Evde Diyaliz, Hastaların Umudu Oldu

Bolu'da 13 yıldır diyaliz tedavisi gören böbrek hastası, evde diyaliz imkanı ile hayata tutundu.

Bolu'da yaşayan 47 yaşındaki Yaşar Ün'ün, 13 yıl önce aşırı ağrılar nedeniyle başvurduğu Ankara Numune Hastanesinde yapılan araştırmanın ardından böbreklerinin yetersiz olduğu tespit edildi.

Burada yapılan tedavinin ardından haftanın 3 günü diyaliz merkezine giderek, tedavi gören Ün, evde diyaliz hizmeti almaya başladı.

Ün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cam PVC ustası olduğu için işinin ağır olduğunu, tedavi için diyaliz merkezine gittiğini belirterek, orada halsiz ve yorgun düştüğü için yorgunluktan dolayı çalışamadığını söyledi.

Hastanede geçirdiği dönemi "yaşanmamış" olarak gördüğünü dile getiren Ün, "Merkezde diyalize girdiğim zaman ben 3 gün çalışamıyordum. İş görüşmelerine gittiğim zaman haftada 3 gün çalışamayacağımı belirttiğimde işveren bana iş vermek istemiyordu" dedi.

Evine hemodiyaliz makinesı aldığı günden beri yaşamının tamamen değiştiğini dile getiren Ün, artık çalıştığını, yorgunluk hissetmeden apartmanların 6 katına çıktığını, sosyal faaliyetlere katılarak ailesiyle zaman geçirebildiğini anlattı.

Ün, kendisi ile birlikte yıllarca hastane köşelerinde diyalize giren birçok arkadaşına evlerine hemodiyaliz makinesı almalarını önerdiğini vurgulayarak, "İnsanlar ilk etapta kendilerine güvenemiyorlar. Bu makinenin yapılmayacak hiçbir şeyi yok. Gerekli eğitimleri alan herkes evinde rahatlıkla diyalize girebilir. Maddi olarak da bana çok avantajı var. Eskiden çalışamıyordum. Şimdi rahat bir şekilde çalışabiliyorum gelirim var. Bu makine ile gün kaybın yok. Gündüz işin mi var, gece giriyorsun. Gece işin mi var, gündüz girersin. Önceden biz hastaneye, makineye bağlıydık. Şimdi makine bize bağlı" diye konuştu.

Yaşar Ün'ün doktoru Nefroloji Uzmanı Serkan Kubilay Koç ise, "Evde hemodiyaliz uygulamasının dünyada yaklaşık 50 yıldır yapılan bir yöntem olmasına karşın Türkiye"de son 2,5 yıldır yapılmakta" dedi.

Bu sistem diyaliz merkezleri tarafından ücretsiz karşılandığına dikkati çeken Koç, "Hastaların SGK tarafından ücretleri karşılanıyor. Bu yöntemin avantajı hastanın esnek bir şekilde diyaliz yapabilmesidir. Diğer şekilde haftanın üç gün dörder saatten belli günler ve belli saatlerde diyalize girmesi gerekirken, hasta evde gece veya gündüz haftanın üç günü işinden gücünden geri kalmamak şartıyla diyalizini yapabiliyor" ifadesini kullandı.

Koç, bu sistemi hemen hemen bütün hastaların kullanabileceğine işaret ederek, kendisi hemodiyaliz makinesını kullanamayacak durumda olan hastaların yakınlarına eğitim verildiğini belirtti.

Koç, evde diyaliz sistemi sayesinde hastaların kanlarının hastaneye göre daha güzel bir şekilde temizlendiğini ifade ederek, "Bunlardan da aldığımız neticelerde hastalara şu avantajımız oluyor. Diyaliz hastası günde yaklaşık 10-15 tane hap almak zorunda kalıyor. Bu hapların yüzde 70- 80'i kesiliyor. Tansiyonları daha kontrol altına alınıyor. Bir kısım hastaların durumu tamamen düzeliyor. Bundan dolayı bilinçli hastalar sayesinde, hastalar hayatına daha sağlıklı olarak devam edebiliyor" şeklinde konuştu.

Türkiye'de bu sistemin çok az bilinmesine rağmen 205 kişi tarafından kullanıldığını belirten Koç, şunları kaydetti:

"Bolu'da bu makineyi kullanan 7 hastamız var. Makineyi almak için eğitimleri devam eden hastalarımız da var.  Diyaliz merkezindeki bir makineyi en az 5 hasta dönüşümlü olarak kullanıyor. Değişik yerlerden gelen hastaları da hesaba katarsak 8 - 10 kişi bir makineyi kullanabiliyor. Bu yüzden bulaşıcılık olayı evdeki ortama göre elbette merkezlerde daha fazla. Evde bir makineyi bir hasta kullandığı için herhangi bir mikrop bulaşma olasılığı çok daha düşük. Hastalar bu açıdan daha şanslılar." - Bolu