Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Muhaliflerin ikinci büyük kenti ele geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Gençler Kutlu Doğum'da Buluştu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile “Gençlik Kutlu Doğum’da Buluşuyor” programlarının Van etkinliğine gençler yoğun ilgi gösterdi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile "Gençlik Kutlu Doğum'da Buluşuyor" programlarının Van etkinliğine gençler yoğun ilgi gösterdi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile "Gençlik Kutlu Doğum'da Buluşuyor" programları kapsamında İMKB Fen Lisesi Spor Salonu'nda gerçekleştirilen ve birçok gencin bir araya geldiği etkinliğe Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hasan Davulcu, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Nevzat İnanç, Van İl Müftüsü Nurullah Arvas, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve birçok vatandaş katıldı. Programında açılış konuşmasını yapan Van Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Nevzat İnanç, gençlere yönelik önemli mesajlar verdi. İnanç, "Peygamber Efendimizin dünyaya teşrifleri tarihin en mühim hadisesidir. İşte bu hadiseyi anmak ve insanlığa rehber olan Peygamber Efendimize olan sevgi ve bağlılığı göstermek amacıyla bu programlar düzenleniyor. Şunu çok iyi biliyoruz ki, Efendimizin yolunda yürümeye çalışanlar; çağın yozlaşmış değerleri karşısında önemli bir farkındalık oluşturmaktadırlar. Çünkü Peygamberimiz (sas) şahsiyeti ve yaşantısıyla, bütün insanlığa en güzel örnektir. O, karanlığa karşı adeta bir şafak gibi doğan, insanlığın bulanıklaşmış zihinlerine ve kurumuş vicdanına ab-ı hayat olan bir rehberdir. İnsanlığı bedevilikten medeniliğe, eşkıyalıktan evliyalığa yükselten Peygamberimiz, cehalet asrını da saadet asrına çevirdi. Kız çocuklarından utanç duyup, onları diri diri toprağa gömen insanlardan; iyiliğin, adaletin, güzel ahlakın, vefakarlığın timsali insanlar meydana getirdi. Bu yüzden Efendimizi sadece Kutlu Doğum Haftası'nda anmak ve bir haftaya sığdırmak imkansızdır. O, her çağa ve her coğrafyaya güzel örnekler teşkil edecek bir peygamberdir. Tüm zamanların, bütün coğrafyaların ve insanlığın, O'nun söylemleriyle bezenmeye, eylemleriyle yaşamaya ihtiyacı vardır. Peygamberimize indirilen Kelam-ı Kerim'dir ilk emri 'oku' dur. 'Yaratan Rabbinin adıyla oku!' 610 yılının Ramazan ayı. Mekke'de inen bu ayetler, Hazreti İsa'nın (as) ardından yaklaşık altı yüz yıl sonra inen ilk ayetlerdir. Ortada okunulacak bir metin yok, ama emir tekrar ediliyor 'Oku'. Henüz tamamlanmış bir sure bile yok. Burada okunulacak nedir? Elbette insanın evreni, dünyayı, toplumu ve kendisini okumasıdır. Gökyüzüne bakıp ayı, güneşi, yıldızları okumasıdır; yeryüzüne bakıp dağları, denizleri okumasıdır. İnsana, kelebeğe, çiçeklere bakıp canlıların varlık sebebini düşünmesidir. Yaratılışı, hayatı ve ölümü düşünmesidir. Zamanı ve mekanı, savaşı ve barışı düşünmesidir. Yoksulluğu ve zenginliği, adaleti ve zulmü düşünmesidir. İşte bizler de bugün çok yönlü düşünerek Efendimizin vahiy eksenli bize sunduğu güzelliklerin rehberliğinde yaşantımızı şekillendirmeliyiz. Peygamberimizi sadece vakit namazını kılıp, oruç tutan, günlük hayatını ibadetlerle rutinleştiren biri olarak değil her yönüyle tanımalıyız. Unutmayalım ki; O her rengin, her ırkın, her dilin peygamberidir. Mükemmel bir eş, şefkatli bir baba, adil bir devlet başkanıdır. Bir komutandır. Adaletin, merhametin, güzel ahlakın timsalidir. Zulme karşı dik duran bir peygamberdir. Dosdoğru ve düşmanlarının bile kendisinden emin olduğu bir insandır. Bunları göz önünde bulundurarak Efendimizi belli