Erzinlilerden Burnaz Sahil Kumullarına Kurulacak Polipropilen Tesisine Tepki: "Bizim Toprağımız, Denizimiz ve En Önemlisi Çocuklarımız Plastikten...
Hatay’ın Erzin ilçesindeki Burnaz sahil kumullarına kurulması planlanan polipropilen tesisine Erzinliler tepki gösterdi. Erzin Gönüllüler Derneği Başkanı Hüseyin Ertaç, “Tesislerin soğutulması için önemli oranda soğuk suya ihtiyaç vardır. Deniz suyu kullanılacak ve tekrar denize dökülecektir. Bu, bahçelerin ve tarlaların yok olması, denizde canlıların yok olması demektir. Bizim toprağımız, denizimiz ve en önemlisi çocuklarımız plastikten daha değerlidir” dedi. Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu ise “Bu şirkete diyoruz ki bu işten yol yakınken vazgeçin. Biz bu mücadeleyi kazanacağız, yaptığınız emekler boşa gitmesin” diye konuştu.
Hatay'ın Erzin ilçesindeki Burnaz sahil kumullarına kurulması planlanan polipropilen tesisine Erzinliler tepki gösterdi. Erzin Gönüllüler Derneği Başkanı Hüseyin Ertaç, "Tesislerin soğutulması için önemli oranda soğuk suya ihtiyaç vardır. Deniz suyu kullanılacak ve tekrar denize dökülecektir. Bu, bahçelerin ve tarlaların yok olması, denizde canlıların yok olması demektir. Bizim toprağımız, denizimiz ve en önemlisi çocuklarımız plastikten daha değerlidir" dedi. Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu ise "Bu şirkete diyoruz ki bu işten yol yakınken vazgeçin. Biz bu mücadeleyi kazanacağız, yaptığınız emekler boşa gitmesin" diye konuştu.
Erzin ilçesindeki Burnaz sahil kumullarına kurulması planlanan polipropilen tesisine yurttaşlar ve Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu tepki gösterdi. Erzin Gönüllüler Derneği Başkanı Hüseyin Ertaç, bugün basın açıklamasında şöyle konuştu:
"ZEHİRLİ PLASTİK HAMMADDE FABRİKASI KURULMA PLANI TARIM VE BURNAZ TATLI SU REZERVİNİN SONUNU GETİRECEKTİR"
"Bilindiği üzere Erzin'de, Burnaz sahil kumullarında, plastik hammaddesi olan polipropilen tesisi kurulması planlanmaktadır. Bu tesisi gerek Erzin Belediyesi gerek Erzin halkı gerekse Erzin sivil toplum kuruluşları ve tüm bölge halkı istememektedir. Plastik hammaddesi olan polipropilen tesisinin gerek üretim gerekse atık süreçleriyle tarım arazileri, su kaynağı, insan sağlığı ve doğal yaşam üzerinde büyük bir tehlike oluşturmakta olduğu sayısız bilimsel verilerle ortaya konmuştur.
Narenciye üretim ve ihracat merkezi olan Erzin'de, üstelik bölgenin en önemli tatlı su kaynağı rezervine sahip olan, aynı zamanda endemik türleri barındıran Burnaz mevkiinde zehirli plastik hammadde fabrikası kurulma planı bölgenin kimyasal bir alana dönüşme sürecini daha da hızlandıracak, narenciye, tarım ve Burnaz tatlı su rezervinin sonunu getirecektir.
"TESİSİN KURULMAMASI İÇİN HER TÜRLÜ DEMOKRATİK VE HUKUKSAL MÜCADELEYİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ"
Erzin, geçmişte kömürlü termik santrallere karşı onurlu mücadelesini vermiş ve gelişen tarihsel süreç bu mücadelenin haklılığını ortaya koymuş, dünya fosil yakıt kriziyle baş başa kalmıştır. Dünyayı iklim ve gıda krizi beklerken tarım alanlarının, su kaynaklarının yanı başına kimyasal tesis yapmanın açıklaması bulunmamaktadır. İskenderun Körfezi ve Erzin, yeterince kirletici kuruluş tarafından fazlasıyla zaten kirletilmektedir. Erzin'in ve çevre yerleşimlerin tarım alanlarının denizden esen hakim rüzgarların da etkisiyle daha fazla zehirli gaza, kirleticilere maruz kalması kaçınılmaz hale gelmektedir.
