Erzincan'da Mevleviliğin son savunucusu: "İbrahim Hakkı Kemahi Hazretleri"
Erzincan'da Mevleviliğin son savunucusu: "İbrahim Hakkı Kemahi Hazretleri"ERZİNCAN Erzincan'da kabri bulunan Mevlevi Şeyhi Kemahlı İbrahim Hakkı Hazretleri'nin hayatı anlatıldı.
Erzincan'da Mevleviliğin son savunucusu: "İbrahim Hakkı Kemahi Hazretleri"
ERZİNCAN Erzincan'da kabri bulunan Mevlevi Şeyhi Kemahlı İbrahim Hakkı Hazretleri'nin hayatı anlatıldı.
Erzincan'ın manevi mekanlarından olan Terzibaba Mezarlığı'nda kabri bulunan ve Erzincan'da Mevleviliğin son savunucu olan İbrahim Hakkı Kemahi Hazretleri hakkında bilinmeyenleri Terzibaba Derneği Başkanı Murat Uslu anlattı. Uslu konuşmasında İbrahim Hakkı Kemahi Hazretleri'nin Erzincan'da Mevleviliğin son Şeyhi olduğunu söyleyerek, " Erzincan'da ki Mevleviliğin son postnişini İbrahim Hakkı Kemahi Hazretlerini paylaşmak istiyorum sizinle. 1859 yılında Kemah'ın Müşekrek yeni adıyla Parmakkaya köyünde doğmuştur. İlk derslerini ulemadan, Feyzullah Efendi'den alan İbrahim Efendi daha sonra Erzincan'da hocasının olduğu, İstanbul medreselerinde eğitim almış Mustafa Zühtü Efendi ile eğitimine devam ederek icazetini alır. Erzincan'da iken Terzibaba Hazretleri'nin halifelerinden Mustafa Fehmi Efendi'den de ilim tahsilinde bulundu. Erzincan O'nun ilim arzusuna kafi gelmeyince daha derinleşmek için Arap ülkelerine doğru, Şam, Mısır ve Hicaz taraflarında bulunmuş daha sonra bir müddet de Konya'da ikamet etmiştir. Mevlana Celalettin Rumi tarafından manen sikke ve hilat giydirildiği, bu olaydan 6 yıl sonra da 120 seneden beri kapalı vaziyette bulunan Erzincan Mevlevihane'sini tamir ve ihya etmeye giriştiği yanına bir de Darülmesnevi yaptırdığı ve dergahın şeyhliğine tayin edilerek irşat faaliyetlerine başladığı kaynaklarda geçmektedir. Erzincan'ın son Mevlevi postnişini olarak irşat faaliyetlerini sürdüren Kemahi Hazretleri'nin vefatından sonra Erzincan'da Mevlevilik sona ermiştir. Kısa sürede ünü ülkenin dört bir yanına yayılan Kemahi Hazretleri, Bursa, İzmir, Sivas, Trabzon ve Erzincan'da başta olmak üzere değişik illerde irşat ve tebliğ için seyahatlerde bulunmuştur. O'nun bu ünü bir süre sonra Payitaht'a, Sultan 2. Abdulhamid'e kadar ulaşmıştı. Sultan, kendisini İstanbul'a çağırarak saray vaizi olarak sohbetlerde bulunmasını istedi. Halife olan Sultan Reşad'a ithafen 'Ben Hakkı konuşurum hünkarım' dese de, ısrarla Paitaht'ta vaiz vermesi istendi ancak Sinan Paşa Camii'nde ki bir vaazından dolayı, Kemah'a sürgün edildi. 35. Osmanlı Padişahı Sultan Reşad'a ithafen yazdığı "Şemsü'l- İrşad Li Sultan Reşad" eseri meşhurdur. 1926 yılında dar-ı bekaya irtihal eden İbrahim Hakkı Kemahi Hazretleri'nin kabri Erzincan Terzibaba Mezarlığı'nda diğer gönül erleri gibi misafirlerini, ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir" dedi.