Eşine 57 Yıldır "Işık" Oluyor
Sivas'ta, görme engelli Turan Karakaş ile fiziksel engelli eşi Güllü Karakaş, 57 yıldır birbirlerinin gözü ve eli-ayağı oluyor.
HALİFE YALÇINKAYA - Sivas'ta, görme engelli Turan Karakaş ile fiziksel engelli eşi Güllü Karakaş, 57 yıldır birbirlerinin gözü ve eli-ayağı oluyor.
Merkez Fatih Mahallesi'nde yaşayan Karakaş çifti, hayata, aşka ve evliliğe engelleri bir kenara koyarak bağlananlardan.
Görme engeliyle, gözlerindeki yarayı annesi Ayşe Karakaş'ın yanlışlıkla kimyasal kullanarak tedavi etmek istemesi sonucu daha altı aylıkken tanışan Turan Karakaş'ın evliliği de önce "engellere" takılmış ama Karakaş çifti, ön yargıları bir kenara bırakıp sevgiyle her şeyin üstesinden gelinebildiğini göstererek, çevrelerine örnek bir aile olmuşlar.
Eşini sırf kör olduğu için ilk başta istemeyen Güllü Karakaş, 57 yıla uzanan hikayelerini AA muhabirine şu sözlerle anlattı:
"Eşimin ailesi beni istemeye geldiler ama ilk etapta gözleri görmüyor diye ben istemedim. Babam 'Ben vereceğim' dedi, ben de kabul ettim. Aynı gözleri gören bir insan gibi davranırdı bana. Nişanlıyken yüzümü görüyormuş gibi köye beni görmek için gelirdi. Daha sonra evlendik ve evlendiğimiz günden bugüne hiçbir sıkıntımız olmadı. 57 yıldır evliyiz ve çok mutluyuz".
Evlendikten sonra Sivas'a taşındıklarını da dile getiren Güllü Karakaş, burada da sırt sırta verip bir ev yaptıklarını kaydetti. Ancak bunun da kolay bir süreç olmadığını vurgulayan Karakaş, para kazanmak için engellerine rağmen kerpiç yapıp sırtlarında su taşıdıklarını, çok eziyet çektiklerini aktardı.
Evliliğinde yarım yüzyıldan fazla süreyi devirmesine rağmen eşine karşı bitmeyen sevgisi gözlerinden hala okunan Karakaş, mutlu şekilde hayatlarını sürdürdüklerini belirterek, eşinin görme engelli olmasını hiç aklına getirmeyerek, her koşulda ona destek olduğunu söyledi.
- "Eşimden dağlar kadar memnunum"
Eşiyle birbirlerini çok sevdiklerini dile getiren Turan Karakaş da eşinin 57 yıl boyunca kendisine hiçbir zaman "Senin gözün görmüyor, sen bunu göremezsin" demediğini anlattı.
Karakaş, kendisinin de eşinin ayağının aksamasından hiç yakınmadığını belirterek, "Eşimden dağlar kadar memnunum, Allah ondan razı olsun. O benim elim ayağım, ben de onun eli ayağıyım. Birbirimize destek olmamızın sayesinde, gözlerim görmemesine rağmen yedi ev sahibi olduk. Kardeşlerimi bile ev sahibi yaptım" dedi.
-"Beni dilendirdiler, bundan daha kötü bir şey görmedim"
Karakaş, kör olmasına neden olan süreci de şöyle anlattı:
"Altı aylıkken gözlerimin altında bir yara çıktı. Annem beni ihtiyar bir kadına götürdü. O kadın da bana baktıktan sonra bunun göz altına çay suyu sürün, daha sonra da etrafına nöbet şekeri dökün demiş. Orada bulunan kadınlardan bir tanesi de 'Bizim evde nöbet şekeri var' diyerek yanlışlıkla boyaya katılan şap getirmiş. Getirdikleri o şapı ezerek toz edip, benim gözlerime sürmüşler. İki gözüm o günden sonra görme yetkisini kaybetmiş ve kör olmuşum".
Köyde 7 yaşına kadar kaldığını daha sonra oraya gelen bir çerçinin kendisini ailesinden okutmak için para karşılığında iki aylığına istediğini aktaran Karakaş, "Ailem de vermiş. Annem de beni o çerçiye, 'Ya ölür ya da bir şeyler öğrenir kendini kurtarır' diyerek vermiş. Gelen adamlar beni alarak İstanbul'a götürdüler. Beni İstanbul'da 36 ay değişik bölgelerde dilendirdiler. Ben 65-70 yıl boyunca gurbet gezdim ama dilenmekten daha kötü hiç bir şey görmedim" diye konuştu.