Edebiyat Öğretmeninden "1334 Kadın" İsimli Kitap
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Karapınar Galip Güpgüpoğlu Lisesi’nde görev yapan Edebiyat Öğretmeni Musa Bilik, “1334 Kadın” isimli kitabı okurlarıyla buluşturdu.
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesine bağlı Karapınar Galip Güpgüpoğlu Lisesi'nde görev yapan Edebiyat Öğretmeni Musa Bilik, "1334 Kadın" isimli kitabı okurlarıyla buluşturdu.
Soma faciası nedeniyle ertelenen şair Musa Bilik'in imza ve söyleşi etkinliği Çaycuma ADD toplantı salonunda gerçekleştirildi. Etkinliğe Çaycuma ADD Başkanı Şeref Köktürk, Milli Eğitim Şube Müdürü Seyfettin Ceylan ve Eğitim Sen Zonguldak Şubesi yönetiminden İsmet Akyol katıldı. Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği organizasyonuyla yapılan etkinlikte şiir üstüne sohbetler ve "1334 Kadın" kitabından şiirler okundu. Söyleşide şair Musa Bilik yazma sürecini ve kitabın nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: "Yazmayı haklı kılan tek neden, belki de bir gün kendi kendimize sorduğumuz ve yanıtını bulana kadar bizi rahat bırakmayacak sorulardır. Şiir yazmaya başladığım ilk günden beri, bunun gerçekten gerekli olup olmadığını sordum kendime. Şiirden bir hayat yaratmaktansa hayatın kendisini şiire dönüştürmek daha iyi olmaz mı? ve şiir, onun asıl öznesi, yaratılan şiirden daha çok yaratılan şiirsel anlar olmaz mı? Şiirde evrensel bir alan nasıl yaratılabilir gibi pek çok soruyu kendimize sorabiliriz. Kitabıma adını veren "1334 Kadın"ın şiirime değinmek istiyorum. Aslında hikayesi olmayan hiçbir şiir yoktur. Ben bu şiirimin hikayesini de şiirim kadar değerli görüyorum. Çocukluğumdan kalan bir söylenceyi yıllardır zihnimin mahzeninde beklettim. Günü geldiğinde " Ben mayalandım da geldim." diyeceğini biliyordum. Kadim zamanlarda Ortadoğu'da kadın her şeyiyle toplumun yaşamında vardı ve toplumsal mekanizmanın dinamiklerinden birini oluşturuyordu. Derken değişen toplumsal yapıyla beraber kadına çeşitli yasaklar da geldi. Kadının sesine ve ozanlığına yasaklar geldi. Şarkı söyleyen kadınlar kapalı kapılar ardına hapsedildi. Yalçın kayalıklarla kapalı dağlardaki bir köye ozan olan kadınlar sürgün edilmeye başlandı. İşte bu sürgündeki kadınların sayısı 1334'tü. Bütün bu ozan olan sesler bir koro gibi şarkı söylediğindeyse tek bir ses olurdu. İşte şiirimin ve kitabımın adını alan " 1334 Kadın"nın hikayesi budur. Son olarak şiir hakkında şunları söylemek istiyorum.Şiir, bilgidir; kurtuluştur ve terk ediştir. Dünyayı değiştirebilecek bir eylemdir. Ruhun eğitilmesi ve ruhsal özgürlüğün yoludur. Şiir, yuvaya geri dönüştür. Şiir bir abidedir; bu bir tablo, bir şarkı, bir trajedidir." - ZONGULDAK