"Dolmenlerin Sayısı Her Geçen Gün Azalıyor"
Prof. Dr. Engin Beksaç, "Trakya'nın en önemli kültür anıtları arasında yer alan dolmenlerin sayısı her geçen gün azalıyor." dedi.
GÖKHAN BALCI - Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Trakya'nın en önemli kültür anıtları arasında yer alan dolmenlerin sayısının her geçen gün azaldığını belirterek, "Özellikle definecilerin faaliyetleri, ağır tahrip unsurlarından bir tanesi. Bilinçsiz çalışmaları nedeniyle insanlık tarihinin en önemli anıtlarından biri yok olup gitmekte" dedi.
Beksaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trakya bölgesindeki dolmenlerin, Avrupa'nın ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki megalit anıtların kazandığı önemle karşılaştırıldığı zaman yeterli ilgiyi görmediğini söyledi.
Kısıtlı bir alan içerisinde tespit edilen dolmenlerin, genel niteliği itibarıyla geç bronz çağı sürecinden erken demir çağı sürecine, hatta erken demir çağının geç süreçlerine kadar uzanan bir tarihsel dizgi içinde yer aldığını belirten Beksaç, bu eserleri turizme kazandırılmaları durumunda bölge açısından önemli bir girdi sağlanacağını ifade etti.
Sadece bir mezar anıtı olmayan dolmenlerin, çok yönlü fonksiyona sahip kutsal anıtlar arasında yer aldığını aktaran Beksaç, "Dünya üzerindeki örnekleri bugün çok sayıda turist çeken, İspanya, Fransa, İtalya İngiltere, Kuzey Avrupa ve ve Almanya'nın değişik bölgelerinde bulunan dolmenler bakımlı vaziyettedir. Hatta Hollanda'daki dolmenler de önemli bir turizm kaynağıdır" diye konuştu.
"Aradıkları malzemeyi bulamazlar"
Beksaç, Bulgaristan ve Yunanistan'daki dolmen örneklerinin, Edirne'deki dolmenlerle çok yakın ilişkisi olduğunu söyledi.
Trakya'nın en önemli kültür anıtları arasında yer alan dolmenlerin sayısının her geçen gün azaldığını ifade eden Beksaç, şöyle konuştu:
"Ne yazık ki bugün dolmenler kaderine terk edilmiş durumda. Her geçen gün dolmenlerin sayısı azalmakta. Şu anda sağlam olan dolmen sayımız kısıtlanmıştır. Şu an sağlam durumdaki dolmen sayımız 10'a kadar inmiş durumda. Genel niteliği itibarıyla Edirne'de 60, Kırklareli'de 50 civarında dolmen bulunuyor. Özellikle definecilerin faaliyetleri, ağır tahrip unsurlarından bir tanesi. Bu arkadaşların bilinsiz çalışmaları nedeniyle insanlık tarihinin en önemli anıtlarından biri yok olup gitmekte."
Beksaç, definecilerin bir dolmen içerisinde aradığı malzemeyi bulmasının mümkün olmadığını, yapılan illegal faaliyetlerle insanlık tarihine büyük bir zarar verildiğini kaydetti.
Dolmenlerin korunmasının önemine işaret eden Beksaç, şunları söyledi:
"Bu noktada sadece defineciler değil, kamu kurumlarının da dolmenlere verdiği zararlar çok büyüktür. Dolmenler konusunda bir an önce tedbir alınması, bilinçli çalışmalar yapılması gerekiyor. Temizlenmesi ve turizme kazandırılması aciliyet taşımaktadır. Dolmenler, Türkiye sınırları içerisinde sadece Trakya'da karşımıza çıkan bir anıt tipidir. Bunun dışında Türkiye'nin çeşitli yerlerinde dolmen olduğu iddia edilen anıtlar mevcutsa da bunlar gerçek anlamda Trakya dolmenleri ile eş nitelikte anıtlar değildir. Bulgaristan ve Yunanistan'la ortak paylaştığımız bu mirası korumamız ve bunu geleceğe aktarmamız bir insanlık borcu olarak karşımızda durmaktadır." - Edirne