Endüstri Toplumunda Stres" Semineri
BPW Adana Kulübü Başkanı Mimar Ayça Katlav, uzmanlarından alacakları eğitimlerle çalışan kadınların stresi başarıya çevirebileceklerini söyledi.
BPW Adana Kulübü Başkanı Mimar Ayça Katlav, uzmanlarından alacakları eğitimlerle çalışan kadınların stresi başarıya çevirebileceklerini söyledi.
Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu Adana Kulübü Adana Masel Otelde düzenlediği "Endüstri Toplumunda Stres" konulu seminere konuşmacı olarak HK Eğitim ve Danışmanlık Kurucusu, İnsan Kaynakları (İK) Danışmanı, Çağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hafize Kargı katıldı.
Seminerin açış konuşmasını yapan BPW Adana Kulübü Başkanı Mimar Ayça Katlav, eskiye göre birçok konuda şiddetin artması nedeniyle insanların aşırı strese girdiğini ifade ederek, "Biz çalışan iş ve meslek sahibi kadınlar zaten ağır olan çalışma şartlarına göğüs gererken karşı karşıya kaldığımız sosyal, fiziksel ve zihinsel şiddet karşısında aşırı strese girmekteyiz. Kulüp olarak her toplantımıza farklı konularda farklı konuşmacıları misafir ederek bilgilerini bizlere paylaşmalarını sağlıyoruz. Bu gün ki konumuz stres. Hepimiz iş ve meslek sahibi kadınlarız. İş yerlerimizde ve çalıştığımız kurumlarda yaşadığımız iş kaygısı, iş yoğunluğu, sorumluluklarımız bizleri yeterince strese sokmaktadır. Uzmanlarından alacağımız eğitimlerle çalışan kadının stresi başarıya çevirebileceğini düşünüyorum. Bu konuda başarılı çalışmalar imza atmış aynı zamanda kulübümüzün yönetim kurulu üyesi olan eğitimci arkadaşımız İK Danışmanı, Çağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hafize Kargı hem bizleri bilgilendirecek hem stresten arınmamıza yardımcı olacak. Kendisine şimdiden çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
HAYATINIZIN KONTROLÜNÜ ELİNİZE ALIN
Stresin hayatın her anında olduğunu ifade eden İK Danışmanı, Çağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hafize Kargı, şunları anlattı:
"Değişim, başarmak ve kazanmak, her geçen gün daha çok makineleşmeye olan bağımlılık artık stresi düşük bir hayatın içerisinde olmayacağımızı bize gösteriyor. "Stres nedir?" diye baktığımızda "yok olma korkusu" çıkıyor karşımıza. İnsanın varlığını kaybetmesine yani ölümüne, birinci dereceden yok olma, insanın varlık düzeyinde bir halini kaybetmesi (itibarını, mesleğini, sağlığını, maddi varlığını vs. kaybetmesine) ikinci derecen yok olma diyoruz. Beğendiği, alıştığı veya varoluşunu sağlayan unsurlardan biri veya birkaçının yok olması söz konusu oluyor. Kendi kişilik yapımızda stresi arttırabiliyor. Aciliyete bağımlı isek; zaman kavramının ve zamanın bizim için önemi çok fazla ise; sabırsız ve gergin isek ve kişiliğimizde mükemmelliyetçilik, titizlik var ise; işte size yoğun stres yaşamak için birkaç neden. Stres insanın ruhsal ve bedensel sınırlarının zorlanmasıdır. Her türlü değişiklik bir zorlanma yaratır ve her zorlanma bir uyum çabası doğurur. Bunun adı da strestir. Stres halk arasında yaygın kabul edildiği gibi işini kaybetmek, sevdiği bir yakınını kaybetmek gibi sadece olumsuz olayların doğurduğu bir durum değildir. Yeni ev, yeni araba, yeni bir şehir, terfi etmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi olumlu olaylar da stres kaynağıdır. Bu nedenle stres ne bir hastalıktır ne de mutlaka olumsuz bir durumdan kaynaklanır. Ancak streslerle iyi başa çıkılmadığı durumlarda kişi hastalığa hazır hale gelir. Streslerle başa çıkabilmek için "hayatımızın kontrolünü elimize almalı", kontrol odağımızı içeride, kendimizde tutmalıyız. Çünkü biliyoruz ki; kontrol odağımız içeride ise hayatımız ile ilgili sorumluluğu elimize alma cesareti gösteririz ve şartları kontrol edebilmek için çaba harcarız" şeklinde konuşti.
Hafize Kargı, konuşmasının sonunda katılımcılara stresten arınma yöntemlerini uygulayarak rahatlamalarını sağladı. - ADANA