Ermenek'teki Maden Kazasıyla İlgili İddianame
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen su baskını sonrası 18 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili kusurlu oldukları tespit edilen şüpheliler hakkında, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma" suçundan hazırlanan iddianame kabul edildi.
METİN BOLAT - Ermenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen su baskını sonrası 18 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili kusurlu oldukları tespit edilen şüpheliler hakkında, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma" suçundan hazırlanan iddianame kabul edildi.
Soruşturma kapsamında olayın meydana gelmesinde kusurlu oldukları tespit edilen şüpheliler hakkında "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma suçundan" Ermenek Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldı. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanılacak.
Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "28 Ekim 2014'te Ermenek ilçesi Pamuklu Köyü Cenne mevkisinde bulunan özel bir şirketin işlettiği maden ocağında meydana gelen su baskını sonucu 18 işçinin mahsur kalarak hayatını kaybetmesi olayı ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında, olayın meydana gelmesinde kusurlu oldukları tespit edilen şüpheliler hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma' suçundan düzenlenen iddianame, Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş olup, kovuşturma aşaması başlamıştır" denildi.
İlk duruşmanın 15 Haziran'da yapılacağı belirtildi.
Buna göre, 62 şikayetçinin olduğu davada, 16 şüpheli bulunuyor. Maden ocağının sahibi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, daimi nezaretçi maden mühendisi Yavuz Özsoy, Cenne firmasında fiilen şube müdürü olarak görev yapsa da, resmiyette ortaklar kurulu kararıyla yakın döneme kadar tarafına verilmiş bir görevlendirme olmadığını öne süren Mehmet Zeybek, daimi nezaretçi maden mühendisi Cemile Karaca, maden mühendisi Nuray Yetiş, iş güvenliği uzmanı Engin Yetim, bir süre ocakta çalışan Hayrettin Kirazcı, Cenne firması yöneticisi Hüseyin Hüsnü Özbey, bir firmada yönetici Şerafettin Zeybek, teknik nezaretçi Öjen Ünlü, teknik nezaretçi Ahmet Dağdeviren, İş Güvenliği Uzmanı Cemal Demircioğlu, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla yargılanacak.
Teknik nezaretçi Ali Kurt, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" ve "özel belgede sahtecilik", ocakta çalışan Naci Özsoy, "özel belgede sahtecilik", puantörlük yapan Mustafa Ayan, "bildirim yükümlülüğünün ihlali"nden hakim karşısına çıkacak.
Bilirkişi raporu
Bilirkişi raporunda, çalışanların acil çıkış yollarını bildiği fakat yeterli tatbikat yapılmadığından felaket karşısında paniğe kapıldıkları belirtildi.
Yapılan keşiflerde, çalışanların acil durumlarda kullanması için uygun ekipmanlarının olmadığı, jeneratörün gücü trafo gücüyle uyumlu seçilmediğinden su baskını sonrası gereken enerji ihtiyacını karşılayamadığı anlaşıldı.
2014 yılı imalat haritası ile daha önceki imalat haritalarının çakıştırılmadığı, geçmiş yıllarda iki defa eski imalatla ilişkilendirilebilecek küçük su patlamalarının üretim esnasında olabilecek "rutin" hadiseler olarak değerlendirildiği açıklandı.
Çalışma yapılan kısımla eski imalat arasında güvenli mesafe bırakılmadığı için eski imalatlardan gelen şiddetli suyun toplu ölümlere neden olduğu ifade edildi.
Kazaya sebep olan su baskınının kesinlikle "doğal afet" olmadığı görüşüne yer verildi. Su baskınına yol açan ana sebebin, eski imalat bölgesinde yıllar içerisinde birikmiş olan suların çok büyük havuz görevi görerek, büyük bir hidrostatik basınç oluşturması olduğu bildirildi.
Eski imalat haritaları ve kontrol sondaj imkanları olmadığı için eski galeriye tehlikeli şekilde fazla yaklaşıldığı, zaman içinde tıpkı "baraj duvarının yıkılması gibi" suyun patlayarak maden galerisinin içine dolması sonucu kazanın meydana geldiği ifade edildi.
Çok hızlı gelen su ve çamur karışımı baskından kaçamayan çalışanların "boğularak vefat ettiği", kontrol sondajlarının gerekli sıklıkta ve metrajlarda yapılması halinde eski galerilerde biriken suların drenajla boşaltılabileceği belirtildi.
Raporda, "asli" ve "tali" kusurlular da ayrıntılı şekilde belirtildi. Eski imalat haritalarını firmanın arşivinde muhafaza etmeyen, yeni anlaşmayı Has Şekerler Madencilik ile yaparken eski haritaları vermeyen Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Mesul Müdürü Abdullah Özbey, yasal olarak sondaj makinesi satın alması veya kiralaması gerektiği halde yapmadığı, ruhsat sahibi firma olarak arşivinden kaybolmuş olsa bile MİGEM'den eski haritaları isteyip ilgili şirkete teslim etmediği için "asli kusurlu" sayıldı.
Anlaşmayı yaparken eski haritaları ilgili yerlerden istemeyen Has Şekerler Madencilik şirketinin sahibi ve Mesul Müdürü Saffet Uyar da kontrol sondaj makinesi bulundurmadığı için "asli kusurlu" görüldü.
İşçiler nasıl öldü?
İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun raporlarına göre işçilerden, Tezcan Gökçe, Hasan Tuncer, Ali Haznedar, Mehmet Özcan, Kamil Yaman, Mehmet Baha, Ömer Cansu suda boğulma, İsmail Gürses, Uğur İlhan, Hüseyin Çolak, Osman Çoksöyler, Mehmet Tokat, Hüsnü Çolak, karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu, Hüseyin Gültekin ağır genel beden travmasına bağlı, Recep Çillioğlu bulunduğu ortamda havasız kalmaya bağlı asfiksi sonucu yaşamını yitirdi. İsa Gözbaşı, Kerim Haznedar ve Bahir Üzer'in ölüm nedenini belirten raporlarının henüz savcılığa ulaşmadığı bildirildi.
Memurlar ve kamu görevlilerinin yargılanması
Ermenek Cumhuriyet Başsavcısı Bilgehan Yücel, iddianamenin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, soruşturmaya konu olayla ilgili ihmalleri bulunduğu değerlendirilen kamu görevlileri yönünden soruşturma dosyasının yasal mevzuat gereği tefrik edildiğini dile getirmişti.
Yücel, "4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma izni talep edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca bu dosya yönünden soruşturma işlemlerine devam edilmektedir" diye konuşmuştu.
Ermenek'te kömür ocağında 28 Ekim'de meydana gelen su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, 38 gün süren arama kurtarma çalışmalarında işçilerin cansız bedenine ulaşılmıştı. Soruşturma kapsamında maden ocağının sahibi Saffet Uyar ile maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey'in de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanmıştı.