"Epilepsi Nöbeti Geçirene Kalp Masajı Yapmayın"

Tuğba Yardımcı Mısır - Epilepsi nöbeti geçiren hastanın çenesinin zorla açılmaya çalışılması, su verilmesi, kalp masajı veya suni solunum yapılmasının yanlış olduğunu bildirildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Cansu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, epilepsinin hem dünyada hem Türkiye'de en sık görülen kronik hastalıklardan olduğunu söyledi.

Her yaşta görülebilen epilepsinin, çocuklarda en sık 1 yaş altında, erişkinlerde ise 60 yaş üstünde görüldüğünü belirten Doç. Dr. Cansu,

"Epilepsinin nedenleri sayılamayacak kadar çoktur. Epilepsiye yol açan en önemli nedenler arasında menenjit, beyin iltihabı sonrasındaki hastalıklar, metabolik ve bazı kalıtsal hastalıklar, zehirlenmeler, tansiyon değişiklikleri, kafa travmaları bulunuyor" dedi.

Halk arasında 'sara' olarak adlandırılan epilepsinin üç yöntemle tedavi edildiğini ifade eden Cansu, "Epilepsinin birinci tedavisi antiepileptik ilaç kullanmak ancak bu ilaçlara rağmen bazı hastalarımızın yüzde 30'unda nöbet durmamaktadır. Bu nedenle bu tür hastalarda ikinci alternatif tedavi epilepsi cerrahisidir. Epilepsi cerrahisi de her hastada mümkün olamayabiliyor. Epilep cerrahi yapılamayan hastalarda üçüncü alternatif tedavi ise vagus nerve stimulation (VNS) adı verilen epilepsi pili tedavisidir" diye konuştu.

-Nöbet sırasında ne yapılmalı--

Doç. Dr. Ali Cansu, epilepsi nöbeti sırasında hastanın yanında bulunan kişi ya da kişilerin sakin olmalarının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Hastaya yardımcı olabilmek için mümkün olduğunca sakin olunması gerekiyor. İlk nöbetlerde insan sakin olamıyor. Elbette böyle bir durumda insanın sakinliğini koruması zor ancak hastaya yardımcı olmak için bu gerekli" dedi.

Nöbet geçiren kişinin hareketlerinin durdurulma veya engellenmeye çalışılmasının yanlış olduğunu belirten Cansu, "Eğer hasta nöbet geçirirken elini, ayağını sağa sola çarpıyorsa bu kontrol edilebilir ancak hastanın üzerine çıkıp, hareket etmesi engellenmemeli" diye konuştu.

Cansu, hastanın mutlaka güvenli bir yere alınması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Örneğin suyun içinde ya da çok yakınında nöbet geçiren bir hasta buradan uzaklaştırılmalı. Nöbet geçiren kişi eğer kravat takıyorsa gevşetilmeli. Çünkü kasıldığı zaman boğaz bölgesi genişler ve nefes alması engellenir. Tükürüğünü dışarıya çıkarması için sağ tarafına yatırılması gerekir. Solunum yolunun açık olmasına dikkat edilmeli. Ağzına bir şey sokmaya veya koklatmaya çalışılmamalı."

Hiçbir şekilde hastanın çenesinin elle açılmaya çalışılmaması gerektiğine dikkati çeken Doç. Dr. Cansu, şunları kaydetti:

"Çok sayıda aile elleri parçalanmış halde geliyor. Niye böyle oldu diyoruz,

'hastanın dili geriye kaçtı, ben çekmeye çalıştım' diyor. Hasta nöbet sırasında boğuluyormuş gibi ses çıkarınca 'dili içeri kaçtı, boğuluyor' diye bütün gücüyle bıçakla, çatalla, elleriyle çenesini açmaya çalışanlar olabiliyor. Bu sırada ya hastanın dişleri kırılıyor, dudakları, ağzı, yüzü yaralanıyor ya da hastanın çenesini açmaya çalışan kişinin elleri yaralanıyor. Buna dikkat edilmesi lazım. Hasta sağa yatırılıp, hareketlerini rahat bir şekilde yapmasına izin verilirse nöbet sırasında ciddi bir sıkıntı olmayacaktır.

Bazen yakınları nöbet tam geçmeden hastaya ilaç vermeye, düzelsin diye su içirmeye çalışıyorlar. Bunlar çok sık gördüğümüz yanlış davranışlar. Yapay solunum ve kalp masajı ise en tehlikelilerden. Bunu çok sık görüyoruz, 'hocam kalbi durmuştu, ben onu masajla döndürdüm' deniyor. Sağlam kalbe masaj yapmak çok tehlikeli bir yaklaşım, asla yapılmaması gerekiyor. Nöbet geçirene masaj yapmayın, nöbetin bitmesini bekleyin."

- TRABZON