Dünya Dna Günü
Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji Genetik Bölümü Gencell Kulübü öğrencileri, Dünya DNA Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenledi.
Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji Genetik Bölümü Gencell Kulübü öğrencileri, Dünya DNA Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenledi.
Fakülte binası girişinde farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli çizimler yapan Gencell Kulübü öğrencileri, açılan standı gezen arkadaşlarına da DNA hakkında bilgi verdi.
Moleküler Biyoloji Genetik Bölümü Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Özakça, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm canlıların ortak dili olan DNA'nın, canlıları benzer yaparken, kendine özgü farklılıkları da kazandıran ve biyolojik bilgiyi taşıyan moleküller olduğunu bildirdi.
DNA'nın insanın insan, kedinin kedi ve ağacın ağaç olmasını sağlayan bilgilerde küçük iplikçik içinde kromozomlarda şifrelendiğini anlatan Özakça, şunları kaydetti:
"25 Nisan 1953 James Watson ve Francis Crick, Nature dergisinde yaptıkları makalede DNA'nın çift iplikli yapısı gösterilmiştir. Tek bir hücremizdeki DNA açılırsa metre uzunluğa kadar ulaşabilir. Eğer tüm hücrelerimizdeki DNA zincirlerini açıp uç uca ekleyebilseydik, dünyadan aya yaklaşık 6 bin kez gidip gelebilecek bir uzunluğa denk gelirdi. İnsan genomu yaklaşık 3 milyon DNA bazıdan oluşur ve bu bilgi bilgisayarda 3 gigabayt (GB) depolama alanı gerektirir. Adli uzmanlar, DNA parmak izinden suçluları tespit edebiliyorlar. DNA'nın yapısının tamamen anlaşıldığında insan ömrü uzatılabilir. Bu alanda çalışmalar günümüzde devam etmektedir. Bilim insanları sentetik DNA kullanarak, grip, HIV, Hepatit C gibi hastalıkları viral yollarla tedavi bulmak için çalışıyorlar. DNA'nın yapısının anlaşılması ile ileride hastalıkların tedavisinde gen terapi mümkün olacaktır. DNA'nın yapısının anlaşılması sayesinde, biyoteknolojik araştırmalar ile biyosentetik olarak üretilen insülin hormonunu daha ucuz alabiliriz ve şeker hastaları tarafından kolayca temin edilmesini sağlayabiliriz."
Özakça, rekombinant DNA teknolojisi ile belirli genleri bakteri kullanılarak, transformasyon yoluyla başka canlılara aktarıldığında sadece bir hücrede daha fazla protein üretebileceğini, endüstride kullanabileceğini yada daha dirençli bitkiler elde edebileceğini sözlerine ekledi.
Kulüp öğrencileri de biyologların ve moleküler biyologların bir arada çalıştığı günlerde kulüp olarak farkındalık yaratmaya çalıştıklarını anlatarak, "Bu sendroma sahip kişilerin topluma kazandırılması yada toplumun bu kişiler hakkında bilgi edinmesini sağlamaktayız. Gencell Kulübü öğrenci topluluğu olarak görev almakta, herhangi bir kuruma mensup değiliz. Tamamen danışman ve öğrencilerden oluşan, öğrencilerin yönetim ve denetim kurumu oluşturarak bir araya geldiği hoşgörü ve birliktelik içerisinde bir şeyler yapmayı planlayan bir kulübüz" ifadesinde bulundular.