Ekonomik ve Sosyal Uyum Alanındaki AB Fonları Semineri

Kalkınma Bakanlığı Ekonomik ve Sosyal Uyum Dairesi Başkanı Mesut Kamiloğlu, AB'nin 2014-2020 döneminde vereceği fonlardan daha fazla pay almak için şimdiden hazırlık yapılması gerektiğini söyledi.

Kamiloğlu, Avrupa Birliği (AB) katılım öncesi fonlarının daha etkin kullanmasına katkıda bulunmak amacıyla İzmir'de düzenlenen Ekonomik ve Sosyal Uyum Alanındaki AB Fonları Seminerinde yaptığı konuşmada fonlar için bölgesel ve yerel dinamikleri harekete geçirmek gerektiğini belirtti.

Türkiye'de AB denildiğinde akla "serbest dolaşım ve fon"ların geldiğini kaydeden Mesut Kamiloğlu, Türkiye'nin aday ülke ilan edildiği 1999 yılından sonra sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, kamu kurumları ve mahalli idarelerin AB fonlarına büyük ilgi gösterdiğini ifade ederek, bu ilginin AB fonlarının hibe niteliğinde olması ve AB projesi uygulamanın kurumlar için prestij olmasından kaynaklandığını dile getirdi.

Kamiloğlu, "AB fonlarına baktığımızda temel amaç aday ülkeleri üyeliğe hazırlamak. 2014-2020 döneminde verilecek fonlar için önceden hazır olmalıyız. Bölgesel ve yerel dinamikleri harekete geçirmeliyiz" dedi.

AB fonlarının tam üyeliğin ardından daha da artacağını belirten Kamiloğlu,

"Üyeliğe yaklaştığımız zaman diliminde müktesebat uyumuna ayrılan fonlar azalacak ancak ekonomik ve sosyal uyum alanında tahsis edilecek fonlar her geçen gün artmaya devam edecek. Bunun zirvesi üye olduğumuz gün olacak. Diğer aday ülkelerden bunu biliyoruz. Özellikle ekonomik ve sosyal gelişmişlik açısından bize benzeyen ülkelere baktığımızda bu ülkeler üye olduktan sonra fonların 10 kat daha arttığını görüyoruz. Bu noktada gerek bize adaylık döneminde tahsis edilen fonların gerekse üyelik dönemindeki fonları kullanabilmek açısından hazırlık çok önemlidir" diye konuştu.

Türkiye'nin 9 şehrinde düzenleyecekleri seminerlerle yerel dinamikleri AB fonlarına hazırlamayı amaçladıklarını aktaran Mesut Kamiloğlu, şunları söyledi:

"Yerelin kapasitesinin artırılmasını hedefliyoruz. AB fonları 7'şer yıllık periyotlar halinde gerçekleştiriliyor. İçinde bulunduğumuz 2007-2013 dönemi. 2014-2020 dönemine hazırlıklarına başlamış durumdayız. Bu önümüzdeki dönemde yerel ve bölgesel aktörlerin katkısını ve katılımlarının artırılmasını hedefliyoruz. Yeni dönemde özellikle kalkınma ajanslarımız önemli bir rol oynayacaklar. Bölgedeki AB fonlarıyla ilgili aracı bir kurum rolü üstlenmeleri ve bu fonların daha etkin kullanımı için çalışma yapmalarını istiyoruz."

-"AB projeleri çok sabır gerektiriyor"-

AB projelerinin en büyük özelliğinin çok fazla sabır ve uzun süre gerektirmeleri olduğunu söyleyen Kamiloğlu, bu konuda zaman zaman şikayetler aldıklarını kaydetti.

Kamiloğlu, "AB projelerindeki en büyük zorluk sürecin uzun ve bürokratik olması. Aklınızdaki bir fikrin fiili olarak projeye dönüşmesi 3 yıl sürebiliyor. Bu nedenle bizim acil veya öncelikli bir projemiz varsa AB kaynakları yerine kendi kaynaklarımızla finanse edilmesidir. Orta ve uzun vadedeki projeleri AB kaynaklarından finanse etmeliyiz" şeklinde konuştu. - İZMİR