Dışişleri Bakanı Davutoğlu Açıklaması
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bosna Hersek'te her dilden, kavimden, dinden insanın barış içinde yaşadığı bir miras bıraktık."
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bosna Hersek'te her dilden, kavimden, dinden insanın barış içinde yaşadığı bir miras bıraktık. Bundan 20 yıl önce bu mirası yıkmaya çalıştılar. İnsanlığın onurunu yıkmaya çalıştılar" dedi.
Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da katılımıyla, Bosna Hersek'in bağımsızlığını kazanmasının 21. yılı nedeniyle Bosna Hersek Bursa Fahri Konsolosluğu'nda düzenlenen resepsiyonda yaptığı konuşmada, her bağımsızlık gününün ve milli günün kendi başına onurlu bir vesile olduğunu söyledi.
Bazı milletlerin milli günlerinin ise sadece onlara ait değil, bütün insanlığa ait olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Çünkü o milletler, bağımsızlık mücadelesi verirken aslında kendi kaderleri kadar insanlığın kaderine de ciddi bir şekilde yön verirler" dedi.
Davutoğlu, "Bosnalılar'ın 1992'de, bundan 21 yıl önce bağımsızlıklarını büyük lider rahmetli Aliya İzzet Begoviç önderliğinde ilan ettiklerinde aslında çok büyük bir imtihanla karşı karşıya olduklarını bildiklerini ve bu imtihandan büyük bir onurla, zaferle çıktıklarını" anlattı.
İnsanlığın ise o imtihandan başarıyla çıkamadığını dile getiren Davutoğlu,
"3 yıl boyunca Bosnalılar hepimizin onuru adına, bütün insanlığın onuru adına zulme, baskıya, katliamlara, her türlü insanlık suçuna karşı direndi ve tarihin onlara büyük bir ünvan olarak verdiği, bir hak olarak verdiği bağımsızlığı elde ettiler" diye konuştu.
Davutoğlu, Malezya'da, 1993'ün sonlarında ilk Bosna Hersek büyükelçiliğinin açılışını hatırladığını belirterek, rahmetli Aliya İzzet Begoviç'in açılışa geldiğini, oradaki Bosna gönüllüleri, öğrenciler ve marşlar eşliğinde büyük elçiliği açtığını, hep beraber ağladıklarını ifade etti.
Öğrencilerin Saraybosna türküleri söylediği sırada Begoviç'in gözlerinden süzülen yaşları hala hatırladığını vurgulayan Davutoğlu, "Bütün bir salon ağladı. Aslında ağlayan bizler değildik, aslında ağlayan insanlıktı. Görülebilecek en büyük zulmü görmüş olan bir millet, her gün büyük acılar yaşayan bir millet, onurla başını dik tut" dedi. Bosna Hersek bağımsızlık gününün hepimizin bağımsızlık günü olduğunu söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Geçen sene Ramazan Bayramı'nı Bosna'da ailemle birlikte geçirdim. Bayram namazını Gazi Hüsrev Bey'de kıldık. Tabii hiç ihmal etmediğimiz bir şekilde rahmetli Aliya İzzet Begoviç'in mezarını ziyaret ettik, Bakir beyle birlikte. Akşam da binlerce insanın bulunduğu bir bayram namazına katıldım. O kutlamada hitap etmemi istediler. İlahiler okunuyordu, bayram türküleri söyleniyordu. Yanımda eski öğrencilerimden birinin tercümanlığı vesilesiyle kardeşlerime hitap ettim. Bir yer geldi, 'eğer insanlığın kurduğu bütün şehirler yıkılsa, geriye hiçbir şehir kalmasa ve sadece Saraybosna kalsa Saraybosna'nın mirası üzerinden insanlık yeniden inşa edilir' dedim. Daha tercümeyi yapmadan bütün o binlerce insan ayağa kalktı, alkışlamaya, tekbir getirmeye başladı. Öğrencim, 'bu Boşnakların ne zaman Türkçe öğrendiklerini bilmiyorum' dedi. Dedim ki 'eğer ben dilden kulağa hitap etseydim tercümana ve sana ihtiyaç vardı. Gönülden gönüle konuşanlar için tercümeye ihtiyaç yoktur. Biz asırlardır Fatih Sultan Mehmet'ten bu yana onlarla gönülden gönüle konuştuk."
-Bosna Hersek'te hiç unutulmayacak bir miras-
Davutoğlu, Bosna Hersek'te hiç unutulmayacak bir miras bırakıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bosna Hersek'te her dilden, kavimden, dinden insanın barış içinde yaşadığı bir miras bıraktık. Bundan 20 yıl önce bu mirası yıkmaya çalıştılar. İnsanlığın onurunu yıkmaya çalıştılar. Bugün başka ülkelerde olduğu gibi o onuru savunanlar, o bağımsızlığı hak ettiler. Bu onur dolayısıyladır ki o zulümlerden, o baskılardan yaklaşık 20 yıl sonra bir BM Genel Sekreteri Srebrenitsa'ya gitti ve bütün insanlık adına özür diledi. O zaman da Bosnalılar suçlanmışlardı, 'cihat yapıyorlar, radikalizm yapıyorlar' diye. Aynen bugün Suriye'dekilerin suçlanması gibi. Ama insanlık onurunu yenebilecek başka hiçbir güç yoktur."
Bosna'nın kalkınma ve şehirlerini yeniden ihya etme mücadelesine ihtiyacı olduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olarak her zaman Bosna Hersek'in yanında olunduklarını, ne ihtiyacı ne acısı varsa paylaşmaya, onlarla beraber olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Geçen sene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Bakanlar Kurulu'nda alınan bir kararla Bosna Hersek'te yerlerinden yurtlarından edilenlerin şehirlerine, köylerine dönüşü için kredi açtıklarını kaydeden Davutoğlu, şu ana kadar bu kredinin önemli bir kısmının kullanıldığını bildirdi.
Davutoğlu, Bosna'da faaliyet gösteren şirketlere de seslenerek, "Eğer Doğu Bosna'da ya da Banya Luka'da buraları terk etmiş kardeşlerimizin geri dönmesi için projeler geliştirirlerse, bu kredi imkanından istifade edebilirler. Çünkü şu anda Bosna Hersek'i birleştirecek olan şey, bu geri dönüşlerin sağlanmasıdır. Özellikle de bu nüfus sayımına kadar bu geri dönüşlerin sağlanması halinde Bosna'nın bu bölünmüş yapısı aşılır ve inşallah Bosna Hersek birliğini, beraberliğini sağlamış bir şekilde geleceğe yürür" diye konuştu.
Muhabir: Büşra Nur Özcan / Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş - BURSA