Haberler
Biden, ateşkesin yerel saatle 04.00'te yürürlüğe gireceğini açıkladı

Biden: Ateşkes yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Diplomalı "Sarraflar" İş Kaygısı Taşımıyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Doğadan toplanan kıymetli taşlar, DEÜ İzmir Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin ellerinde takıya dönüştürülüyor.

Ali Rıza Karasu - Doğadan toplanan kıymetli taşlar, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İzmir Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin ellerinde takıya dönüştürülüyor. Üniversiteli mücevherciler yetiştiren yüksekokul, elmas, renkli taşlar ve inci gibi takıları bilimsel olarak inceleyerek sertifikalandıran Türkiye'nin tek akredite laboratuvarını da bünyesinde barındırıyor.

DEÜ Kuyumculuk ve Takı Tasarım Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Hatipoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversiteli mücevherciler yetiştirdiklerini, öğrencilerin doğadan aldıkları bir süstaşını işleyerek, bir yüzüğün veya bir takının parçası haline getirdiklerini belirtti.

İşleyerek değere dönüştürdükleri taşları, öğrencilerle yaptıkları arazi gezilerinde topladıklarını ifade eden Hatipoğlu, "Değerli taşlara hayat vermenin yanı sıra, mücevher sektöründe kullanılan taşların doğal mı yapay mı, renk tedavisi görüp görmediğinin tespitini yapıyoruz" dedi.

Mücevher yapımının üç ayağı olan tasarım, metal ve taş işleme alanlarında A'dan Z'ye eğitim verdiklerini belirten Hatipoğlu, okuldan mezun olan öğrencilerin işsizlik gibi bir sıkıntılarının bulunmadığını ifade etti. Hatipoğlu, şunları söyledi:

"Burada yetişen öğrencilerimiz, gemoloji yani mücevher taşları inceleme konusunda hem teorik hem pratik bilgilerle yetişiyor. Öğrencilerimiz, gemolojik incelemenin yanı sıra mücevher tasarımı, mücevher yapımı ve bunların satışı konusunda da gerekli bilgilerle donatılarak eğitiliyor. Mücevher sektöründe alaylı yetişenlerinin yanında mektepli yetişenler, teknolojiyi en iyi kullanarak hizmet vermeye başladılar."

Eğitime başladıkları 1983-84 yılından bu yana takı tasarım sektörüne binin üzerinde yetişmiş eleman sunduklarını anlatan Hatipoğlu, mücevher sektörünün hemen her kademesinde kendi okullarından yetişmiş elemanın bulunduğunu dile getirdi.

-"Türkiye'de 70 milyar dolarlık süstaşı kristali var"-

Türkiye'nin süstaşı alanında zengin ülkelerden biri olduğunu belirten Hatipoğlu, dünyada toplam kullanılan 300 tür mücevher taşından 37 tanesinin Türkiye'de bulunduğunu söyledi.

Bunlardan diaspor (zultanit), kammererit (kromlu klinoklor) ve türkiyenit

(mor jade) süstaşlarının dünyada sadece Türkiye'de bulunduğunu anlatan Murat Hatipoğlu, "Türkiye'deki 5-6 tür süstaşlarının hesaplanmış ekonomik değiri 28 milyar dolar dolardır. Türkiye'deki tüm rezervi düşündüğümüzde 70 milyar dolara yakın bir ham süstaşı kristalimiz bulunmaktadır. Bunların değerlendirilmesi ülke ekonomisi için elzemdir" diye konuştu.

-"Kıymetli taşları kimliklendiriyoruz"-

Hatipoğlu, Türkiye'deki üniversiteler arasında elmas, renkli mücevher taşları ve inci konusunda uluslararası akredite tek laboratuvarın DEÜ İzmir Meslek Yüksek Okulu bünyesinde bulunduğunu kaydetti.

Laboratuvarda mücevher sektöründe kullanılan süstaşlarını gerçek anlamda kimliklendirdiklerini kaydeden Hatipoğlu, Türkiye'de mücevher sektöründe kullanılan her taşın doğal mı yapay mı olduğunun, bunların renk tedavisi görüp görmediğinin tespitini yaptıklarını dile getirdi.

Süstaşlarının sertifikalandırılması gözle mümkün olmadığını anlatan Hatipoğlu, şöyle konuştu:

"Basit gemolojik aletlerden tutun en komplike fiziksel cihazlar kullanılarak elde edilen veriler sonucunda bu taşların incelenmesi tamamlanmaktadır. Tüketici aldığı taşların doğadan çıkmış, hiç bir işlem görmemiş ender ürünler olmasını ister. Yapılan talep karşılığında arz yeterli olmayınca, doğal taşların birebir aynısı laboratuvar şartlarında imal edilerek doğalmış gibi piyasaya sürülüyor. Sentetik olanla gerçek süstaşının ayırt edilmesi önemli bir teknolojik unsur sonucunda ortaya çıkabiliyor. Dokuz Eylül Gemoloji Test Laboratuvarı (DGL), bir milli laboratuvar olarak Türkiye'de kullanılan veya getirilen her türlü ham ya da işlenmiş değerli taşların muayenesini yaparak, bunların doğallığı, bunlara renk veya saflık tedavisi yapılıp yapılmadığı, laboratuvarda üretilip üretilmediğini ayırt etmesinin yanı sıra doğal olanların da kesin kimliklendirmesini yapmaktadır."

-Elmas ve Kıymetli Taşlar Borsası'na altyapı hizmeti verebiliriz"-

Yüksekokul bünyesindeki Dokuz Eylül Gemoloji Test Laboratuvarı'nın (DGL) süstaşı alanında Türkiye'nin uluslararası akredite tek laboratuvarı olduğunu ifade eden Murat Hatipoğlu, 5 Nisan'da Borsa İstanbul bünyesinde faaliyete geçecek Elmas ve Kıymetli Taşlar Borsası'na laboratuvar altyapı hizmeti verebileceklerini söyledi.

Laboratuvarın yeterli teknik altyapısının bulunduğuna işaret eden Hatipoğlu, şunları kaydetti:

"Elmas ve Mücevher Taşları Borsası'nın işleyebilmesinde en önemli unsur burada işlem görecek taşların neler olduğunu ve ne yapıda olduğunun bilimsel olarak sertifikalandırılmasıyla mümkündür. Tahminimiz yıllık 2-3 milyar dolarlık işlem hacminin gerçekleşeceği, devletin kazancının da 300-400 milyon dolar olacağı geniş hacimli bir borsa olacak. Böyle bir borsada sahte ya da yapay bir taşın doğalmış gibi işlem görmesi tahkime açık olması sebebiyle önemli oranda bir eksiklik oluşturur ve tazminata yol açabilir. Bu yüzden her taşın öncelikle bilimsel altyapısı incelenerek sertifikalandırılması elzemdir. Sertifikalandırma olmazsa ülkedeki taş sektörü güven kazanamaz."

Yayıncı: Nevbahar Kabaklı - İZMİR

Kaynak: AA / Yerel
title