Ermeni İddialarını Doğrulayacak Belge Olsaydı Çoktan İfşa Edilirdi"
Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şenol Kantarcı, soykırım iddialarını ortaya atan ülkelerin o dönemde İstanbul'u işgal ettiklerini belirterek, soykırım iddialarını doğrulayacak belgeler olsaydı İngiliz ve Fransızların bunu açıklayacaklarını söyledi.
HATİCE ÖZDEMİR - Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şenol Kantarcı, soykırım iddialarını ortaya atan ülkelerin o dönemde İstanbul'u işgal ettiklerini belirterek, soykırım iddialarını doğrulayacak belgeler olsaydı İngiliz ve Fransızların bunu açıklayacaklarını söyledi.
Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezinde (TÜRKSAM) baş danışmanlık ve genel koordinatörlük görevini yürüten, Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezinde (SAREM) dış politika uzmanı olarak da görev yapan ve "Ermeni" konusunda 6 kitabı bulunan Kantarcı, yaklaşık 20 yıldır yürüttüğü çalışmalarını AA muhabirine özetledi.
Kantarcı, Ermeni sevk ve iskanı konusunda gerek Cumhuriyet, gerek Osmanlı, gerekse Başbakanlık arşivlerinde her türlü belgeye ulaşmanın mümkün olduğunu, yerli ve yabancı tüm araştırmacıların bu belgelere rahatlıkla ulaşabildiklerini kaydetti.
Belgelerde Ermenilere yönelik herhangi bir soykırım iddiasını doğrulayacak bilgi yer almadığına işaret eden Kantarcı, "Her şeyden önce Türkler soykırımcı bir millet değil, 20 yıllık çalışmalarımın içinde böyle bir bulguya rastlamadım" dedi.
Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'na Almanlarla girdiğini, 1914 ile 1918 yılları arasındaki tüm belgelerin, yazışmaların her iki ülke tarafından bilindiğini anlatan Kantarcı, Almanya'nın savaş bittikten sonra belgelerin büyük çoğunluğunu, özellikle kendisini ilgilendirenleri aldığını belirtti.
Kantarcı, 1918 yılından sonra işgal sürecinin yaşandığını hatırlatarak, "Bugün soykırım iddialarını ortaya atanların, kongrelerinde kararlar çıkartan ülkelerin o dönemde İstanbul'da olduğunu görüyoruz. İngilizlerin, Fransızların İstanbul'u işgal ettiklerini görüyoruz. Eğer ortada soykırım iddialarını doğrulayacak belge olsaydı bugün İngiltere, Fransa çoktan o belgeleri ifşa ederdi" diye konuştu.
"Ermeniler devlet kurmak istedi"
Balkan coğrafyasında Osmanlı egemenliğindeki ulusların isyan ederek bağımsızlıklarını kazanmaları üzerine Ermenilerin de doğuda bir Ermenistan devleti kurma hayaline kapıldıklarını dile getiren Kantarcı, ayaklanmaya başladıklarını, bu hareketleri 2. Abdülhamit'e suikaste varacak boyuta taşıdıklarını ifade etti.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusundaki yaklaşık 3 bin Ermeni askerin silahlarıyla kaçarak Ruslara katıldıklarını ve Osmanlı'ya karşı savaştıklarının altını çizen Kantarcı, Ruslar tarafından Van'a bir Ermeni vali, ilçelerine de kaymakam gönderildiğini söyledi.
Yaşananlar üzerine Ermeni Sevk ve İskan kararı çıkartıldığını ve Osmanlı toprakları içinde daha güvenli bölgelere göç ettirildiğini belirten Kantarcı, herhangi bir katliam ya da soykırımın söz konusu olmadığına dikkati çekti.
"Katliam varsa toplu mezar nerede"
Kantarcı, 1990'lı yıllardan itibaren bölgede gazetecilerin, bilim insanlarının davet edildiği kazılar yapıldığını bildirerek, "Eğer ortada böyle bir katliam varsa mutlaka toplu mezar da vardır. 4-5 kazıya katıldım ama ortada böyle bir mezar yok, toplu mezar yok" diye konuştu.
O döneme ait gazeteleri incelediğini, New York Times gazetesinde 500 bin Ermeninin sürgün edildiğinin ifade edildiğini kaydeden Kantarcı, şöyle konuştu:
"Sonraki yıllarda ise bu sayı 800 bine çıktı. Şimdi de 2 milyon Ermeni'den bahsediliyor. Böyle bir şey mümkün olamaz, çünkü Osmanlı'nın o dönemdeki toplam nüfusu 13 milyondu. Savaştan hemen önce nüfus sayımı yapılıyor, ülke genelinde 1 milyon 250 bin Ermeni var. Osmanlı 1,5 milyon Ermeniyi katletmiş olsaydı bugün dünyada bir Ermeni varlığından söz etmek mümkün değildi."
Kantarcı, Ermeni kökenli gazeteci Hrant Dink'in 500 bin Ermeninin tehcir sırasında Anadolu'nun değişik yerlerine gidip yerleştikleri yönünde açıklaması bulunduğunu, kendisinin de bu açıklamaya katıldığını söyledi.
" Türkiye'ye yönelik sistemli bir propaganda uygulanıyor"
Doç. Dr. Kantarcı, 1965'lerden sonra Türkiye'ye yönelik sistemli bir şekilde propaganda uygulandığını belirtti. 1975'te Ermeni soykırım iddialarını Türkiye'ye kabul ettirmek, tazminat ödettirmek amacıyla ASALA terör örgütünün ortaya çıktığını anlatan Kantarcı, 1985 yıllarında ise bu örgütün birden bire çekildiğini ve PKK terör örgütünün filizlenmeye başladığının altını çizdi.
Ermenistan ile Türkiye arasında 2008-2009 yıllarında Zürih'te gizli diplomasi ile görüşmeler başladığını ve iki protokol imzalandığını anlatan Kantarcı, "Konuyu araştırmak amacıyla ortak tarih komisyonu kurulması kararlaştırıldı. Türkiye imzasını attı, ancak Ermenistan Dışişleri Bakanı, bunun kabul edilmediğini belirtti. Ermenistan sürekli işi yokuşa sürüklüyor" diye konuştu.
Fransa'nın 2000'li yıllarda yıllarda sözde Ermeni soykırımını kabul eder nitelikte aldığı karara Türkiye'nin o dönemde gerekli tepkiyi koymamasını eleştiren Kantarcı, bu olaydan sonra kabul eden ülke sayısının birkaç katına çıktığını ifade etti.
Türklerin Ermenilere soykırım uyguladıklarını iddia edenlerin herhangi bir bilimsel dayanağı bulunmadığını vurgulayan Şenol Kantarcı, özellikle İngiltere ve Fransa'nın tarihinin soykırımlarla, katliamlarla dolu olduğunu, bunların fotoğrafları ve belgelerinin görülebileceğini sözlerine ekledi.