kalıplara sıkıştırmamamız gerektiğini bilmeliyiz. Mesela, Peygamberimiz hoşgörünün en güzel örneğidir ama unutmayalım ki; Efendimiz yetimin başını okşadığı gibi, yetimin hakkını yiyenin de başını almıştır. Adaleti tesis etmiş, zulme ve haksızlıklara rıza göstermemiştir. Onun için bu programlarda amaç, sadece Efendimizin (sas) hayatından kesitler öğrenmek ya da programlar vasıtasıyla mübarek adını çokça zikretmek olmamalıdır. Asıl amaç Rabbimizin kendisine 'Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin' buyurduğu Elçi'nin ahlakını kuşanmak, bu ahlakı çevremize, ülkemize ve yeryüzüne taşıyabilmek için gayret göstermektir. Bu gayretin göstergesi sadece namaz kılmak, oruç tutmak, tespih çekmek, Efendimize (sas) salavat getirmek değildir. Elbette bunlar yapılmalıdır ama Efendimizi hayatımıza taşımanın göstergesi; komşusu açken tok yatmamaktır. İnsanlara faydalı olmaktır. Vahyi yaşamak ırkçılık yapmamaktır. Emaneti sahibine vermektir. Zulmetmemektir. İnsanların canlarını, mallarını ve namuslarını mukaddes bilmektir ve bunları yapabilmenin, Allah'ın kutlu elçisini sevmenin gereği olduğunu idrak etmektir. Bütün bunları başarabilmek adına değerli devlet büyüklerimizden de bir talebimiz var. Bütün bu ahlaki, insani ve de İslami değerleri toplumun tüm katmanlarına ulaştırmanın daha da güçlendirilmesi için öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın imkanlarının daha fazla artırılması, dolayısıyla imam hatip kardeşlerimizin sadece cami içerisine bağlı kalmadan gerektiğinde gençliğin ayağına giderek gençlere dokunması ve davetini icra etmesi gerektiğine inanıyoruz. Yine milli eğitim müfredatında yer alan zorunlu din derslerinin ders saatlerinin daha da artırılarak çocuklarımıza bu değerlerin daha bir titizlikle verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Biliyoruz ki çocuğumuz iyi bir insan olmadıktan sonra bir profesörde olsa kıymeti yoktur. Biz veliler olarak da çocuklarımızın okulları, eğitimleri ve üniversiteleri için verdiğimiz mücadelenin, taşıdığımız kaygıların acaba ne kadarını ahlaklı bir insan iyi bir Müslüman olması için veriyoruz. Bunu da şöyle bir etraflıca düşünmekte fayda var diye düşünüyoruz. Özetlersek Diyanet İşleri Başkanlığı daha da güçlendirilmeli ve zorunlu din dersleri saatleri daha da arttırılmalıdır. İşte biz Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olarak, özlemini duyduğumuz bu hasletleri kendisine şiar edinmiş bir gençlik görmek istiyor, ufkumuzda ve vizyonumuzda böyle bir gençliğin yeşermesi için gayret göstermeye çalışıyoruz. Elbette bu tek başımıza yapabileceğimiz bir şey değildir. Başta aileler olmak üzere toplumun her kesiminin bu konuda hassasiyet gösterip, gayret etmesi gerekir ki, özlemini duyduğumuz nesilleri yetiştirebilelim. Unutmayalım ki; bizim Efendimize (sas) salatımız O'nun izinden gitmemizdir. Bu duygularla katılımlarınızdan dolayı tekrar hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum" diye konuştu.

Programdaki konuşmaların ardından sahneye Eşref Ziya Terzi ve ekibi çıkarak eserlerini seslendirdi. Eşref Ziya Terzi'ye ilahi ve şarkılarında izleyiciler de eşlik etti. Kutlu Doğum'a gelen vatandaşlar cep telefonları ile konseri kaydederken, telefon ışıkları ve dağıtılan güller salonda renkli görüntüler oluşturdu. Ünlü sanatçı konserini 'Gül Ahmedim' şarkısı ile bitirdi.

Geç saatlere kadar süren program sonunda Van Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Nevzat İnanç tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hasan Davulcu ve sanatçı Eşref Ziya Terzi'ye Kur'an-ı Kerim hediye edildi. - VAN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title