Eğitim Sen, Kadın Üyesine Yapılan Silahlı Saldırıyı Protesto Etti

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Eğitim Sen Rize Şubesi, boşandığı eşi tarafından silahlı saldırıya uğrayan öğretmen Şeneser Toprak için bir protesto düzenledi. Şube Kadın Sekreteri Betül Beşirli, saldırının münferit bir olay olmadığını, iktidarın kadın düşmanı politikalarının bir sonucu olduğunu vurguladı ve etkili yasal mekanizmaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

HABER: Gençağa KARAFAZLI

(RİZE) - Eğitim Sen Rize Şubesi, Tirebolu'da bir öğretmenin boşandığı eşi tarafından silahlı saldırıya uğramasını protesto etti. Şube Kadın Sekreteri Betül Beşirli, "Kadın üyemize yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı münferit bir olay değil. İktidara yıllardır sürdürdüğü kadın düşmanı politikaların uygulanmayan yasaların ve cezasızlık sisteminin doğal sonucudur. Evde, işte, sokakta, yaşamın her alanında kadınlar her gün erkekler tarafından şiddete, tacize, mobbinge uğruyor, öldürülüyor çünkü şiddet iktidarın kadın düşmanı politikalarıyla meşrulaştırılıyor" dedi.

Rize'nin Pazar ilçesinde öğretmenlik yapan ve Giresun'un Tirebolu ilçesinde bir arkadaşının düğününe katılan öğretmen Şeneser Toprak, düğünün ardından aracına binerken boşandığı eşi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna 4 kurşun isabet eden öğretmen ağır yaralandı.

Eğitim Sen Rize Şubesi üyeleri, saldırıyı protesto etti. Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Rize Şube Kadın Sekreteri Betül Beşirli, şunları söyledi:

"Şiddet iktidarın kadın düşmanı politikalarıyla meşrulaştırılıyor"

"Eğitim Sen Şubesi üyemiz 2 yıl önce boşandığı erkek tarafından Giresun'un Tirebolu ilçesinde silahlı saldırıya uğramış ve yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır. Üyemizin tedavisi hala devam etmektedir. Kadın üyemize yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı münferit bir olay değil. İktidara yıllardır sürdürdüğü kadın düşmanı politikaların uygulanmayan yasaların ve cezasızlık sisteminin doğal sonucudur. Evde, işte, sokakta, yaşamın her alanında kadınlar her gün erkekler tarafından şiddete, tacize, mobbinge uğruyor, öldürülüyor. Çünkü şiddet iktidarın kadın düşmanı politikalarıyla meşrulaştırılıyor. Erkek şiddeti politik koruma altına alınıyor. Kadınların yaşam hakkına yönelik saldırılar eğitimden medyaya, siyasetten yargıya kadar her alanda cinsiyetçi düzenin sistematik sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

"Yargı, cezasızlık politikaları ile failleri ödüllendiriyor"

Şiddet mağduru kadınların koruma kararları kağıt üzerinde kalıyor. Yargı, cezasızlık politikaları ile failleri ödüllendiriyor. İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının eğitim müfredatından çıkarılması ve kadın örgütlerinin sistematik biçimde hedef gösterilmesi hepsi aynı amaca hizmet ediyor. Kadının yaşamı, emeği, kimliği erkek egemen sistemin sınırları içinde tanımlanıyor. Bu nedenle bu saldırı yalnızca bir bireye yönelik münferit bir olay değil. Kamusal alanda var olma iradesi gösteren her kadına, her kadın emekçiye yönelmiş politik bir mesajdır. Adaletin erkek egemen zihniyetle şekillendiği bir ülkede kadınlar adaleti değil adaletsizliği yaşıyor. Kadınların yaşamına kasteden failler serbest bırakılırken hak mücadelesi veren kadınlar, sendikacılar, öğrenciler, gazeteciler yargılanıyor.

"Yasal, toplumsal ve kurumsal mekanizmalar hayata geçirilmeli"

Böyle bir düzende şiddet yalnızca sürmekle kalmıyor, aynı zamanda derinleşiyor. Dolayısıyla kadına yönelik şiddeti önlemek için etkili yasal, toplumsal ve kurumsal mekanizmalar derhal hayata geçirilmeli. İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girmelidir. Eğitimsel olarak üyemize yönelik saldırının takipçisiyiz. Kadına yönelik şiddete ve şiddete zemin hazırlayan ve yol verenlere isyan ediyor ve sesimizi yükseltiyoruz. Kadının bedeni ve emeği üzerinde kurmaya çalıştığınız tahakküme boyun eğmiyoruz. Kadınların yaşam hakkını, emeğini, kimliğini savunmak aynı zamanda eşit, demokratik ve özgür bir toplumu savunmaktır. Kadınların yaşamını hedef alan bu sisteme karşı bizler eşitlik, özgürlük ve yaşam hakkı içinde dayanışmamızı büyütecek, mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğiz. Hayatımızdan, haklarımızdan vazgeçmiyoruz."

AÇıklamanın ardından bir grup sendika üyesi, saldırıya uğrayan ve evinde tedavisi devam eden öğretmeni ziyaret ederek dayanışma ve geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Yaralanan öğretmen kurşunlardan birinin şans eseri çantasında bulunan termosa isabet etmesi sonucunda hayatta kaldığını belirtti.

Kaynak: ANKA / Yerel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title