Gabonlu Dina'nın Avukatı Kerim Bahadır Şeker: "Hukuku Ayaklar Altına Alan Bir Kararla Karşı Karşıya Kalındı"

TUNAKAN YILDIRIM

Filyos çayında cansız bedeni bulunan Gabon uyruklu Karabük Üniversitesi öğrencisi, 17 yaşındaki Danys Dinabongho Ibouanga'nın avukatı Kerim Bahadır Şeker, gözaltına alınan şüphelinin serbest bırakılmasını değerlendirdi. Avukat Şeker, "Dina'nın aracında olduğunu elinin kanadığını, Dina'nın devam eden araçtan inmeye çalıştığını belirten D.A.'nın serbest bırakılmasıyla hukuk ayaklar altına alınmıştır" dedi.

Danys Dinabongho Ibouanga'nın 25 Mart akşamı arkadaşları ile 100. Mahallesi'ndeki evlerinde oturduğu sırada bir anda kalkarak telefonunu şarja takmak için apartmanın birinci katındaki akrabasının evine indiği, ancak bu eve uğramadan çıplak ayakla sokakta koştuğu görüntüler de güvenlik kameralarına yansımıştı. Danys Dinabongho'nun ön otopsisi sonucunda cinsel istismar ve darp izine rastlanmadı.

Gabon'un Ankara Büyükelçiliği avukatı Kerim Bahadır Şeker, soruşturmayı takip için Karabük'e gelmişti. Gabon Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği'nin, Dışişleri Bakanlığı'na genç kızın ölümüyle ilgili gelişmelerin bildirilmesi ve konunun takip edilmesi için nota verdiği öğrenilmişti.

Avukat Şeker, gözaltına alınıp, tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilen şüpheli D.A.'nın serbest bırakılmasını değerlendirdi. Karara itiraz edeceklerini bildiren Şeker, şunları söyledi:

"Gabonlu öğrenci Dina'nın ölümüne ilişkin olarak kamuoyunu aydınlatma yükümlülüğü hasıl olmuştur. Öncelikle Dina'nın ölümüne ilişkin 8 gözaltı ve bu 8 adet gözaltından 1'i tutuklama işlemiyle 2'si adli kontrol istemiyle sevk edildi. Bu sevkler sonucunda bir adet tutuklanma istemiyle sevk edilen D. A. isimli kişi tutuklanmasının reddine ve adli kontrol hükümleriyle serbest bırakılmasına sulh ceza hakimliğinden karar verildi. Akabinde buna itiraz eden Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararı, asli ceza mahkemesince kabul olundu ve asliye ceza mahkemesi de yeniden yakalama çıkarttırıp bu kişinin yeniden adliyeye getirilmesini istedi. Yeniden Adliye'ye getirilen D.A. isimli kişinin tekrardan da mahkeme önünde asli ceza mahkemesi önünde sorgusu yapıldı, ifadeleri alındı ve bir hukuk garabetine, bir yani hukuku ayaklar altına alınan bir kararla karşı karşıya kalındı. D.A. ifadelerinde açık ve net şekilde söylüyor; benim arabamdaydı, benim arabamda elleri kanıyordu. Elleri kanamasından sonra araba devam ettiği süre içerisinde arabadan kapıyı açmak suretiyle atlamaya kalkıştı. Bir kişi arabadan giden arabadan neden atlamaya kalkışır? Bir kişinin arabanın içerisinde kan bulguları çünkü bulunacak. Arabanın içerisindeki araştırmalar kan bulguları bulunacak. Ona yer yapılmaya çalışılıyor.

