Gazeteci Mustafa Yavuz, Dalaman Kitap Günlerinde: "Merdan Yanardağ ve Barış Pehlivan'ın Cezaevine Girmesiyle AKP Hükümetinin Muhalif Sesleri...
Gazeteci Mustafa Yavuz, Dalaman Kitap Günleri’nde “Türkiye’de Gazetecilik Sorunları” konulu söyleşide, “20 yıldır Türk basını hiç görmediği baskı ve sansür anlayışıyla karşılaştı. En son Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve gazeteci Barış Pehlivan’ın cezaevine girmesiyle birlikte AKP hükümetinin muhalif sesleri susturmaya çalıştığına bir kez daha şahit oluyoruz” dedi.
Gazeteci Mustafa Yavuz, Dalaman Kitap Günleri'nde " Türkiye'de Gazetecilik Sorunları" konulu söyleşide, "20 yıldır Türk basını hiç görmediği baskı ve sansür anlayışıyla karşılaştı. En son Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve gazeteci Barış Pehlivan'ın cezaevine girmesiyle birlikte AKP hükümetinin muhalif sesleri susturmaya çalıştığına bir kez daha şahit oluyoruz" dedi.
Gazeteci Mustafa Yavuz, Dalaman Kitap Günleri'nde " Türkiye'de Gazetecilik Sorunları" konulu etkinliğe katıldı. Sezer Durmuş'un Tertip Komite Başkanlığı'nı yürüttüğü Dalaman Kitap Günleri'ne 60 yazar ve 30 yayınevini katıldı. 21-27 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen etkinlik, imza günleri ve söyleşilerle büyük beğeni topladı.
Demokrasi, basın özgürlüğü ve toplumun refahı arasında doğrudan bir ilişki olduğuna dikkat çeken Yavuz, muhalif gazetecilere verilen cezalara tepki gösterdi. Yavuz, 60 gündür cezaevinde olan Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve gazeteci Barış Pehlivan'un bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söyledi.
2017 Anayasa değişikliği referandumunda başkanlık sistemine geçilmesiyle basın özgürlüğüne bir darbe daha vurulduğu ifade Yavuz, "16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumunda "hayır bloku" olarak Türkiye'nin çeşitli yerlerinde görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesinin birçok negatif yönünün yanı sıra basın özgürlüğüne de büyük darbe vuracağından bahsetmiştim. Gazetecilik bir toplumun en temel bilgi edinme aracıdır. Bu bilgi edinme aracı tarih boyunca sansürle mücadele etmiştir. Milli mücadele döneminde Anadolu basını büyük çabayla çalışmıştır" diye konuştu.
Türkiye'de iktidar kontrolünde basın organlarının seçimlerde yanlı yayın yaptığını belirten Yavuz 14 ve 28 Mayıs tarihlerindeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın miting alanlarında gösterdiği videoları da eleştiren Yavuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da itiraf ettiği büyük bir dezenformasyon kampanyası yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun montaj videosu üzerinden kara propaganda yapıldı. Bu propagandaya da iktidar yanlısı medya destek verdi. Böyle bir ortamda medya özgürlüğünden bahsetmemiz söz konusu değildir. Özgür medya, iyi işleyen demokrasiyi getirir. Demokrasinin işlediği ülkelerde ekonomik refah artar" dedi.
AKP iktidarının muhalif sesleri yargı yoluyla bastırmaya çalışmasının demokrasinin önündeki en büyük engel olduğunu vurgulayan Yavuz, "20 yıldır Türk basını hiç görmediği baskı ve sansür anlayışıyla karşılaştı. En son Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve gazeteci Barış Pehlivan'ın cezaevine girmesiyle birlikte AKP hükümetinin muhalif sesleri susturmaya çalıştığına bir kez daha şahit oluyoruz. AKP iktidarı Türk siyasi sahnesine çıkarken yolsuzlukla ve yolsuzlukla mücadele edeceğinin sözünü vermişti. Bugün görüyoruz ki en çok yolsuzluk yine bu dönemde yapıldı, vatandaşın geçim sıkıntısı her geçen gün artıyor. Bu konular çok az televizyon kanalında konuşuldu, çok az gazete tarafından yazıldı. Basın özgürlüğünün kısıtlanması vatandaşı bu yüzden derinden etkiliyor" değerlendirmesini yaptı.