Bizler, Erzin'i temsil eden sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kooperatifler ve Erzin halkı olarak İskenderun Körfezi'ni zehirli kimyasal üretim merkezi yapacak, bölge tarımını bitirecek, kumsallara ve oradaki endemik türlere zarar verecek, tatlı su kaynaklarını yok edecek süreci başlatacak böyle bir tesisi istemiyoruz. Tesisin kurulmaması için her türlü demokratik ve hukuksal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
"BİZİM HAYATIMIZ, TOPRAĞIMIZ, DENİZİMİZ, DAĞLARIMIZ VE EN ÖNEMLİSİ ÇOCUKLARIMIZ PLASTİKTEN DAHA DEĞERLİDİR"
İmalat sırasında ayrıca asetaldehit, aseton, benzen, toluen, trikloroetilen, triklorotoluen ve ksilen gibi adını bile telaffuz etmekte zorlandığımız zehirli maddeler havaya karışacaktır. Üretim sırasında bu uçucu gazlar havaya karıştığında, ısı etkisiyle direkt yere inecek, toprağa ve suya karışacak, canlılar tarafından solunacaktır. Bizlere bu zehirli gazlar için tesislerin bacalarına filtre takacaklarını söyleyeceklerdir ancak daha önce de karşılaştığımız gibi filtrelerin çok pahalı olması nedeniyle kullanılmayacaktır. Kaldı ki filtreler tam olarak bu zehirli gazları engelleyemiyor. Engellese bile biz bu riski almak istemiyoruz.
Diğer bir konu da su kaynaklarımızın gasp edilmesidir. Tesislerin soğutulması için önemli oranda soğuk suya ihtiyaç vardır, bunun için büyük bir olasılıkla Burnaz tatlı suyu, yetmediği zaman yeraltı artezyen suları, o da yetmediği zaman deniz suyu kullanılacak ve tekrar denize dökülecektir. Bu da deniz suyunun ısınması ve tüm canlıların ölümü demektir. Bütün bunların olması demek, hormonal dengesizlik, cinsel bozukluklar, solunum sorunları, (astım, alerjik bronşit ve KOAH), cilt hastalıkları, doğum kusurları (ölü doğumlar, sakat doğumlar), akciğer enfeksiyonları, kurşun zehirlenmesi ve kanser demektir. Bunun yanında bahçelerin ve tarlaların yok olması, dağlarımızdaki tüm endemik canlının yok olması, denizde canlıların yok olması demektir. Bizim hayatımız, toprağımız, denizimiz, dağlarımız ve en önemlisi çocuklarımız plastikten daha değerlidir."
Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu ise şöyle konuştu:
"BU İŞTEN YOL YAKINKEN VAZGEÇİN"
"Ben buradan saygıdeğer milletvekillerimize, Çevre Bakanlığı'na mesaj iletmek istiyorum. Elimizden geldiğince hukuki ve demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz ve bu şirkete diyoruz ki bu işten yol yakınken vazgeçin. Biz bu mücadeleyi kazanacağız, yaptığınız emekler boşa gitmesin. Bölge milletvekillerimizi, siyasi iktidar, muhalefet ve tüm milletvekillerimizi bu konuda eylem almaya davet ediyorum. Onların da Burnaz gibi böylesine eşsiz bir kumsala, böylesine plastik ile ilgili bir fabrikanın yapılmasına gönlünün razı olmayacağını düşünüyorum. Çünkü bu tesis çok temiz diyelim, bunla da kalmayacak, plastiğin bütün türevlerine ilişkin başka yatırımlar da gelecek. Çünkü hammadde orası. Yani onun için Burnaz, tamamen bir kimyasal bir tesis haline gelecek. Burada herkesin Burnaz ile ilgili hatıraları var, Osmaniyelilerin hatıraları var. Dörtyolluların, Hataylıların hatıraları var. Bizlerin çocukluğunun geçtiği yerler oralar. Burayı bize bırakın sadece. Yani bölge zaten son derece kirli. Biz, Burnaz'ı bize bırakmanızı istiyoruz. Elimizden geleni yapacağız."