Gmis Kozlu Şubesi 10. Olağan Genel Kurulu
Genel Maden İşçileri Sendikası’nın (GMİS) 10. Olağan Genel Kurul sürecindeki şube genel kurulları 19 Şubat 2015 tarihinde yapılan Kozlu Şubesi Genel Kurulu ile devam etti.
Genel Maden İşçileri Sendikası'nın (GMİS) 10. Olağan Genel Kurul sürecindeki şube genel kurulları 19 Şubat 2015 tarihinde yapılan Kozlu Şubesi Genel Kurulu ile devam etti. GMİS'e bağlı 7 şubeden 6'sı Genel Kurulu'nu tamamlamış oldu. 22 Şubat'ta Ankara'da yapılacak MTA Şube Genel Kurulu'yla GMİS'te Şube Genel Kurulları tamamlanacak.
GMİS Şemsi Denizer Toplantı Salonu'nda düzenlenen Kozlu 10. Olağan Genel Kurulu'na GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, Maden Mühendisleri Odası (MMO) Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, MHP Kozlu İlçe Başkanı Sadettin Gören, SP Kozlu İlçe Başkanı Yusuf Çetin, Devrek-Gökçebey Derneği Başkanı Cevdet Cin, GMİS eski Eğitim Sekreterlerinden Sabri Cebecik, Tarım Orkam-Sen Şube Başkanı Erkut Alacalı, KESK Dönem Sözcüsü Onur Arslan, GMİS'e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, eski sendikacılar, Amelebirliği Yönetim Kurulu üyeleri ile delegeler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan Genel Kurulda Divan Başkanlığına GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Yardımcılıklarına Hakkı Arslan ve Adnan Tıska, Üyeliklerine ise İsa Mutlu ile Ergin Cin seçildi.
Divan Başkanlığına da seçilen GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, genel kurulda bir konuşma yaptı.
Alabaş, "2014 yılını geride bıraktık. 2014 yılı Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) tarihinde ilk kez ölümlü iş kazasının yaşanmadığı bir yıl oldu. Ama biz kendi adımıza sevinemedik bile. Çünkü sektör adına, madenciler adına 2014 yılını çok zor bir yıl olarak geride bıraktık. Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük kazasını ve dünya madencilik tarihinin ise en büyük kazalarından birini Soma'da yaşadık. 2014 yılı, Ermenek'te ve Türkiye'nin değişik yerlerinde yaşanan toplu ölümlü iş cinayetlerinin yaşandığı bir yıl oldu. Bir kez daha tüm iş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden emekçilere Allah'tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı diliyorum. Bildiğiniz gibi Soma kazasının ardından bazı yasal düzenlemeler yapıldı. Ülke olarak yasa yapmaktaki beceriksizliğimizi görmüş olduk. Soma kazasının ardından yapılan yasal düzenlemelerde madencilere tanınan bazı haklar vardı. En az iki asgari ücret düzenlemesi, çalışma saatleriyle ilgili maddeler madencilerin beklediği düzenlemelerdi. Maalesef bize haklar tanınıyormuş, düğün-dernekle karşılamamız gerektiği gibi algılatmak istediler. Ancak o yasayla yapılan düzenlemeler bir türlü hayata geçirilemedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın "En az iki asgari ücret temel ücrettir, başlangıç ücretidir. Diğer tüm haklar bunun üzerine eklenir" demesine rağmen TTK bunu uygulamamakta ısrar etti. ve Türkiye'de ne kadar maden işvereni varsa hepsi çıkan yasayı farklı anladı, farklı uygulamaya çalıştı. Biz bu konuyu mahkemeye taşıdık. Özel sektörde çalışan arkadaşlarımız adına açtığımız davanın ilk duruşması geçtiğimiz günlerde yapıldı. Duruşmalar Nisan ayında devam edecek. TTK'da çalışan arkadaşlarımızı ilgilendiren mahkeme ise 10 Mart'ta başlayacak. Biz en az iki asgari ücretle ilgili konuyu Çalışma Bakanının kendisi, Çalışma Bakanlığı Müsteşarı, Çalışma Genel Müdürü başta olmak üzere Türk-İş'in uzmanları, Kamu-İş'in uzmanları, Türkiye Maden-İş Sendikası'nın uzmanları ve hukukçularla değerlendirerek anlattık. Bu konuyla ilgili madde bizim anladığımız şekliyle mahkemede çözüleceğine inanıyoruz. Mahkemeden de bizim savunduğumuz şekliyle bir karar çıkacağından şüphemiz yok" dedi.
Madencilerin 45 saat haftalık çalışma kalmak kaydıyla günde 6 saat, haftada 36 saat yeraltı çalışması ile ilgili torba yasayla belirlenen düzenlemenin de sektörde sorun oluşturduğunu belirten Alabaş, "Son torba yasa tasarısıyla madencilerin haftalık çalışma süresi toplamının 45 saat değil 37,5 saat olmasını sağladık. Madenciler haftada 37,5 saat çalışacak ve iki gün tatil yapacak. Düzenleme TBMM'de hem Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Alt Komisyonu'ndan hem de Üst Komisyonu'ndan verdiğimiz mücadeleler sonucu geçti. Ancak sizlerin de takip ettiği gibi İç güvenlik Yasa Tasarısı nedeniyle Meclis gündemine hala alınmadı. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nın İç güvenlik Yasa Tasarısı'ndan önce görüşülmesi gerekirdi. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nın Meclis gündemine bir an önce alınarak artık toplu iş cinayetlerinin yaşanmaması adına yasalaşması en büyük isteğimiz ve beklentimizdir. Bununla ilgili girişimlerimizi de sürdürüyoruz" dedi.
