Elazığ'daki Maden İhalesini Cengiz Holding'e Ait Port Madencilik'in Kazanmasına Tepkiler Sürüyor
Elazığ’ın Maden ilçesinde bulunan yeni bakır rezervlerinin işletilmesi için yapılan ihaleyi Cengiz Holding'e ait Port Madencilik kazandı. İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ile Saadet Partisi’nin Elazığ il başkanları, ihaleyi Cengiz Holding’e ait firmanın kazanmasına tepki gösterdi. Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın, maden işletmesinin kamu tarafından yapılması gerektiğini belirterek, "Kamunun bütçesi buna yetebilir. Ama bugün özel sektör böyle bir işi yaptığı zaman, tabirimizi mazur görün, sineğin yağını çıkarıyor. Senin vatandaşın da gelip burada çok düşük ücretlerle çalışacak" dedi.
SERRA TAYLAN
Elazığ'ın Maden ilçesinde bulunan yeni bakır rezervlerinin işletilmesi için yapılan ihaleyi Cengiz Holding'e ait Port Madencilik kazandı. İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ile Saadet Partisi'nin Elazığ il başkanları, ihaleyi Cengiz Holding'e ait firmanın kazanmasına tepki gösterdi. Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın, maden işletmesinin kamu tarafından yapılması gerektiğini belirterek, "Kamunun bütçesi buna yetebilir. Ama bugün özel sektör böyle bir işi yaptığı zaman, tabirimizi mazur görün, sineğin yağını çıkarıyor. Senin vatandaşın da gelip burada çok düşük ücretlerle çalışacak" dedi.
Elazığ'ın Maden ilçesinde Maden Teknik Araştırma Müdürlüğü tarafından yeni bakır rezervleri bulunmuş ve bu rezervlerin Türkiye'nin ve Elazığ tarihinin en büyük rezervi olduğu belirtilmişti. Elazığlı iş insanları, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası'nın girişimiyle yeni rezervler için yapılacak ihaleye katılmak üzere 'Elazığ Girişim Grubu' kurmuştu.
Elazığ'da dün yapılan ihaleye, daha önce 10-12 firmanın katılacağı belirtilmişken sadece iki firma katıldı. İhalenin kazananı, Cengiz Holding'e ait Port Madencilik A.Ş. oldu.
"GİRİŞİM GRUBU NEDEN İHALEYE GİRMEMİŞTİR"
Muhalefetteki siyasi partilerin Elazığ başkanları, ihaleyi Cengiz Holding'e ait firmanın kazanmasına tepki gösterdi. İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Servet Gürgözeler, şunları söyledi:
"Türkiye'nin en büyük bakır madeni sahasının ihalesi 21 Nisan tarihi itibariyle nihayet yapıldı. Bu ihalenin aylar öncesinde kimlere verileceği konuşulmaktaydı. Fakat Elazığ, bu konuda üzerine düşeni yapmış, gerek kamuoyu gerekse siyasi partiler ve STK'lar ile birlikte tek ses, tek nefes olmuştur. Bizler, ihalenin yapılacağı güne kadar, adeta bu şehrin çıkarları için mücadele ettik. Değeri milyon dolarlar ile ölçülen bu maden sahası ihaleye verildi. Fiyatı ise ne yazık ki 2,2 milyardır. Amacımız, mücadelemiz ve çabamız, şehrimizin kazanması, ilimizin kalkınması ve insanlarımızın ekmek yemesidir. Halis niyetle bakıyorduk. Maden rezervimiz çok daha iyi ihale şartları ile değerlendirilebilseydi emin olunuz ki bugün adı aylar öncesinden söylenen firmalara peşkeş çekilmeyecekti. İhalede en önemli vurgu yaptığımız bir diğer nokta da izabe tesisinin kurulması ve katacağı değeri kamuoyuna anlatmaktı. Eğer bu tesis kurulsaydı bin 500-2 bin civarında insanımız burada çalışacak, bu ihale başlı başına şehrimiz için hizmet ve hayal kırıklığı olmayacaktı. İlimizin girişim grubu, bu ihale ile ilgili kamuoyunun yanında yer almış, son ana kadar yanlışlıkların takipçisi olmuştur. Fakat gelin görün ki bu ihaleye neden girmediği kocaman bir soru işaretidir. Ticaret Odası Başkanı'mızdan bu konuda ivedilikle bir açıklama bekliyoruz. 'Acaba bu ihaleye girmeme konusunda Girişim Grubu ile bir uzlaşı mı sağlandı? Eğer böyle bir şey yapıldıysa kamuoyu neden şeffaf bir şekilde bilgilendirilmedi' diye soruyoruz. Yine Elazığ AK Parti milletvekilleri neden sessizliğe büründüler ve kamuoyunu son ana kadar bilgilendirme gereği duymadılar. Bunu da soruyoruz. Son kez vurgulamak isteriz ki biz İYİ Parti olarak, sesimizin ve gücümüzün yettiği müddetçe şehrimizin çıkarlarını korumak için mücadeleye devam edeceğiz."
