Enerji Hukuku Sempozyumu
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, EPDK ile ilgili 43 bin davadan 3 bininin yargılama sürecinin tamamlanabildiğini belirterek, "Yargılama sürecinin uzaması kurumumuz işlemleri açısından sıkıntıların yaşanmasına neden oluyor" dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, EPDK ile ilgili 43 bin davadan 3 bininin yargılama sürecinin tamamlanabildiğini belirterek, "Yargılama sürecinin uzaması kurumumuz işlemleri açısından sıkıntıların yaşanmasına neden oluyor" dedi.
Yılmaz, EPDK, Enerji Uzmanları Derneği ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından Afyon'da düzenlenen Enerji Hukuku Sempozyumu'nun açılışında, Kurul kararları aleyhinde açılan davalarda yargılama sürecinin uzadığını belirterek, söz konusu davaların Danıştayda veya yeni kurulacak bir ihtisas mahkemesinde görülmesinin faydalı olacağını söyledi.
Enerji piyasasının herkesi doğrudan ilgilendirdiğini ve EPDK'nın günlük siyasi gelişmelerle sektörel çıkarlardan bağımsız kararlar alarak piyasayı denetleme ve düzenleme faaliyetinde bulunduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Yönetmelik, tebliğ ve grup kararları gibi ikincil mevzuat dediğimiz düzenleyici işlemlerle piyasa oluşumu ve gelişimini yönlendiriyoruz. Piyasada faaliyet göstermek isteyenlere izin veriyoruz. Bu bağlamda ortaklık yapılarındaki değişiklikler de onayımıza tabii. Ayrıca mevzuata aykırılık durumlarında idari yaptırım da uyguluyoruz."
Her geçen gün işlerin ve ilişkilerin daha da derinlik kazandığı enerji sektöründe çok sayıda anlaşmazlık ve uyuşmazlığın söz konusu olabildiğini dile getiren Yılmaz, bu noktada zaman zaman kararlarının yargı denetimine tabi tutulduğunu vurguladı.
"Derinleşen piyasada adaletin tesisi de kolay değil"
Sektörde adaleti tesis etmenin her geçen gün derinleşen piyasa koşullarında ve mevzuat yapısında bazen kolay olmadığını aktaran Yılmaz, "Bunun (adil karar vermenin) yolu da ilişki içerisinde bulunulan kişi ve kurumlarla diyalog ve empatiden geçiyor. Yargı ile EPDK arasında bu çalıştay ile ortaya çıkacak işbirliği pek çok sorunun daha iyi anlaşılması ve çözüm yollarının ortaya konması adına fırsatlar sunacaktır. Bu sektörün kalitesi EPDK'nın kaliteli düzenleme yapmasından geçiyor. İşte bu sempozyumun bu çerçevede bizim işlemlerimize kalite katacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, EPDK'nın 30 Kasım itibarıyla yaklaşık 43 binin üzerinde davaya taraf konumunda bulunduğunu, bu davalardan 12 bininin idari, 28 bininin cezai, 3 bininin de adli davalar olduğunu söyledi.
Kurumun takibinde olan davaların 37 bine yakınının petrol piyasasına, 4 bininin elektrik piyasasına ve yaklaşık 300'ünün de doğalgaz piyasasına ilişkin olduğunu kaydeden Yılmaz, "Kurumumuz ile ilgili 43 bin davanın oransal olarak çok az sayıdaki 3 bininin yargılama sürecinin tamamlanabilmesi, halen 40 bine yakın davanın derdest bulunması ve yargılama sürecinin uzaması takdir edersiniz ki kurumumuz işlemleri açısından bir takım sıkıntıların yaşanmasına sebep oluyor" diye konuştu.
"Bazen aynı konuda farklı kararlar da gördük"
Yılmaz, EPDK'nın da aralarında bulunduğu bir kısım üst kurulların tüm kararları aleyhine açılan davalara 2 Temmuz 2012'ye kadar ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın baktığını hatırlattı. Bu tarih itibarıyla Danıştay Kanunu'nu ve EPDK ile ilgili kanunda yapılan değişikliklerle yalnızca ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemler aleyhine Danıştayda ilk derece mahkemesi olarak dava açılabilmesine karar verildiğini anlatan Yılmaz, "Bu düzenlemelerden sonra Kurulumuzun her türlü kararları aleyhine yetkili idare mahkemelerinde davalar açılmaya başlandı. İdari mahkemelerinin sayılarının fazla olması sebebiyle bazen aynı konuyla ilgili farklı kararlar da görmüş olduk" dedi.
Yargılama sürecinin uzamaması ve içtihat birliğinin sağlanması için "EPDK tarafından alınan kurul kararları aleyhine açılacak davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda ve yeni teşekkül edilecek bir ihtisas mahkemesinde görülmesinin faydalı olacağını" düşündüklerini ifade eden Yılmaz, "Süratli ve acil işlerde yargılama, Kurulumuz tarafından yapılan ve yapılacak işlemleri zamanında etkileyecek, işlemlerimizin hızlı ve kaliteli şekilde yürütülmesine yardımcı olacaktır. Dolayısıyla yargı sürecinin hızlanması enerji sektörünün gelişimine de büyük katkı sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"Yargıdaki paralel yapılanma ciddi sorunlardan biri"
Sempozyumun açılışında konuşan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı Halil Koç ise yargı olarak görevlerinin toplumun adalet ihtiyacını karşılamak olduğunu belirterek, "Toplumun adalet ihtiyacını en iyi şekilde giderdiğimiz zaman görevimizi yapmış oluruz" dedi.
Türk yargısının çok ciddi sorunlar yaşadığına işaret eden Koç, bu sorunları "Yargıya olan güven sorunu, yargının kalite sorunu ve yargının içinde de yer bulan paralel yapılanma sorunu" olarak sıraladı.
HSYK olarak yargının bu temel sorunları ile uğraşmak durumunda olduklarını kaydeden Koç, "İlk olarak görevimiz yargıya olan güveni artırmak. Eğer yargıya olan güveni artıramazsak, toplumun adalete olan güven duygusunu tam olarak sağlayamazsak, üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmiş olamayız" ifadelerini kullandı.