Epdk Başkanı Hasan Köktaş Açıklaması
(EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, doğalgaz santrali yatırımlarında başvuruların azaldığını, yerli ve ithal kömürde santral başvurularının arttığını söyledi.
Ali Rıza Karasu - Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
(EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, doğalgaz santrali yatırımlarında başvuruların azaldığını, yerli ve ithal kömürde santral başvurularının arttığını söyledi.
Köktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enerji sektöründe son 5 yıldır her yıl ortalama 4 bin megavat yeni yatırımın yapıldığını, bunun parasal değerinin 7-8 milyar dolar olduğunu belirtti.
Geçen yıllarda lisans başvurularında en yüksek paya sahip olan doğalgaz santrallerinde başvuruların azaldığını kaydeden Hasan Köktaş, daha önce yapılan başvurulardan da ciddi bir oranda geri çekme ve iptallerin söz konusu olduğunu ifade etti.
EPDK'nın, enerji üretiminde satın alma garantisi vermeden, yatırımcının serbest piyasa koşullarında riskleriyle birlikte yatırım yapmasından yana olduğunu anlatan Köktaş, yerli kaynaklarla üretimde ise yine satın alma garantisi vermeden ilave teşvikler sunduklarını belirtti.
Doğalgaz santrallerinin kurulum kolaylığı ve hızlılığı ile her yere yapılabilirliği sebebiyle yatırımcıdan büyük talep gördüğünü vurgulayan Köktaş, yeni teşvik yasasının geçen yıl yürürlüğe girmesiyle birlikte doğalgazlı santrallerin teşvik kapsamından çıkarıldığını hatırlattı.
Yüzde 20-21 civarında olan teşviğin kalkmasıyla doğalgaz santrali kurma maliyetinin de bu oranda arttığını ifade eden Köktaş, şunları söyledi:
"Doğalgaz santrallerinde üç kategoride bir analiz yapmak mümkün. Fazla olan başvurular azalmaya başladı. Var olan başvurulardan ciddi şekilde geri çekmeler ve iptaller söz konusu. Verimliliği düşük olan ve halen çalışmakta olan bazı doğalgaz santrallerinin faaliyetini bırakma ya da lisansı geri verme başvurusu var. Bizim açımızdan bakıldığında, çok da şikayetçi olmadık. Çünkü doğalgaz santralı için çok sayıda başvuru vardı. Doğalgazın elektrik üretimindeki payını düşürmek isteyen bir politikamız var. Dolayısıyla başvurudaki düşüş bizim için çok sorun teşkil etmedi."
Köktaş, doğalgaz santrallerinde piyasanın kendi kendine bir seleksiyon yaptığına dikkat çekti. Yeni nesil doğalgaz santrallerinin yüzde 61'e varan verimlilikte çalıştığını ifade eden Köktaş, Türkiye'de yüzde 59 verimle çalışan santralin bulunduğunu ifade ederek, "Doğalgazlı santral teknolojilerinde verimlilik yükseldikçe düşük verimle çalışanların piyasa koşullarında satın alma garantileri olmadığından dolayı rekabet edebilir durumlarını kaybediyor. Dolayısıyla bu durumda olanlar devre dışı kalıyor. Lisansı iade etmek isteyenler bu kesimden oluşuyor" diye konuştu.
-Kömür santrallerine yoğun talep-
Köktaş, şunları söyledi:
"Kömürle santral kurma konusunda ciddi bir talep alıyoruz. Özellikle yerli kömürle çalışan santral talebindeki artış bizi heyecanlandırıyor. Soma, Tufanbeyli, Trakya bölgesi, Yumurtalık ve Ergene havzası için ciddi miktarda başvuru aldık. Yerli kömürle santralde oluşan talep alım garantisi hariç verilen teşviklerden kaynaklanıyor. Yerli kaynakla elektrik üretimini teşvik etmek genel bir duruşumuzdur. Daha önce yaptığımız bir açıklamada 'yerli kömür ekmektir' demiştik. Yerli kömür inanın ekmektir, ısırıp yiyebileceğimiz bir ekmektir. Çünkü kaynak maliyeti olarak son derece düşüktür. Yerli kaynak olduğu için cari açığın kapanmasına büyük bir kaktı sağlar. Çok ciddi bir katma değer sağlar. Enerji Bakanlığı'nın son dönemde kömür rezervlerinin özel sektöre açılması modelinin de buna çok büyük bir katkısı var."
