En İyi Belgesel Ödülü'ne Layık Görülen "Misafir" Filminin Galası
8. Boston Belgesel ve Kısa Film Yarışması'nda En İyi Belgesel" ödülüne layık görülen Deyrulzafaran Manastırı'na 10 yaşında bırakılan 77 yaşındaki Bahe'nin hayat hikayesinin anlatıldığı "Misafir" adlı filmin galası Mardin'de yapıldı Mardin Valisi Cengiz: "Bu vesile ile Mardin'in gerek yurt içinde gerekse.
Kuzey Amerika'nın ilk Türk belgesel ve kısa film yarışması niteliğindeki 8. Boston Belgesel ve Kısa Film Yarışması'nda "En İyi Belgesel" ödülüne layık görülen "Misafir" adlı belgesel filmin galası Mardin'de yapıldı.
Mardin'deki Deyrulzafaran Manastırı'na 10 yaşında bırakılan ve manastırdakiler tarafından büyütülen 77 yaşındaki Bahe'nin hayatının Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice anlatıldığı, yönetmenliğini Haydar Demirtaş'ın yaptığı "Misafir" adlı belgesel filmin galası Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Gösterimin ardından konuşan Mardin Valisi Ahmet Cengiz, herkesin bu belgesel film ile üzerine düşeni yerine getirdiğini, işin özünün önce iyi bir insan olabilmek olduğunu söyledi.
Belgesel hakkında fazla söze gerek olmadığını, filme işin uzmanlarının hak ettiği notu verdiğini vurgulayan Cengiz, şöyle konuştu:
"Hayata veda ettiğimizde insanlar bizi hayırla anabiliyorsa bu en büyük kazançtır. Ne mutlu Bahe amcaya. Herkesin melek olarak adlandırabilmesi ve nitelendirebilmesi çok kolay bir olay değil. Belgeselle ilgili fazla şey söylenmesine gerek yok. İşin uzmanları filme notunu vermiş. Ben bu genç ekibe başarılar diliyorum. Yolları açık olsun. Bu vesile ile Mardin'in gerek yurt içinde gerekse yurt dışında tanıtımını
yapmak Mardin'e yapılacak en güzel hizmetlerden biri. Bu nedenle ısrarla Mardin'in tanıtımına vurgu yapıyoruz."
Filmin proje danışmanı senarist Hüseyin Kuzu da, filmin çok zor aşamalarda çekildiğini, filmin yönetmeni ve yapımcısı Haydar Demirtaş'ın filmi çektikleri zaman okuldan atılma noktasına geldiğini fade ederek, hocalarının kendilerine böyle bir belgeselin olamayacağını belirttiğini söyledi.
Kuzu, filmin Türkiye'deki yarışmalarda ve festivallerde hiç derece alamadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Filmin önceleri şansızlığı budur. Hiç derece almıyor ve sonra jüri gelip özür diliyor. Bu olunca ben dedim ki, 'aynen devam et'. Antalya Film Festivalinde de film ödül alamadı. Ama Boston'da aldı. Neden? Çünkü orada bakış açısı bakımından bizden bir adım öndeler. Haydar teklifler aldı. Benimle paylaştığnıda Mardin'e gitmesini söylemiştim. Farkı oradan çıktı zaten. İstanbul'dan gelip Mardin'de film çeken bir sürü insan var. Ama bu filmi yapamadılar. Çünkü içerden bakmanın, burada yürümenin anlamı farklı."
Mardin'deki Süryani Kırklar Kadim Kilisesi Papazı Gabriel Akyüz, filmin yapımcısı Haydar Demirtaş ve ekibine teşekkür ederek, Demirtaş'ın bu filmle Bahe'yi ölümsüz bir kahraman yaptığını söyledi.
Bahe'nin hem Hristiyanlar'ın hem de Müslümanlar'ın kalplerinde taht kurduğunu ifade eden Akyüz, "Eski Vali Temel Koçaklar ve eşi Sabahat Koçaklar Paskalya Bayramında Kırklar Kilisesinde Bahe'ye bir gül vermiş ve Bahe için, 'Bu manastırın gülüdür' demişti. Bu şekilde de Bahe herkesçe sevilmiş, hem Hristiyanlar'ın hem Müslümanlar'ın, gönlünde taht kurmuştu" diye konuştu.
Galanın sonunda Vali Cengiz, İl Jandarma Komutanı Albay Vural Erol ve vali yardımcıları film ekibini kutladı. - Mardin