Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Engelli Genç, Duygularını Yazarak Anlatıyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1999 Marmara Depremi'nde 5 katlı binanın enkazından çıkarılan spastik engelli Ömer Alikılıç, yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapıyor.

Çağrı Turgut - 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde 5 katlı binanın enkazından çıkarılan spastik engelli Ömer Alikılıç, özel bir program aracılığıyla bilgisayar kullanıp, yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapıyor.

Sakarya'nın Serdivan ilçesinde anne ve babasıyla yaşayan 24 yaşındaki Alikılıç, doğum sırasında oksijensiz kaldığı için spastik engelli olarak dünyaya geldi. Engeli nedeniyle okula gidemeyen, ağabeyinin desteğiyle okuma yazma öğrenen Alikılıç, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde 5 katlı binanın enkazında kaldı.

Depremden 4 saat sonra çevredekiler ve ailesi tarafından sıkıştığı yerden çıkarılan, kardeşini depremde kaybeden Alikılıç, yaşadığı olumsuzluklara rağmen hayata küsmedi. Ellerini hareket ettiremeyen Alikılıç, özel bir program aracılığıyla bilgisayar kullanıyor.

Günlerini Sakarya'da yayımlanan yerel bir gazete için köşe ve şiir yazarak geçiren Alikılıç, "Saklı Sızım" adlı ilk şiir kitabını 3 yıl önce yayımladı. Alikılıç, "Sadece Yazdım" adlı ikinci şiir kitabını çıkarmaya hazırlanıyor.

-Baba Alikılıç-

Baba Mustafa Alikılıç, AA muhabirine "spastik" kelimesini oğlunun dünyaya gelmesiyle öğrendiklerini belirterek, oğlunun gelişimi için çeşitli egzersizler yaptıklarını ve başarılı sonuçlar aldıklarını söyledi.

Oğlunun konuşamadığını, yürüyemediğini ve ellerini kullanamadığını dile getiren Alikılıç, "Ömer konuşamıyordu ama başıyla gösteriyordu, kendisiyle bu şekilde anlaşıyorduk. Okul çağı geldiğinde okula gönderemedik. Çok engelli olduğu gerekçesiyle okullar kabul etmedi. Doktorları ise eğitim almasını söylüyordu ama yapamadık. O yıllarda abisi de okula gidiyordu, 'ben okumak istiyorum' dedikçe abisi ona fişler yazıp vermeye başladı. Oyuncak gibi fişlerle oynarken okumayı çözdü" diye konuştu.

Baba Alikılıç, oğlunun söylediklerini anlamakta güçlük çekince 29 harf ve çeşitli rakamlardan oluşan, "Ömer'in çenesi" adını verdikleri bir tablo geliştirdiklerini, oğlunun ne söylemek istediğini tablodaki harfleri işaret etmesiyle anlayabildiklerini belirterek, "Tablo yere düştüğünde, 'Ömer çenen düştü' deyip espri yapıyoruz" dedi.

-Depremde 4 saat enkazda kaldı-

Alikılıç, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde enkazda kaldıklarını, Ömer'in depremden fazlasıyla etkilendiğini ve psikolojisinin bozulduğunu ifade etti.

Ömer'i İstanbul'daki Erol Sabancı Spastik Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi'ne götürmeye başladıklarını anlatan Alikılıç, şöyle devam etti:

"Haftada bir kez Ömer'i eğitime götürdük, oğlum istekli olduğu için programı çabuk öğrendi. Rehabilitasyon merkezi, bilgisayar programını hediye etti, ardından Ömer şiir ve köşe yazısı yazmaya başladı. Bilgisayarı klavyesiz,

... vurarak kullanıyor. MSN ve Facebook üzerinden görüşmeler yapmaya başladı. Görüşmeler esnasında hoşlandığı kızlar olmuş, onlara şiir yazmaya başladı. Ömer'in şiirlerini topladık ve 2010'da Saklı Sızım adlı şiir kitabı çıkardık.

Amatördü ama en azından Ömer'in duyguları bir kitapta iki kapağın arasına girmişti. Şiirlerinde yalnızlık, sevgi ve aşk konuları üzerinde duruyor. Ömer,

'Yazılarımla öne çıkmak istiyorum, engelimle değil' diyor. Sokakta giderken acınmaktan nefret ediyor. 'Engelimi şikayet etmiyorum' diyor ve bu şekilde engelli ve engelsiz insanlara örnek olmak istiyor."

Ömer'in yerel bir gazetede haftada bir gün köşe yazdığını dile getiren Alikılıç, oğlunun köşesinde gündemle ilgili düşüncelerini anlattığını bildirdi.

Oğlunun "Hayata mektup yazmak", "sansürsüz", "günümüzde ilişkiler" gibi makaleler yazdığını ifade eden Alikılıç, "İçinden geldiği gibi yüreği o gün ne diyorsa onu yazıyor, hala yazmaya devam ediyor. Ömer'in iyi bir okuyucu kitlesi var, bu durumdan çok memnun" şeklinde konuştu.

Alikılıç, oğlunun müzik dinlemeyi ve sinemayı sevdiğini, sinemaya fiziksel koşulları uygun olmadığı için gidemediğini sözlerine ekledi.

Yayıncı: Kemal Kaymak - SAKARYA

Kaynak: AA / Yerel
title