Maalesef ülkemizde profesyonel kadın katili müessesesi türemiş durumda ve bundan dolayı da savunmalarda o şekilde artık hazır bir şekilde matbu şekilde, bütün savunmalar, bütün kadın cinayetlerinde aynı şekilde işliyor ve bundan sonra asliye ceza mahkemesinin vermiş olduğu kararla birlikte de yine itirazın reddine karar veriliyor. Savcılığın itirazının reddine karar veriliyor. Biz Gabon Cumhuriyeti Devleti Büyükelçiliği'nin avukatı olarak aynı şekilde itirazlarımızı yine kendimiz de sunacağız. Savcılığın yanı sıra biz yine kendimiz de sunacağız. Fakat burada benim bakımlı olmakla yükümlü aile bireyim var diyerek çok rahat bir şekilde bir aile bireyi engelli olduğu için hapse alınmaması ve adli kontrol kararı verilmesinin ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu vicdanınıza sunuyorum. Burada bir patlama olsa ben desem ki annem, babam, teyzem, kuzenim, yatalak. Beni salıverseler, bu kamuoyunun vicdanını yaralar mı yaralamaz mı? Sizlerin, siz kamuoyundaki takipçilerin kanaatine bırakıyorum. Hukuken zaten aykırı. Hukuken zaten garabet. Hukuken zaten kabul edilemez fakat böylesi bir karar bizim vicdanlarımızı da yaralamaktadır. Buna istinaden gerekli itirazları gerekli mercilere aynı şekilde bizler de şahsen gerçekleştireceğiz.

"BU AÇIKLAMANIN DA TEKZİP EDİLMESİNİ İSTİYORUZ"

Otopsi raporuyla ilgili olarak da asli otopsi raporu çıktı. Asli otopsi raporunda toksikoloji raporları bekleniyor Toksikoloji raporlarıyla alakalı olarak da geri dönüş gerçekleştiği zaman yine aynı şekilde duruma ilişkin bütün gelişmeleri detaylı olarak bilgilendireceğiz. Biz bütün ifade tutanaklarını aldık. Savcılığın da aynı şekilde ölümün suda gerçekleşmesi ve doğal gerçekleşmesiyle istinaden yapmış olduğu açıklamayı bizim itirazımız da savcılık kanadınca biliniyor. Kendilerine bu açıklamalarının tekzip edilmesi gerektiğini bizatihi olarak ilettik. Bu konunun değerlendirileceğini sözlü olarak tarafımıza iletildi. Aynı şekilde sayın savcılıktan 8 gözaltının 3'ünün adli kontrol 5'inin serbest kalmasıyla alakalı gerekli işlemleri geç de olsa her ne kadar yerine getirmiş olsalar da bu açıklamanın da tekzip edilmesini istiyoruz.

"KONUNUN IRKÇILIKLA UZAKTAN YAKINDAN ALAKASI YOK"

Artık bugün de maalesef gerçekleşen saat 13.00'da gerçekleşen Türkiye Büyükelçiliği önündeki oturma eylemleriyle birlikte konu uluslararası bir hal almış vaziyette. Ülkemize hiçbir şekilde zarar gelsin. Ülkemizi ırkçılık ithamlarıyla yıpratmak, maruz bırakmak hiçbir böyle bir durum söz konusu değil. Böyle bir durumun uzaktan yakından alakası yok. Konunun ırkçılıkla uzaktan yakından alakası yok. Dolayısıyla ülkemizin de yıpranmasını engellemek için adli makamların acilen ivedilikle gerekli hareketleri, gerekli zorunlulukları sağlamasına davet ediyoruz. Bu hukuki garabetten geri adım atmalarını ve tutuklama kararının çıkarılmasını talep ediyoruz.

"ŞOKE EDEN BİR KARARLA BİZLERİ KARŞI KARŞIYA BIRAKTILAR"

Son olarak ifade etmem gerekirse Gabon Büyükelçiliği Dışişleri Bakanlığı konuyla alakalı olarak nota verdi. Bu notanın verildiğini daha önce de iletmiştik. Bu notaya ilişkin olarak da Gabon Cumhuriyeti Devleti'nde Başbakanlık tarafından bir açıklama gerçekleştirildi. Sayın Başbakan'ın yapmış olduğu açıklamada Meclis'te kendisi bir adet tutuklu olduğunu ifade etmişti. Evet Sayın Başbakan bu açıklamayı yaptığı saat itibariyle doğruydu ancak maalesef ki bahsetmiş olduğum asli cezanın kararı neticesinde adli kontrol kararıyla serbest bırakılmasını, şoke eden bir kararla bizleri karşı karşıya bıraktılar. Umarız ki en yakın zamanda bu sürünceme ve cinayete ilişkin sorumlular hukuk önüne çıkarılır ve en ağır şekilde cezalandırılır."