"REKABET ŞARTLARI OLUŞTURULMADAN SÜREÇ TAMAMLANDI"
DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Mehmet Kangal ise şunları söyledi:
"Uzun zamandır Elazığ kamuoyunu meşgul eden ve her kesimin önemine binaen üzerinde önemle durduğu maden ihalesi gerçekleştirilmiş olup, ihalenin verileceği firmanın önceden belirlenmiş olduğu ve rekabet şartları oluşturulmadan bu sürecin tamamlanacağı düşüncesi, gelinen aşama itibariyle ne yazık ki doğrulanmıştır. İki firmanın katıldığı ihalede açılış rakamının çok az bir miktar artırılması suretiyle henüz sadece yüzde 30'u tespit edilmiş olan bu kıymetli madenin düşük bir miktarla neticelendirilmesi, olası bir kamu zararı riskini de artırmıştır. Sürecin tamamlanması ile tüm kesimlerde 'adrese teslim ihale düşüncesi', haklı olarak dillendirmeye devam etmektedir. Bu zenginliğin şehrimizden koparılmasına ve hemşerilerimizin emeklerinin sömürülmesine kesinlikle izin verilmemelidir. Aksi takdirde zaten tartışmalı olan bu sürecin daha da olumsuz sonuçlara yol açacağı akıllardan çıkarılmamalıdır."
"ZATEN BAŞINDAN BERİ CENGİZ HOLDİNG'İN ALACAĞI BİLİNİYORDU"
Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın da şunları söyledi:
"Maden'deki ihalemiz sonuçlandı. Başından beri, bu olay gündeme getirildiğinden beri bizim Saadet Partisi olarak söylediğiniz bir şey vardı. Söylediğimiz şey şuydu; Elazığ'ımızdaki Ticaret ve Sanayi Odası tarafından kurulan Girişim Grubu'nu samimi bir girişim olarak değerlendirdik. Ancak bu amaca hizmet edebilecek bir girişim miydi? Biz Saadet Partisi olarak bunun şu şekilde ele alınması gerektiğini hep ifade ettik. Dedik ki 'Bu iş devlet eliyle, kamu eliyle yapılsın. Yani bunu kimseye ihale etmeyin'. Maden sektörü stratejik bir kurumdur, stratejik kurumların bütüncül bir şekilde ele alınması gerekiyor. Yani bugün ki yapılan gibi sadece madeni burada çıkarıp, efendime söyleyeyim, Cengiz Holding'in kendine ait bir izabe tesisi var, orada izabe edecek ondan sonra saflaştıracak, saflaştırdıktan sonra bir başka ilde de götürüp, bakıra dayalı bir sanayisi olan ilde de kablo yapacak, levha yapacak veya ne yapacaksa yapacak. Elazığ'ın burada ne gibi bir faydası olacak? Hiçbir faydası olmayacak. Sadece burada, Afrika'daki gibi alıp götürecekler, bu kadar. Madenli vatandaşlarımızın sorunu çözülecek, Elazığlı gençlerimize bir iş imkanı sağlanacak, yani katma değerli bir iş ortada göremiyoruz. Bu, tamamen yangından mal kaçırır gibi, seçime çok az bir zaman kala madenin bir başkalarına verilmesi gibi biz bunu yorumluyoruz ki zaten başından beri Cengiz Holding'in alacağı biliniyordu. Nitekim de Cengiz Holding bu ihaleyi aldı. Biz dedik ki 'Bu iş kamu eliyle yapılsın, bu işin bütüncül değerlendirilmesi gerekiyor'. Çünkü siz burada, Maden'de madeni çıkarmakla kalmayıp buraya izabe, saflaştırma tesisini kuracaksınız ve bu saflaştırma tesisinin akabinde de bakıra dayalı bir tesis kurmanız gerekiyor. İşte kablo fabrikası, levha fabrikası, başka katma değeri yüksek ürün fabrikaları kurup burada yüksek derece de bir istihdam sağlayıp altyapı, sosyoekonomik bir yapı oluşturmamız gerekiyor.
"VATANDAŞIMIZ GİDİP DÜŞÜK ÜCRETLERLE ÇALIŞACAK"
Maden'e konutlar yapılması lazım, insanların orada kalabilmesi için orada ona yönelik bir kültürel faaliyetleri yürütebilmeleri için bambaşka yatırımların yapılması lazım. Bunlar böyle çok yönlü ele alınması gereken şeyler. Bunlar da böyle 3-5 tane veyahut tabirimi mazur görün yani böyle az sayıdaki insanın bir araya gelerek yapabileceği işler değil. Bunlar çok büyük bütçeler isteyen işler ve bu işleri yaparken de kar marjının yanında vatandaşını düşünen bir anlayışla yapılması gereken işler. Şimdi biz biliyoruz ki böyle bir işi ancak kamu yapabilir. Kamunun bütçesi buna yetebilir. Ama bugün özel sektör böyle bir işi yaptığı zaman, tabirimiz mazur görün, sineğin yağını çıkarıyor. Senin vatandaşın da gelip burada çok düşük ücretlerle çalışacak. Maden'deki arkadaşlarımızın durumu ortada, ne konutları var… Bakın, oradaki hafriyat gelmiş, neredeyse heyelana yol açmış; vatandaşlarımızı konutlarından çıkarmış, daha onlara konut bile verilmemiş. Yani bu tamamen AK Parti'nin aymazlığı ve gafletidir. Bugün kimse, yani biz, bunlara bakıp da 'AK Parti iyi mi yaptı' diyeceğiz, 'Bu ülkeyi iyi mi yönetti' diyeceğiz. Kesinlikle hayır. Bundan dolayıdır ki bu yapılmış, Maden'de yapılan ihale, bugün devletimiz için, Elazığ'ımız için yapılan gerçekten en büyük yanlışlıktır."