Eskişehir'de Eğitim Hakkı İçin Yürüyüş Düzenlendi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

SOL Parti Eskişehir İl Örgütü, 'parasız, nitelikli ve bilimsel eğitim' talebiyle yürüyüş düzenledi. Açıklamalarda, eğitim sisteminin tarikatların etkisi altına girmesi ve laik eğitim ilkesinin ihlal edilmesi eleştirildi.

(ESKİŞEHİR) - SOL Parti Eskişehir İl Örgütü'nün çağrısıyla İsmet İnönü Caddesi'nde bir araya gelen vatandaşlar, parasız, nitelikli ve bilimsel eğitim talebiyle yürüme eylemi yaptı.

SOL Parti Eskişehir İl Örgütü tarafından Eskişehir'de yürüyüş düzenlendi. SOL Parti'nin çağrısıyla İsmet İnönü Caddesi'nde bir araya gelen vatandaşlar, sloganlar eşliğinde "parasız, nitelikli ve bilimsel eğitim" talebiyle Adalar Porsuk mevkisine yürüdü.

Burada SOL Parti Eskişehir İl Örgütü adına açıklama yapan Baran Yıldırım, "Laik eğitim ilkesinden uzaklaşıldıkça çocuk düşmanı uygulamalar yaygınlaşıyor. Eğitimde 'çocuğun üstün yararı' ilkesi yok sayılarak Sivil Toplum Diyalogu adı altında, TÜGVA'sıyla, Ensar'ıyla yapılan protokollerle okullarımız türlü tarikatların, cemaatlerin av sahası haline getiriliyor. Kenar mahallelerde tarikatlar toplumun kılcal damarlarına kadar giriyor" dedi.

Baran Yıldırım, şunları söyledi:

"Ülkemizde nitelikli, bilimsel ve laik bir eğitimden uzaklaşıldıkça okullarımızda ortaya çıkan skandalların ardı arkası kesilmiyor. Hatırlayacaksınız, Eskişehir Beylikova İlçe Müftüsü İshak Yıldırım din derslerine girmesi için görevlendirildiği bir imam hatip ortaokulunda 12 yaşındaki 7'nci sınıf öğrencisi kız çocuğuna tacizle suçlanmıştı. Konuyu ısrarla gündemde tutmamız üzerine 69 gün tutuklu kalan Yıldırım, 19 Mart sürecinde Eskişehir'de on binlerce yurttaşın 'hak hukuk adalet' diye haykırdığı günlerde ansızın tahliye edilmişti. Geçtiğimiz günlerde Yıldırım'a yönelik görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırıldı ve kendisi il dışına vaiz olarak tayin edildi. Böylelikle ceza vermek şöyle dursun, çocuğa tacizle yargılanan şahıs ödüllendirilmiş oldu.

"Okullar tarikatların, cemaatlerin av sahası haline getiriliyor"

Eskişehir'de yaşanan bu örnekteki gibi laik eğitim ilkesinden uzaklaşıldıkça çocuk düşmanı uygulamalar yaygınlaşıyor. Eğitimde 'çocuğun üstün yararı' ilkesi yok sayılarak Sivil Toplum Diyalogu adı altında, TÜGVA'sıyla, Ensar'ıyla yapılan protokollerle okullarımız türlü tarikatların, cemaatlerin av sahası haline getiriliyor. Kenar mahallelerde tarikatlar toplumun kılcal damarlarına kadar giriyor. Hafızlık eğitimi, sıbyan mektepleri uygulamaları kamusal eğitimin alternatifi haline getiriliyor.

"Yoksulluk arttıkça çocuklar gerici yurtlara mahküm ediliyor"

Derin yoksulluk arttıkça çocuklarımız ailelerinden koparılıyor, gerici yurtlara mahküm ediliyor. Laik ve kamusal eğitim hakkını kaybettiğimiz için Ensarlardan, Aladağlara çocuklarımızın yaşamları ellerinden alınmıştı. Buna bir de staj dosyaları bile paralı hale getirilen MESEM'lerde iş cinayetlerinde yitirdiğimiz çocuklarımız eklendi. Yaşamları, umutları, hayalleri çalınan çocuklar hep emekçi halkımızın çocuklarıdır. Bu açıdan nitelikli bilimsel laik eğitim hakkı tuzu kuruların değil, yoksul emekçi halkımızın ihtiyacıdır.

"İmam hatipler imtiyazlı hale getiriliyor"

İmam-hatip okulları yaygınlaşıyor ve -toplumun bu yönde herhangi bir talebi ve ihtiyacı olmamasına rağmen- çeşitli teşviklerle diğer okullar karşısında imtiyazlı bir hale getiriliyor. Değişen müfredatla, seçmeli-seçmesiz dayatılan din dersleriyle normal okullar da imam-hatipleştiriliyor. Derslerin içeriği bilimsellikten hızla uzaklaşıyor. Okullarda ÇEDES adı altında mevut anayasal ve yasal laiklik ilkesi yok sayılarak, paralel bir yaşam örülmek isteniyor. Emekçi halkımızın verdiği vergilerle yaratılan kamu kaynakları sermaye kesimlerine, gerici vakıflara aktarılıyor. Kamu okullarında çocuklarımızdan esirgenen imkanlar özel okullara teşvik olarak sunuluyor. Eğitim ticarileştiriliyor. Kayıt parası, katkı payı, sınav parası, fotokopi parası adı altında kamu okullarında eğitim de giderek paralı hale getiriliyor. Eğitim hakkı yok sayılıyor."

Baran Yıldırım, "19 Mart'tan bugüne sokak sokak, meydan meydan birlikte direndik; barikatları birlikte aştık. Gençler, kadınlar, işçiler, köylüler, emekliler ve tüm yurtsever emekçiler olarak; Türk, Kürt, Alevi, Sunni hep beraber bu karanlığa son vereceğiz. Haramilerin saltanatını yıkacağız. Tüm halkımızı eşitlik için, özgürlük için, laiklik, bağımsızlık ve kardeşlik için birlikte örgütlenmeye, birlikte yürümeye davet ediyoruz" dedi.

Kaynak: ANKA / Yerel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title