Evin Tüm Yükünü Sırtladı
İsmail Şen - Elazığ'da yaşayan 2 çocuk annesi Türkan Yıldırım (35), eşinin hastalığı nedeniyle akülü tekerlekli sandalyeye bağlı kalmasından sonra, evin tüm işlerini yürütmeye başladı, 350 küçükbaş hayvanın bakımını tek başına üstlendi.
İsmail Şen - Elazığ'da yaşayan 2 çocuk annesi Türkan Yıldırım (35), eşinin hastalığı nedeniyle akülü tekerlekli sandalyeye bağlı kalmasından sonra, evin tüm işlerini yürütmeye başladı, 350 küçükbaş hayvanın bakımını tek başına üstlendi.
İki çocuk annesi Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1997 yılında evlendiği Nihat Yıldırım'ın bir süre sonra kas hastalığına yakalandığını söyledi.
Tedavi için birçok hastaneye gittiklerini, doktorların hastalığın tedavisinin bulunmadığını belirttiklerini aktaran Yıldırım, eşinin hastalığı nedeniyle akülü tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamak zorunda kaldığını bildirdi.
Bu nedenle sıkıntılı günler geçirdiklerini dile getiren Yıldırım, hayat mücadelesinden vazgeçmeyerek önlerine çıkan tüm zorlukları bir bir aştıklarını anlattı.
Türkan Yıldırım, üç ay kendi ailesinin yanında yaşamak zorunda kaldıklarını, eşini bırakmayarak, bildikleri tek iş olan hayvancılığı devam ettirmeye karar verdiğini vurguladı.
Eşinin ailesinden kendi haklarına düşen hayvanları aldıklarını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Altınlarım vardı onları da bozdum. Sonra mandıracılığa başladım. Süt topladım, köylerde tulum peyniri imalatı, besicilik yaptım. Birkaç sene aralıklarla tabi ufak ufak işi büyüttüm. Sonra bankadan kredi çektim, 5 yıl taksitli. 200 koyun aldım, eşimin sigortasını yatırdım. Malulen emeklilik için başvurdum ve eşimi emekli ettim."
-350 tane hayvanla tek başına ilgileniyor -
Yıldırım, önceden hayvanlarını otlatmak için yaz aylarında Erzurum ve Bingöl yaylalarına çıktıklarını, kışın da Şanlıurfa gibi sıcak bölgelere göçtüklerini anımsattı.
Eşinin hastalığından sonra dışarı gidemediklerinden Elazığ merkeze bağlı Alpagut köyünde ağıl kiraladıklarını aktaran Yıldırım, sınırlı mera alanları içerisinde, hayvanları yazın otlatarak, kışın ise arpa ve samanla besleyerek yetiştirdiğini bildirdi.
Hayvanlarına bakmak için her gün şehirden köye geliş gidiş yaptığını belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
"Çocuklarım okula gittiği, eşim rahatsız olduğu için merkezde kalıyorum. Sabah saat 04.00'te kalkıp çocuklarımın kahvaltısını hazırlıyorum. Köye geliyorum, hayvanlarımın yemini veriyorum, kuzuları emziriyorum. Sonra saat 08.00 gibi götürüp otlatıyorum. Aksam kuzuları yine emziriyorum. Saat ancak akşam 09.00 gibi işim bitiyor, bu sefer gidip çocuklarımın yemeklerini yapıyorum. Evimin işini yapıyorum."
-Eşi rahat dışarı çıkabilsin diye evlerinin balkona asansör yaptırdı-
Türkan Yıldırım, kendisi köye, çocukları da okula gittiği için evde yalnız kalan eşinin zamanla psikolojisinin bozulmaya başladığını ifade ederek,
"Evimizin balkonundan dışarıya asansör yaptırdım. Şimdi çocukların yardımıyla daha rahat balkondan eve girip çıkıyor. Çarşıya gidip gezip geliyor. O sıkıntıyı da kaldırdık" dedi.
Hayvan yetiştiriciliğinin, bir kadın için çok zor olduğunu dile getiren Yıldırım, en büyük arzusunun çocuklarını kimseye muhtaç etmeden okutup, iyi birer iş sahibi olabilmelerini sağlamak olduğunu kaydetti.
Yıldırım, bu düşüncelerle karşısına çıkan tüm zorluklara göğüs gerdiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Cemal Coşkun - ELAZIĞ