıldım. O Başkanlar Kurulu'nda kıdem tazminatının kırmızı çizgi olduğu, bu konuda alınan genel kurul kararlarına sahip çıkılacağı, kıdem tazminatına dokundurulmayacağı kararı alındı. Son günlerde her seçim öncesi ve toplu sözleşme öncesi herkesin diline doladığı TTK'nın özelleştirmesi ya da küçültülmesiyle ilgili bazı söylemler oldu. Özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Zonguldak Milletvekillerinin bazı söylemleri var. Biz Genel Maden-İş Sendikası olarak ve maden işçileri olarak dün TTK'nın yaşatılması adına Zonguldak halkıyla birlikte nasıl mücadele ettiysek bugün de aynı mücadeleyi verebilecek güçte ve kararlılıktayız. Bu mücadeleyi bugün de veririz, yarında veririz. TTK, Hükümetin ya da Enerji Bakanının kendi malı değil. TTK; 5 bin maden şehidiyle bölge insanının yıllarca Türkiye'ye baktığı, kanıyla-canıyla kurduğu ve yaşattığı bir kurumdur. Bu kurumu kapatmaya ya da özelleştirmeye kimsenin gücü yetmez."
"TTK'YI YOK ETMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"
GMİS Armutçuk Şube Başkanlığı'na seçilen İsa Mutlu da TTK'nın özelleştirilmesi ya da küçültülmesi söylemlerine sert tepki gösterdi. Mutlu, "Son günlerde gündeme getirilen TTK'yı özelleştirme, kapatma söylemleri hepimizi derinden yaralamaktadır. Başka illerin siyasileri kendi bölgelerini kalkındırabilmek için kendi bölgelerinin menfaati için var gücüyle çalışırken ne acıdır ki Karaelmas'tan beslenen, Karaelmas ile büyüyen ve içimizden çıkarak bürokrasiye, siyasete atılan arkadaşlarımız, ağabeylerimiz Karaelmas diyarına ihanet edebilecek kadar acımasız olabiliyorlar. Hiç kimsenin ama hiç kimsenin bu bölgeyi yok etmeye, TTK'yı yok etmeye gücü yetmez. Biz 1990 ve 1991 yıllarında Büyük Yürüyüşle beraber madencinin ve Zonguldak'ın adını tarihe altın harflerle yazdırmış bir neslin kuşağıyız. O açıklamaları yapanlara buradan bir kez daha uyarıyorum; Zonguldak'ın şanlı tarihini bir kez daha araştırsınlar. Görmezden ya da duymazdan geldikleri o şanlı tarihi anlayarak okumaya çalışsınlar. Aksi halde bu söylemlerin altında kalacaklarını unutmasınlar" dedi.
GMİS Üzülmez Şube Başkanlığı'nın tek adayı olan Tayfun Demir ise şöyle konuştu; "Biz işçilerin, emekçilerin bir tek gücü var; O da birlik-beraberliğimiz ve topluca hareket edebilme yeteneğimizdir.
Eğer her ne sebeple olursa olsun, biz bölünür, parçalanırsak, birbirimizle uğraşırsak, başkaları gibi kolay lokma oluruz. Bizim şanlı tarihimiz bize bunu öğretti ve hala dimdik ayaktayız. Bugüne kadar Zonguldak'a saldıranlar gereken cevabı aldılar ve almaya devam edecekler."
Konuşmaların ardından seçimlere geçildi. GMİS Üzülmez Şube Başkanlığı'na Tayfun Demir tek aday çıkarken, Şube Sekreterliği'ne Erkan Üstüntaş, Erdoğan Uzun, Hasan İnam ve Kemal Güleryüz; Şube Mali Sekreterliği'ne Yılmaz Doğan, Turgay Korkmaz, Sadi Çakar ve Celal Ayaş; Şube Teşkilat ve Eğitim Sekreterliği'ne Ahmet Ayan ve İbrahim Ekmekçi aday oldular. - ZONGULDAK