Gazeteciler Basın Özgürlüğünü Tartıştı

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen, Sivil Düşün Programı Ağlar ve Platformlar Hibe Programı kapsamında finanse edilmekte olan ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen Özgürlük için Basın Projesin bir araya gelen gazeteciler, basında özgülük konusunu tartıştı. Programa Gaziantep'te faaliyet gösteren yerel ve ulusal gazete ve televizyonların temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, hukukçular ve akademisyenler katıldı.

ATAY, PROJE HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Programın açılış konuşmasını Özgürlük İçin Basın Projesi Güneydoğu Anadolu Komite Başkanı Murat Atay yaptı. Atay konuşmasında," Gazeteciler Cemiyeti'nin Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Özgürlük İçin Basın Projesi kapsamında Güneydoğu Anadolu Komite Başkanı ve üyeleri sivil toplum kuruluşu başkanları, üniversitelerin öğretim üyeleri, Gaziantep'te yerel ve ulusal basının problemlerinin tartışılacağı bir toplantıda bir araya geldik. Bu bir basın toplantısı değil, sohbet toplantısıdır. Sorunlar dinlenecek. Sorunlar karşısında neler yapılabilecek, basını bekleyen sorun ve sıkıntılar nelerdir. Bildiğiniz gibi kritik bir bölgede yaşıyoruz. Hem sınıra yakın bir ilde yaşadığımız için, Suriye sıkıntısı, sınırımızda yaşanan çatışmalar, IŞİD terörü, bunun yanı sıra çatışmasızlık ortamının sona ermesiyle başlayan terör olayları, birbiri ardına gelen şehit haberleri ve bunu karşısında basın neler yapabilir. Basın nasıl bir tavır alabilir, bunları konuşacağız. Bu konuda söz almak isteyen değerli katılımcıları dinleyeceğiz ve bunları bir rapor halinde Avrupa Birliği Türkiye Daimi Komitesi'ne sunacağız. Medyanın bağımsızlığını, insan hakları sosyal içerme, ifade özgürlüğü, demokratikleşme konularına öncelik veren Avrupa Birliğini temel değerlere bağlı yeni bir ifade özgürlüğü ve basın etiği daimi komitesi kurulmuştur" dedikten sonra projenin içeriği hakkında bilgi verdi.

ARİF KURT, ULUSAL ÖZGÜRLÜĞE VURGU YAPTI

Gaziantep Basın Cemiyeti Başkanı Arif Kurt ise, hiçbir özgürlüğü Türkiye'nin ulusal özgürlüğünden daha önemli olmadığını belirterek, "Hiçbir özgürlük bizim ulusal özgürlüğümüzden daha önemli değildir. Bunun için bazı gazeteci dostlarımızın son zamanlarda yapmış oldukları haberlerde kullandıkları dilde gazetecilik dışında milli menfaatlerimizi zedeleyen, geriye iten bir takım haberler yapıldığını görmek bizi üzüntüye soktu. Terörle mücadele konusunda Türkiye'nin içinden geçtiği süreçte her STK, her birey belkide kendi noktasında bu konuda birtakım şeyler yapmalı, yapıyor. Herkes bir noktada barış istiyor. Biz de gazeteci olarak barışa üslubumuzu katarak destek olabiliriz diye düşünüyorum. Bu noktada ülkemizin son günlerde yürüttüğü terörle mücadele konusunda gazetecilere de büyük işler düştüğünü düşünüyorum. Zaten Birleşmiş Milletler Evrensel Beyannamesinde basın özgürlüğü ile alakalı 19. madde de ifade edilen şekilde "Herkes düşünce ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, düşüncelerden dolayı kimse tarafından rahatsız edilemez, edilmemeli. Ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşüncelerini herkes özgürce savunmalı" diye bir madde var. Fakat yine Birleşmiş Milletler Evrensel Beyannamesinin basın özgürlüğüyle alakalı 29/2. maddesinde "Herkes haklarını kullanırken özgürlüklerini yaşarken diğerlerinin hak ve özgürlüklerini ihlal etmeden kullanmalıdır" diye de bir ek var" dedi.

KURT, ALGI OPERASYONLARINA DİKKAT ÇEKTİ

Bir yanlışa dikkat çekmek istediğini belirten Kurt, " Amerika Büyükelçisi Ankara'dan bir açıklama yapıyor. Diyor ki: "Amerikan vatandaşı bölgeyi terk etsin". Şimdi bizim yerel basın, yaygın basın bu açıklamaya bölgede bir sıkıntı varmış gibi yaklaşıyor ve haber yapıyor fakat yapılan haber sonrası ekonomimiz ciddi anlamda yara alıyor. Turizm ciddi anlamda yara alıyor. Arkasına baktığınız zaman riskin boyutları değil, algı operasyonu yapıldığı ortaya çıkıyor. Özgürlük olmalı ama hiçbir özgürlük ulusal özgürlüğümüzden daha önemli olmamalıdır" diyerek basının olumlu ve olumsuz etkilerinin yaratabileceği ciddi hasarlar olabileceğini aktardı.

BARO BAŞKANI ORTAK PROTOKOL YAPILABİLECEĞİNİ BELİRTTİ

Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş şarklı da özgürlüğün her zaman ön planda olması gerektiğine değindi. Gazetecilerin bir kamu hizmeti yürüttüğünü söyleyen Şarklı, "Sonuçta yürüttüğünüz bir kamu hizmeti var. İnsanların haber alma hakkı var. bu anayasa ile güvence altına alınmış, Avrupa İnsan Hakları Kararlarıyla güvence altına alınmış. Temelimiz, eksenimiz özgürlük olmalı. O yönden de biz Gaziantep Barosu olarak, avukat arkadaşlarımızla Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti ile İbrahim Bey ile bir görüşmemiz oldu. Basına yönelik şiddet ile ilgili Kocaeli Barosu ile Kocaeli Gazeteciler Cemiyetinin bir protokolü var. Onunla ilgili, hukuki anlamda, destek anlamında biz de belki böyle bir komisyon oluşturup ortaklaşa hareket edip bu proje kapsamında da değerlendirilecek çalışmalar da yapılabilir. Ben hakikaten basın emekçilerinin zor zamanlarda, zor şartlarda çalıştıklarını da biliyorum. Hem ekonomik anlamda, hem cezai anlamda çok sıkıntılar yaşıyor. Hepsine kendi adıma ve barom adına teşekkür etmek istiyorum" dedi.

Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Bölüm Başkanı Doç.Dr. Gökhan Gökgöz de, proje hakkında bilgi vererek basın özgürlüğüne değindi. - GAZİANTEP