Eskişehir 16. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu Tanıtım Toplantısı Düzenlendi
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataş, 16’ıncı Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun tanıtım toplantısında; "Bu sempozyumda sanat var, sektör var, bilimsellik var. Bu bir kent belleğidir. Bu bir kent kimliğidir. Eğer kentler belleğine, kimliğine sahip çıkmazsa yok olmaya mahkumdurlar" dedi.
MELTEM KARAKAŞ
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataş, 16'ıncı Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu'nun tanıtım toplantısında; "Bu sempozyumda sanat var, sektör var, bilimsellik var. Bu bir kent belleğidir. Bu bir kent kimliğidir. Eğer kentler belleğine, kimliğine sahip çıkmazsa yok olmaya mahkumdurlar" dedi.
Eskişehir'de 4-17 Eylül arasında yapılacak 16. Uluslarası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu'nun tanıtım toplantısı bugün düzenlendi. Toplantıya Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgihan Uzuner, sempozyumun ana sponsorlarından Kılıçoğlu Ender Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şeref Burak Özaydemir, belediye başkan yardımcıları katıldı. Bu yılki sempozyum, Amasya'da meydana gelen maden kazasında vefat eden 68 maden işçisine, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere ve sanatçı Özkan Uğur'a ithaf edildi.
CUMHURİYETİN 100. YILI İÇİN KOLEKTİF ESER
Geçmiş yıllarda gerçekleşen sempozyuma ilişkin kısa bir videonun izlenmesiyle başlayan toplantıda konuşan Prof. Dr. Bilgihan Uzuner, şunları söyledi:
"Dünyada bu kadar kıymetli ve zor elde edilen bir demokrasi ve cumhuriyeti taçlandırmak lazımdı. Biz bu sene başkanımızla ve heyetimizle toplantılarımızda bu konuyu direkt gündeme yatırdık. Bu sene Pişmiş Toprak Sempozyumu tamamen farklı bir akışta da gerçekleşecek diyebiliriz. Biz bu sene bir takım çalışması ile cumhuriyet güneşi, cumhuriyet aydınlanmadır diyerek ortak bir eser yapacağız. 15 günlük süre içinde buna ne kadar çok Türk sanatçı eli değerse doğru olur dedik. O yüzden 20 Türk sanatçıyla çalışacağız. İlk hafta 10 sanatçıyı davet ediyoruz. Sonra evlerine dönüyorlar. İkinci hafta 10 sanatçıyı davet ediyoruz. Toplam 25 sanatçı ile bu eserin kolektif olarak meydana getirilmesini sağlayacağız.
"BU ETKİNLİĞE DESTEK VERMEKTEN GURUR DUYUYORUZ"
Sempozyumun ana sponsorlarından Kılıçoğlu Ender Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şeref Burak Özaydemir, "Yapı malzemesi olarak pişmiş toprak, kiremitler ve tuğlalar yüz yıllardır kullanılan doğal, sağlam ve sağlıklı ürünlerdir. Tepebaşı Belediyesi'nin öncülüğünde bu sempozyumun 16. defa ve 20 yılı aşkın bir süredir sürdürülebilmesi etkinlik ve projelerin genelde kısa soluklu olduğu ülkemizde büyük bir başarı örneğidir. Biz de ana maddesi pişmiş toprak olan bir sanayi kuruluşu olarak bu etkinliğe destek vermekten büyük gurur duyuyoruz" diye konuştu.
"PİŞMİŞ TOPRAK ÇOK KIYMETLİ"
Pişmiş toprağın çok kıymetli olduğunu söyleyen Ahmet Ataç, "Bilgihan Hocayla çok iyi bir ikili oluşturduk ve bu ikili 16'cınsını bu günlere kadar getirdi. Esasında benim seçim kaybettiğim dönemi 5 yılı daha katarsanız 22'incisi olacaktı. Ama olsun bu işin sağlıklı yürümesi çok önemli. Çünkü dünyada pişmiş toprak çalışmaları var ama küçük objeler, bildiğimiz kadarıyla pek yapılmıyor. Çünkü bu bilgiyi yurt dışından gelen sanatçılardan alıyoruz. Onlar da bize kızıyorlar, niye bize haber vermediniz diye. O zaman bunun ne kadar kıymetli olduğunu anladık" şeklinde konuştu.
"250 CİVARINDA ESERİMİZ VAR"
200'den fazla pişmiş toprak eserinin ellerinde olduğunu belirten Ataç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"2000-2001'de nasıl bir kent sempozyumu yapalım düşüncesinde, bugün her disiplinin kendi özellikleri var. Bir edebiyatçı diliyle bu işi çözer, bir ressam fırçasıyla paletiyle çözer, bir müzisyen notalarıyla çözer. Biz çoktan unutulan bir pişmiş toprağı hatırlayıp işte bu günlere kadar gelen bir sanat çalışmasını hayata geçirdik ve başarılı olduğumuzu da tahmin ediyorum. Bugüne kadar 250 civarında eserimiz var. Diliyorum ileriye dönük bir büyük sergi alanı, çağdaş sanatlar sergi alanı veya müzesi elimizdeki sanat çalıştaylarından yaklaşık 400'e yakın koleksiyonumuzda tablo var. 200 küsur da pişmiş toprak var. Bunların oralarda sergilenmesi ve halka mal olması, topluma ait olması en büyük hedeflerimden bir tanesidir. Onu önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimizi zannediyorum.
"ÇOK ÖNEMLİ BİR ESERİ ESKİŞEHİR'E KAZANDIRACAĞIZ"
Bir büyük anıtsal bir proje yapalım. O projeyi Taksim Meydanı'na taşıyalım, İzmir'e taşıyalım gibi bir düşüncemiz vardı. O zaman onları gerçekleştiremedik ama bu sefer 100. yıl ile çok önemli bir eseri Eskişehir'e kazandıracağız. 20 sanatçıyla çalışılacak. Pişmiş toprak işi o kadar zor ki bunu üretmek bu şekle getirmek gerçekten çok büyük meziyet. Bu sempozyumda sanat var, sektör var, bilimsellik var. Bu bir kent belleğidir. Bu bir kent kimliğidir. Başka bir şey değildir. Eğer kentler belleğine, kimliğine sahip çıkmazsa yok olmaya mahkumdurlar. Onun için buna hepimiz sahip çıkalım ve daha ileriye daha iyi şekilde götürelim."