İthal kömür santralleri başvurusundaki artışın ise stoklanabilen hammadde ve farklı kaynak çeşitlemesinden kaynaklandığını belirten Köktaş, ithal kömürle santralin doğalgaza göre daha avantajlı olduğunu anlattı. Kömürde kaynak ve ülke çeşitliliği çok fazla olmasının yanı sıra stoklanabiliyor olmasının kendilerinin de tercihi olduğunu dile getirerek, "Doğalgazı iki borunun ucundan alabiliyorsunuz. İthal kömürün kaynak maliyeti de doğalgaza göre daha düşük" diye konuştu.
-"Arz güvenliği sorunu olmaz"-
Türkiye'nin enerji alanında sağlanan yatırım ortamının ciddi yatırımı da beraberinde getirdiğini söyleyen Köktaş, son 5 yıldır her yıl ortalama 4 bin megawat yeni yatırımın yapıldığını kaydetti.
Bu yatırımların parasal değerinin 7-8 milyar dolar olduğunu vurgulayan Köktaş, her yıl 4 bin megawat yatırımın yılda iki adet Atatürk Barajı anlamına geldiğini ifade etti.
Yatırımda yakalanan temponun Türkiye'deki hızlı büyüme için yeterli olmadığını dile getiren Köktaş, talebi karşılamaya yönelik nükleer santraller dahil daha konvansiyonel santrallerinin devreye girmesi gerektiğini kaydetti.
Bazı kesimlerin 2016 yılında arz güvenliğinin yaşanacağına dair demeçlerinin bulunduğuna dikkat çeken Köktaş, şunları söyledi:
"Enerji sektörü yerli ve yabancı yatırımcı açısından öyle bir cazibe merkezine dönüştü ki bu ülkede arz güvenliği yaşanmaz. Arz güvenliği sorunu yaşamamak tek başına bir sonuç değil. Esas olan tek başına enerjiyi bulmak değildir. Enerjiyi uygun koşullarda, uygun fiyatta, uygun konfigürasyonda ve sürdürülebilir bir pozisyonda bulmak gelir. Arz güvenliği sorunu yaşamayız ama enerji miksi dediğimiz o konfigürasyonu çok daha çeşitli kaynaklara dayandırmak ve daha rekabetçi koşullarda elde etmek lazım."
EPDK Başkanı enerji arz talep projeksiyonunda çok iddialı olduklarını, 2023 projeksiyonlarında bir sapma olmadığını, şimdi 2035'i planladıklarını dile getirdi.
-Elektrik Piyasası Kanunu-
TBMM Enerji Komisyonu'nda görüşülen Elektrik Piyasası Kanunu'nun devrim oluşturacak düzenlemeler getirdiğini söyleyen Hasan Köktaş, yeni yasanın sektörü daha da ileriye taşıyacağını vurgulayarak, "Bu yasa daha gelişmiş bir piyasa altyapısı getiriyor. Enerji piyasası getiriyor, borsa getiriyor. Bunlar çok yeni ve devrim oluşturacak kavramlar. Türkiye'de ortalama mesken abonelerinin yıllık tüketimi bin 600 kilovat saattir. Hane başına aylık yaklaşık 120 kilovat saat demektir. Serbest tüketici limitine girenlerin, yasa rekabetçi altyapı getirdiği için daha ucuza ürün almasının önünü açılıyor" dedi.
Yayıncı: Osman Kurt - İZMİR