Diyarbakır'daki PKK'ya "Silahları Bırak" Çağrısı
Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Diyarbakır'da PKK'ya yapılan "silahları bırak" çağrısını değerlendirdi.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Diyarbakır'da PKK'ya yapılan "silahları bırak" çağrısını değerlendirdi.
Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu topraklarının, bin yılı aşkın süredir Kürt, Türk ve Arapların ortak vatanı olduğunu söyledi.
Bu toprakların selameti ve istikrarı için bu milletlerin kültür ve hassasiyetlerinin gözetilerek yönetilmesi gerektiğine işaret eden Aldemir, bu iradeyi geride 14 yıllık süreçte birçok noktada gördüklerini vurguladı.
Barış sürecinin kalıcı çözümler üretmeye başlamasıyla bazı kesimlerin bundan rahatsız olduğunu dile getiren Aldemir, şöyle konuştu:
"Genç, kadın ve yaşlılarımızın bu meseleye katkı yapması gerek. Her gün nerede bomba patlayacağını bilmeden yaşamak güvenlik kaygılarını ortaya çıkarır ve gelecekten söz edemeyiz. O yüzden güvenliğin sağlanması ve barışın her alanda konuşulması, bu bölgede kaçınılmaz bir gelecek olmalıdır. Bunu konuşurken bir tarafın hassasiyetini gözetirken öte tarafın da haysiyetini gözden kaçırmamak gerekir."
Aldemir, barış için bölgedeki genç ve kadınlara görev düştüğünü vurguladı.
Meclis'te Kürtleri temsil eden her partiden çok sayıda milletvekili olduğunu hatırlatan Aldemir, "Kürtler için çalıştığını söyleyen 80 vekil var. Bunların ne kadarı Kürtleri savunuyor, ne kadarı Kürt onu da ayrıca tartışmak ve incelemek gerekir" diye konuştu.
Aldemir, yaşananlar hakkında halkı bilinçlendirmek istediklerini belirterek bu yüzden bildiriye imza attıklarını kaydetti.
Şu an bölgede "vekalet savaşı" yürütüldüğünü savunan Aldemir, şöyle devam etti:
"Terör örgütü PKK, emperyalist odaklar adına bölgede vesayet savaşı yürütüyor. Bu yaşananlar asla ve asla Kürtlerin savaşı değil. Bin 350 yıldır Müslümanlıkla taçlanmış Kürt halklarının savaşı değildir. Bu başka bir kavga ve savaştır. Uluslararası güçlerin savaşıdır. Kürt gençlerin bu kötü niyetli insanların emellerine alet olmaması ve kimsenin tostuna kaşar olmaması gerekir. Kürtlerin kendi coğrafyası için silahı elinin tersiyle itmesi ve barışa sahip çıkması lazım."
Adıyamanlılar Vakfı
Adıyamanlılar Vakfı Genel Başkanı Ramazan Aksoy ise son gönlerde ülkede oluşturulmak istenen kaos ortamına tepki gösterdi.
Toplumun, "Çanakkale ruhu" çerçevesinde birleşmesi gerektiğine işaret eden Aksoy, Türkiye'nin, birlik ve beraberliğimizin pekişmesi gereken önemli bir süreci yaşadığını vurguladı.
İç ve dış mihrakların oyunlarına alet olmamak için son derece sağduyulu olunmasına işaret eden Aksoy, bunun için herkese büyük sorumluluklar düştüğünü dile getirdi.
Son derece hassas ve titiz olunmasını isteyen Aksoy, şunları kaydetti:
"Kardeşi kardeşe kırdırmak, iş yerlerini kundaklamak, araçları ve evleri ateşe vermek bütün bu oyunların senaryosunu düzenleyen insanların ekmeğine yağ sürmekten başka hiç kimseye fayda getirmez. Özellikle şehirlerde başlanan gerginlikler karşısında son derece hassas ve titiz olmamız gerekir. Böyle ortamlar, aklın ve sağduyunun olmadığı anlardır. Bu da hem vatandaşlarımıza hem ülkemize yapılacak en büyük kötülüktür. Şu bilinmelidir ki, terör olaylarıyla halkın düzenini bozmaya çalışanlar ve huzuru kaçırmaya çalışanlar milletimizin birlik ve beraberliğine asla gölge düşüremeyeceği gibi, ülkemizin bütünlüğü de her zaman daim olacaktır."
"Teröristler amaçlarına ulaşamayacak"
Şanlıurfa Ruha Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Murat Müjdeci de terör örgütünün derhal silah bırakması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de Kürt, Türk ya da Arap kökenli vatandaşlar arasında bir sorun bulunmadığını belirten Müjdeci, ülkenin kalkınmasını istemeyen çevrelerin böyle sıkıntı oluşturduğunu anlattı.
Çok büyük bir fedakarlık ortaya koyan hükümetin Çözüm Süreci'ni başlattığını vurgulayan Müjdeci, "Ben de bir Kürdüm ama benim ülkemle herhangi bir sıkıntım yok. Diğer vatandaşların da birbirleriyle sorunu bulunmuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin cesaret edemediği bir yaraya el attı. Onun için kendisine ve hükümete destek vermemiz gerekiyor. Türkiye son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdi ama bundan rahatsız olan çevreler yeniden askere, polise saldırmaya ve ülkeyi kana bulamaya kalkıştılar" ifadelerini kullandı.
Malatya
Malatya Meşale Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Tamer Çalhan ise ülkenin kritik bir süreçten geçtiğini belirtti.
Türkiye'nin her ferdinin tarihin her döneminde olduğu gerekli sorumluluğu üstleneceğine olan inançlarının tam olduğunu ifade eden Çalhan, şunları kaydetti:
"Halkın can ve mal güvenliğine kasteden terör örgütü bölgeyi kaos ortamına sürüklenmektedir. PKK'nın Suruç katliamını bahane ederek şiddet eylemlerine başvurması tüm bölge ve ülke halkını sonu belirsiz kan ve yıkım senaryolarına sürüklemektedir. Tıpkı yanı başımızdaki Suriye'de cereyan eden ve tüm ülkeye yayılan fitne ateşinin bir benzeri, emperyalistlerin yerli odakları tarafından burada da gerçekleştirilmek istemektedir. Sözde halk ve özgürlük adına savaştığını iddia edenler, bölge halkının ekonomisine, güvenliğine ve huzuruna büyük bir darbe indirmiştir."