Alabaş, "Son günlerde, TTK'nın tarihinde ilk kez ölümlü iş kazasının yaşanmadığı, taşeron şirketlerde, madencilik sektöründe ise toplu ölümlü iş cinayetlerinin yaşandığı bir dönemde Enerji Bakanı'nın TTK ile ilgili söylemiş olduğu ve bir Zonguldak milletvekilinin de destekler mahiyette TTK'nın özelleştirileceği yönünde sarf ettiği sözler özellikle Genel Maden İşçileri Sendikası ve maden işçileri olarak, bölge insanı olarak bizi derinden yaralamıştır. TTK, kimsenin babasının malı değil. 5 bine yakın maden şehidiyle bölge insanının, bölge madencilerinin kanıyla-canıyla yoğurduğu, bugüne kadar getirdiği bir kurumdur. Biz bundan sonra da kanımız pahasına da olsa, canımız pahasına da olsa üretmeye devam edeceğiz. Bu kurumu da kimseye sattırmayacağız. Biz bedeli ne olursa olsun TTK'ya sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.
Kozlu Şube Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı da İş Sağlığı ve Güvenli Yasa Tasarısı ile ve özellikle Maden Yasa Tasarısı ile makyaj niteliğinde düzenlemeler yapıldığını belirterek, "Torba Yasa 12 Eylül 2014 tarihinde yürürlüğe girdi ve girmesiyle Zonguldak da dahil Türkiye'nin bir çok yerinde işler durdu. Yasa neden yapılır; Bir sektörde bir sorun varsa o sorunu çözmek, düzeltmek için yapılır. Ama yaptıkları yasayla öyle bir sorun yarattılar ki 1 ay sonra o torba yasadan kaynaklanan sorunları çözmek için yeni bir torba yasa çalışması yaptılar. O düzeltmeleri bile daha yapamadılar" dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası'nın Türkiye işçi sınıfının yüz akı bir Sendika olduğunu belirten Kaymakçı, "1990'lı yıllarda sadece Türkiye'ye değil Dünyaya örnek olacak direniş göstermiştir. Önümüzdeki süreçte de Sendikaya başarılar diliyorum" dedi.
Saadet Partisi Kozlu İlçe Başkanı Yusuf Çetin, partilerinin 1996 yılında iktidara geldiğini ve işçilere en yüksek zamların o dönemde yapıldığını söyledi. Çetin, "25 yılda özelleştirmeden elde edilen gelir 61 milyar dolardır. Yani 140 milyar TL'dir. Oysa Türkiye, sadece 1 yılda 55-60 milyar TL faiz ödemiştir.
Yani Türkiye'nin kaynakları iki yıllık faiz gideri karşılığı satılmıştır. Biz bu gidişe dur diyeceğiz" dedi.
GMİS'in eski Genel Eğitim Sekreterlerinden Sabri Cebecik de görev yaptığı 1990-1991 Madenci Grevi ve Büyük Ankara Yürüyüşü'nü nasıl gerçekleştirdiklerini anlattı. Cebecik, "O zaman maden işçisi açlık sınırının altında ücret alıyordu. Bir de buna TTK'nın kapatılacağı söylemleri eklenince bölge insanı, maden işçilerinin öncülüğünde büyük bir güç oluşturdu ve bu süreci durdurmayı başardı. Maden işçileriyle uğraşan o siyasal iktidar kendi sonunu hazırladı, sonları hüsran oldu ve tarihten silindiler.
Madencilerle uğraşmak hayra iş değil. Buradan oy alıp parlamenter seçilip Zonguldak'ın ve Üzülmez'in kapatılmasını isteyen insanların bu Zonguldak sokaklarında dolaşamaması lazım.
Madencinin ateşini söndürmeye kimsenin gücü yetmez. Sofrasındaki ekmeği almaya kimsenin gücü yetmez" dedi.
GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu da TTK'nın özelleştirileceği yönündeki söylemlere sert tepki göstererek, "Türkiye'nin sanayisinin gelişmesine lokomotiflik yapmış olan TTK'yı kapatmak yönünde açıklamalar yapanları buradan şiddetle kınıyorum. Bu sözleri sarf edenlere buradan sesleniyorum; TTK'yı kapatmaya çalışanların geçmişteki hallerini ve Zonguldak'ın şanlı mücadele tarihini yeniden incelesinler. Hak ettikleri dersi dün onlara nasıl verdiysek, bugün ve yarın daha da fazlasıyla vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.
GMİS Amasra Şube Başkanı Hakkı Arslan, sendikacının idealist ve ilkeli olması gerektiğini belirterek, "Biz maden işçileri olarak, siyasi parti farkı gözetmeksizin emeğin hakkını korumakla görevliyiz. Hangi siyasi oluşum olursa olsun, o hakkı elimizden almaya kalkışanlara karşı mücadele etmek zorundayız" dedi ve siyasetçilerin dışarıdan müdahalede bulunmamaları gerektiğini vurguladı.
Kozlu Şube Genel Kurulu'nda emekli maden işçisi Kadir Tuncer ile çok sayıda Kozlu Şube Delegesi birer konuşma yaptılar.
Konuşmaların ardından seçimlere geçildi. Kozlu Şube Genel Kurulu'nda tek liste ile gidilen seçimlerde Şube Başkanlığı'na Hüseyin Kolçak, Şube Sekreterliği'ne Muhammed Ardıç, Şube Mali Sekreterliği'ne Binali Acun, Teşkilat Sekreterliği'ne Raif Öztürk aday oldular. - ZONGULDAK