DSP Genel Başkanı Türker Açıklaması

DSP Genel Başkanı Masum Türker, "2002 yılında yapılması planlanan CHP ve AKP koalisyonuydu. Bu koalisyonun da o tarihte mimarı Kemal Derviş'ti. Şimdi aynı senaryo yine Kemal Derviş'in çöpçatanlığında AKP ve CHP için hazırlanmış bulunuyor" dedi.

Türker, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlerin Türkiye için bir dönüm noktası olacağını ve geleceğindeki değişimi sağlayacağını belirtti.

Genel seçimlerin Türkiye'nin önündeki 50 yılı etkileyeceğini ifade eden Türker, "Çünkü bu seçimden sonra seçimler yine normal zamanında olursa hem cumhurbaşkanı hem genel seçim hem de yerel seçim birlikte yapılacak. Bir olasılık cumhurbaşkanının koalisyona tavır koyması dolayısıyla bir sene sonra da erken seçim yapılabilecek. Bu nedenle bu seçim Türkiye'de çeşitli görüşlerin ortaya konulduğu ve meseleye ideolojik olarak hangi yolu seçme noktasında olacağımızı belirleme seçimidir. Ancak genellikle medyatik olan kısmı, bu seçimlerle ilgili kısmı verilen vaatlerdir. Vaatler ideolojik yapının önüne alınmış oluyor" diye konuştu.

Seçimlerin sadece Türkiye için değil Ortadoğu ve dünya için de önemli olduğuna işaret eden Türker, şöyle devam etti:

"Çünkü bu seçim sonrası bölgemiz şekillenecek hatta bölgemizle ilgili yeni bir yönetim tarzının oluşturulması, federal bir yapıya geçilmesi ve bu yapıdan sonra cumhuriyet rejiminin din esaslı bir yapıya dayandırılması söz konusudur. Bunu Türkiye'de dinamikler programlamıyor. Bu program 2002 yılında programlanmış ama o gün bazı koşullar dolayısıyla beklenmedik partilerin de barajın altında kalması dolayısıyla AK Parti iktidar olunca geriye itilmiştir. Bu program Türkiye'de federal bir yapıyı oluşturabilecek, dönüşümü sağlayacak ve ekonomiyi yalnız rant üzerinde inşa edecek büyük partilerin koalisyonuna dayanıyor. 2002 yılında yapılması planlanan CHP ve AKP koalisyonuydu. Bu koalisyonun da o tarihte mimarı Kemal Derviş'ti. Şimdi aynı senaryo yine Kemal Derviş'in çöpçatanlığında AKP ve CHP için hazırlanmış bulunuyor."

Seçim sloganlarının "Yolumuz Atatürk'ün yolu, hedefimiz saltanatın sonu" olduğunu belirten Türker, "Başkanlık sistemi demek saltanat sistemi yani şahıslara ilişkin karar alan bir yönetim anlayışı demektir, denetim kuramamak demektir. Türkiye'de bu konu 1920 yılına kadar ciddi bir şekilde yaşandı. 30 yıllık bir süreçten sonra parlamenter sistem çalışmaya başladı. Bizim şu ana kadar görüştüğümüz AK Parti'liler bile 'keşke kazanmasak, fazla oy almasak' diyorlar. Kendi partileri aracılığıyla başkanlık sistemine geçilmesini istemiyorlar" ifadesinde bulundu.