Fotoğrafları Çekildiğinde Ünlü Değillerdi
Balıkesirli 60 yıllık fotoğraf sanatçısı Ahmet Esmer, Kemal Sunal, Hulusi Kentmen, Perran Kutman, Necdet Tosun, Tuncel Kurtiz, Tamer Yiğit gibi çok sayıda ünlüyü, sanat hayatına başladıkları ilk yıllarda, henüz tanınmamışken fotoğrafladı.
Balıkesirli 60 yıllık fotoğraf sanatçısı Ahmet Esmer, Kemal Sunal, Hulusi Kentmen, Perran Kutman, Necdet Tosun, Tuncel Kurtiz, Tamer Yiğit gibi çok sayıda ünlüyü, sanat hayatına başladıkları ilk yıllarda, henüz tanınmamışken fotoğrafladı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Bulgaristan'ın Kırcaali kasabasında doğan ve 65 yıl önce ailesiyle Balıkesir'e göç eden 81 yaşındaki Esmer, kısa bir süre lokantalarda çalıştı.
Daha sonra bir fotoğrafçının yanında işe giren Esmer, park ve bahçelerde, düğünlerde fotoğraf çekerek kendisini geliştirdi. Katıldığı bir sergide ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler'le tanıştıktan sonra fotoğrafa sanat olarak bakmaya başlayan Esmer, bu alanda yaklaşık 60 yılı geride bıraktı.
Fotoğrafta adını duyurmaya başladığı ilk yıllarında tiyatro sanatçısı Ulvi Uras'ın daveti üzerine İstanbul'a giden Esmer, bu davetin hayatının dönüm noktalarından biri olduğunu söyledi.
O dönemlerde amatörce tiyatro sahnelerinde ya da filmlerde kendini göstermeye başlayan ancak hiç tanınmayan onlarca kişiyi fotoğrafladığını anlatan Esmer, şunları kaydetti:
"Yeşilçam'ın tanınan 50 yüzü, o dönemlerde ünlü değillerdi. Kemal Sunal, Hulusi Kentmen, Perran Kutman, Necdet Tosun, Tuncel Kurtiz, Tamer Yiğit ve niceleri vardı. Bu ünlülerin, tanınmadıkları dönemlerde çekilen fotoğraflarından oluşan bir arşivim var ve gittiğim illerde sergiliyorum. Fotoğraflar çok ilgi görüyor. Yarım asırlık bir arşivden söz ediyorum. Bir örnek vereyim. Sunal ailesine, Kemal Sunal'ın eski bir fotoğrafını göndermiştim. Kendileri de Kemal Sunalı'ın imzaladığı bir fotoğrafı bana gönderdiler. Bazıları mail yoluyla serginizde 'Dayımın fotoğrafını gördüm bana gönderir misiniz' diyenler oldu. Tiyatro oyuncusu Ahmet Evintan'ın kızı sergiyi gezerken babasının fotoğrafını görüyor. Sergide defterimize, 'Ben babam unutuldu zannediyordum ama siz babamı açtığınız sergilerle hala yaşatıyorsunuz. Çok teşekkür ederim, çok sağolun' şeklinde not düşmüş. Bir şekilde bu fotoğrafların sahipleri kendilerini görmedi ama çocukları, takip edenleri fark etti."
"Siyah-beyazdaki keyfi renklilerde alamıyorum"
Şimdilerde sadece çektiği fotoğrafları sergilediğini, derneklerde fotoğraf çekim teknikleri adı altında eğitim verdiğini anlatan Esmer, halen siyah-beyaz fotoğraf aşığı olduğunu söyledi.
Siyah-beyaz fotoğrafların daha doğal olduğuna dikkati çeken Esmer, şu ifadeleri kullandı:
"Ben siyah-beyaz fotoğrafçısıyım. Siyah-beyazdaki keyfi renklilerde alamıyorum. Daha doğal, bir oynama yok. Ben renkli fotoğrafa teknolojiye karşı değilim. Benim kızdığım taraf, fotoğraflar üzerinde oynama çok oluyor. Kırmızı daha kırmızı, mavi daha mavi, doğada öyle bir mavi veya kırmızı yok. Ben biraz gerçekçiyim, ne varsa ne çektiysem onun görünmesini isterim. Ben o devrin o dönemin insanıyım. Şimdi renkli olmasın mı, olsun tabii olacak. Teknolojiyi takip etmek şart ama her baktığım fotoğraftan şüpheleniyorum, acaba gerçek mi diye."