G20 Liderler Zirvesi
Mültecilerin gittikleri ve kalıcı oldukları yerlerde iş gücü piyasalarına entegre olduğu, bu durumun ülkelerin büyümelerini olumlu etkileyeceği belirtildi.
Mültecilerin gittikleri ve kalıcı oldukları yerlerde iş gücü piyasalarına entegre olduğu, bu durumun ülkelerin büyümelerini olumlu etkileyeceği belirtildi.
Anadolu Ajansı'nın ev sahibi fotoğraf sağlayıcısı olduğu G20 Liderler Zirvesi kapsamında, Düşünce 20 (T20) tarafından düzenlenen basın toplantısında, düşünce kuruluşlarının temsilcileri G20, gündemdeki konular ve ileriye dönük beklentilerini dile getirdi.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) Başkanı Güven Sak, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dönem başkanlığında verimli bir yıl geçirdiklerini ve T20'nin G20'ye önemli katkılar verdiğini söyledi.
Anti terör faaliyetleri ve terörle mücadele konularının gündemi meşgul ettiğini dile getiren Sak, bu nedenle iklim değişikliği konusuna fazla zaman ayrılamadığını ifade etti.
G20'nin gündeminde hızlı ve ani değişiklikler olamayacağına dikkati çeken Sak, bunun yanında finans, mali çalışmalar ile kalkınma konuları arasında bir dengesizlik bulunduğunu söyledi. Bu gündemde finans daha anlaşılabilirken, kalkınma gündeminin karmaşık ve adeta "arap saçına dönmüş" durumda olduğuna değinen Sak, kalkınma gündeminin güçlendirilmesine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Suriyeli sığınmacıların ülke ekonomisine etkisine yönelik sorular üzerine Sak, kamplar ve buralarda sağlanacak hizmetler için bir anlamda "ön ödeme" olarak değerlendirilebilecek yatırımların hayata geçirildiğini ve ortaya 8 milyar dolar olarak ifade edilen bir rakam çıktığını belirtti. Sak, şöyle konuştu:
"Maaşları ve kayıt dışı çalışmayı etkileyen yanı da oldu. Kalifiye olmayan, vasıfsız Türk işçilerin yerini almaya başladılar. Türk ekonomisinin kayıt altında olmasına yönelik olumsuz etkileri var. Çocuk çalışanlar konusunda da olumsuzluklar söz konusu. Bunlar ani etkiler arasında yer alıyor. Girişimcilik açısından bakıldığında yeni kurulan şirketler arasında Suriyeli ortaklı olanların sayısında dikkat çekici bir artış var. Suriye krizinden sonra ihracatta ani bir düşüş görülürken şimdi tekrar artmakta."
"G20 daha cesur..."
Düşünce kuruluşlarını temsilen farklı ülkelerden katılımcılar ise G20 Liderler Zirvesi ve gündemdeki konulara ilişkin özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
Zirvede kaydedilen ya da kaydedilecek başarılar, Paris saldırısından önemli boyutta etkilenecek.
Eski G20 toplantılarına kıyasla daha cesur ve güçlü şekilde terör tehdidi karşısında bir duruş sergileniyor.
G20 ülkeleri aynı taahhütlerin tekrarından ziyade terörün finansmanını artık kökten kesmeye yönelik daha açık bir siyasi güvenlik taahhüdü ortaya koyuyor.
Suriye ve komşu ülkelerindeki mülteci krizine yönelik daha kapsamlı ve umut veren bir yük paylaşımı söz konusu.
İklim değişikliğine yönelik taahhütlerin artık yerine getirilmesi gerekiyor.
G20 bir finans yaratma organizasyonu değil. O nedenle mülteci krizine ilişkin bir finansal taahhüt paketi söz konusu olmayabilir. Bunun yanında ülkeler finansal taahhütler ortaya koyabilir.
Maliye politikalarının kontrol edilmesi gerekiyor ama bu çok zor. Ülkeler ciddi cari açıklarla mücadele ediyorlar. Büyüme hedeflerinin tutturulması açısından ülkelerin elinde kalan tek araç yatırımlar. Özellikle altyapı yatırımları büyüme için çok önemli.
"Paris saldırısı sinsi bir mesaj taşıyor"
Terörist saldırılar Avrupa ülkelerinin ekonomilerindeki belirsizlikleri artırıcı etkilerde bulunacak.
Paris saldırısı, bir korku verme saldırısı. Her zaman her yerde olabilir gibi sinsi bir mesaj taşıyor. Bunun tüketici güveni üzerinde etkisi başka olabilir. Dışarı çıkma, alışveriş yapma davranışları etkilenebilir.
Mülteciler gittikleri ve kalıcı oldukları yerlerde iş gücü piyasalarına entegre oluyorlar. Bu durum ülkelerin büyümelerini olumlu etkileyecek.