DPÜ'de 'Deney' Konferansı
Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde Fen Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Cenr, Atlas Deneyi ve Higgs Parçacığı" konferansı gerçekleştirildi.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Cenr, Atlas Deneyi ve Higgs Parçacığı" konferansı gerçekleştirildi.
"CERN, ATLAS Deneyi ve HiggsParçacığı" konferansına konuşmacı olarak Ankara Üniversitesi Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü Öğretim üyesi Doç. Dr. Hatice Duran Yıldız katıldı.
Yıldız, CERN'deki ATLAS Deneyinin üyesi olduğunu ve CERN'deki deneylerekatılmaya devam ettiğini ifade etti.
Doç.Dr. Hatice Duran Yıldız, "13.7 milyar yıl önce evrenimiz Bing-Bang (Büyük patlama) denilen büyük bir patlamayla oluştu. 1920'lerde fizikçi ve matematikçi bilim insanları evrenimizin Bing-Bang denilen büyük patlama ile oluştuğu fikrini ortaya atarak bu fikirlerini çeşitli teorilerle desteklediler.Evrende büyük patlama sonrası ilk aşamada çok sıcak ve yoğun olduğundan küçük atomaltı parçacıklar oluştu, hemen sonrasında atomlar, moleküller ve daha sonra yıllar içerisinde de büyük gezegenler ve çeşitli galaksiler oluştu.Neden ve nasıl böyle bir olay oldu? Bunun için çeşitli fiziksel yaklaşımlar, teoriler vardır. Bunlardan bazıları, örneğin kayaçların yaşlarına bakarak çeşitli yaş tahminleri yapılıyor, radyoaktif maddelerin bozulmalarına bakarak zaman ölçümü yapılabilmektedir. Galaksilerin kırmızı ötesine kayma durumlarına göre en uzakta olanın en hızlı ayrılıp gittiğini anlamaktayız. Evrendeki Hidrojen ve Helyum oranı 13.7 milyar yıl önce büyük patlamanın olduğunu göstermekte yani evrenimizin oluştuğu sırada karanlık madde, karanlık enerji ve bilinen temel parçacıklar oranında olması gerekliliğini ortaya koymuştur. Hidrojen ve Helyumoranı patlama ile şuanki durumuna ulaştığı oranı bulunmasaydı diğer gezegenler ve galaksiler (gezegenler, sistemler, yıldızlar ve uydulardan oluşan gök cisimleri topluluğudur.) için de daha farklı yapılara doğru gidebilme olacaktı. Büyük patlamanın başlangıcı kuantumsal dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Evrenimizin genişlemesinin devam ettiği bilinmektedir. Yalnız evrensel kütle çekim kuvvetinin varlığından dolayı bu genişlemenin hızı belli bir oranda artmaktadır."
Doç.Dr. Hatice Duran Yıldız,"Evrenimizin büyük bir kısmı patlamanın ardından karanlık madde denilen bilinmeyen yoğun maddeile doluydu. Günümüzde karanlık maddenin oranı daha azdır. Zaman geçtikçe karanlık madde, karanlık enerjiye doğru yani enerjisel bilinmezliğe doğru yerini bırakmıştır. 13,7 milyar yıl önce evrenimizin yaklaşık yüzde 50'sinden fazlası karanlık maddeyken günümüzde yüzde 70'i karanlık enerji,yüzde 25'i karanlık maddedir. Maddeden enerjiye doğru bir geçiş söz konusudur. Yüzde 5'lik kısım ise parçacıklardan, atomlardan yani bilinen maddeden oluşmaktadır" dedi.
CERN ile ilgili bilgiler veren Doç.Dr. Hatice Duran Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü: "CERN; Avrupa Nükleer Araştırma Merkezidir. CERN 1954 yılında, 20 Avrupa ülkesinin katılımıyla kuruldu. Türkiye ise halen gözlemci statüsündedir. CERN büyük bir hızlandırıcı programına sahiptir. Cern'de çarpışma olacak,Dünya yok olacak gibi cümleleri geçmişte duymuşsunuzdur. Fakat evrenimizin oluşumunda simetri kırılarak madde fazlalıkta, anti madde az şekilde oluşmuştur. Eğer anti madde, madde kadar çok olsa idi madde-anti maddebirleşerek yok olma durumu olurdu fakat günümüzde anti madde sadece laboratuvar ortamında üretilebilmektedir. Korkulacak bir durum söz konusu değildir. Anti maddenin çoğunlukta olduğu başka evrenlerin bulunduğu da günümüz fiziksel öngörüleri arasındadır. CERN'de elektronun ve protonun antileri üretilebilmiştir ama bunlar elektron ve protonla birleşince anında yok olan parçacıklardır."
Konferansın sonunda Dumlupınar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yunus Erdoğan Doç.Dr. Hatice Duran Yıldız'a Dumlupınar Üniversitesi'nin giriş kapısını sembolize eden anahtar plaket takdim etti.
Konferansa Prof. Dr. Yunus Erdoğan'ın yanı sıra Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan'ın eşi Cemile Karaaslan'da katıldı. - KÜTAHYA