Haberler
Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Bebeğin vücudunda dikkat çeken izler var! Yataktan düştüğü iddia edilen 3 yaşındaki Elif bebeğin annesi tutuklandı

Yataktan düştüğü iddia edilen 3 yaşındaki bebeğin annesi tutuklandı

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

Dha Yurt Bülteni-8

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP'li Tekin'den belge açıklaması: Yarın hep beraber göreceğiz, Kılıçdaroğlu'nu takip edinCHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında süren İsviçre bankalarındaki hesap ve belge tartışmasına ilişkin "Yarın hep...

CHP'li Tekin'den belge açıklaması: Yarın hep beraber göreceğiz, Kılıçdaroğlu'nu takip edin

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında süren İsviçre bankalarındaki hesap ve belge tartışmasına ilişkin "Yarın hep beraber göreceğiz. Kılıçdaroğlu'nu takip edin" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Antalya'nın Döşemealtı İlçesi'nde CHP Merkez İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, CHP eski Antalya Milletvekili Gürkut Acar ve partililerin katıldığı toplantıda Gürsel Tekin, Reza Sarraf olayı ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında süren belge tartışmalarıyla ilgili açılamalarda bulundu.

Son dönemde FETÖ'ydü, NATO'ydu diye Türkiye'nin gerçek gündeminin dışına çıkıldığını, şimdi de Reza Sarraf meselesiyle gündemin meşgul olduğunu belirten Gürsel Tekin, işsizlik ve yoksulluğun had safhada olduğunu, Türkiye'nin hiçbir dönem bu kadar sıkıntı içine girmediğini söyledi. Bütün bu sıkıntılar içindeki baş belasının, kimine göre bir milli mesele, kendilerine göre de adeta suç örgütü niteliğinde olan Reza Sarraf meselesi olduğunu aktaran Tekin, "Babadan oğula suça bulaşmış bir şahısla ilgili 17-25 Aralık'tan sonra gördük ki, aslında ondan önce böyle bir zatı muhteremi hiçbirimiz tanımıyorduk. Neredeyse milli gelirimizin önemli kısmına katkısı olan bu adam 17-25 Aralık'ta özellikle siyasetçileri, kamu yöneticilerini hangi paralarıyla organize ettiği ortaya çıkınca tabi ki Türk yargısı bununla ilgili bir süreç başlattı ama ne yazık ki bu süreç çok uzun vadeli olmadı. Şu anki iktidarın çabasıyla yargı bypass edildi. ve bu suça bulaşmış insanların hiçbirisinden hesap sorulamadı" dedi.

Şimdi iktidar mensuplarının bu meseleyi Türkiye'ye bir tehdit algısı olarak kamuoyuna yansıtmalarını anlamakta zorluk çektiğini dile getiren Tekin, "Bir bu adam nereden geldi size, kim getirdi? İki, uluslararası anlaşmalarımızın gereği bütün bu olumsuzluklar büyük olasılıkla, defalarca ikaza tabi tutulmasına rağmen neden bir önlem alınmadı ' Üç, sadece kendisi değil, babası, kardeşinin çeşitli yasa dışı işlere bulaştığını mutlaka bizim istihbarat teşkilatlarımızın herhalde dönemin cumhurbaşkanı ve başbakanına bildirmeleri gerektiğine inanıyorum. Bütün bunlara, bir 17-25 Aralık rezaletine rağmen adeta hükümetin yetkililerinin ödüllendirdiği, plaket verdiği, yetmedi gazete ve televizyonlarda bir halk kahramanı edasıyla tanıtılan bir adamın şimdi serüveniyle Türkiye karşı karşıya kaldı. Madde bir, bu adamı kim getirdi sizlere' Madde iki, bu vatandaşın gidişatı nasıl oldu" diye konuştu.

Reza Sarraf gitmeden önce bütün gazetelerde soruşturmaya tabi tutulduğu haberlerinin çıktığının hatırlanması gerektiğini söyleyen Tekin, "Amerika'da arandığıyla ilgili bu bilgiler bütün kamuoyuna yansıyor da sizin elinizde olmaması son derece şaşırtıcı. Aklıma şu geliyor, acaba geçmiş dönemlerde çeşitli grup ve insanların sizleri kandırdığı gibi bu Reza da mı sizi kandırdı? ya bu kadar yasa dışı uygulama yapmış bir insanın elini kolunu sallayarak Amerika gibi, bütün suçluları paralarını takip ederek bulur, Reza'ya baktığınızda bütün işlemlerini dolarla yapmış. Bu kadar dolarla işlem yapmış bir adamın Amerikalılar tarafından bilinmemesi herhalde mümkün değildir. Acaba gidişatı konusunda bu destekleri kimlerden aldı, hangi istihbarat örgütleri bunun arkasında, kimler getirdi, kimler götürdü? Aslında getirenlere bakarsanız, götürenlerin de kimler olduğunu büyük olasılıkla anlayacaksınız" dedi.

'YARIN HEP BERABER GÖRECEĞİZ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen salı günü grup toplantısında çok net anlaşılabilir, herkesin anlayabileceği sorular sorduğunu ifade eden Tekin, şöyle dedi: "Örneğin İsviçre bankalarında bir yabancı gazetenin haberine dayalı, burada paranız var mı yok mu, yoksa evet yoktur ve bu konuda tıpkı Sayın Baykal'ın geçmiş dönemdeki 'İsviçre bankalarında param yoktur' deyip mahkemeye verip soruşturma başlattığı gibi siz de bu yöntemi deneyebilirdiniz. Ama bu yöntemi de denemediğinize göre elbette ki insanların kafalarında soru işaretleri oluşuyor. Şimdi sayın genel başkanımızın salı günü sormuş olduğu çok net soru şu. Hepimiz çok iyi biliriz ki, Sayın Kılıçdaroğlu'nun hayatında yalan da yoktur, fıtratında da iftira yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu belgeye, bilgiye dayalı konuşan bir liderdir. Birincisi şu, sizinle ilgili herhangi bir şey söylediğini zannetmiyorum. En azından grupta benim izlediğim kadarıyla. Bir çocuklarınızla ilgili, damadınızla ilgili, dünürünüzle ilgili ve eski özel kaleminizle ilgili bu iddiaların olduğunu ifade etti. Ama Sayın Erdoğan dün üslubunu sertleştirerek gerçekten hiçbir siyasi üsluba yakışmayacak şekilde hakarete varan cümleleri kullanması son derece manidardır. Unutmayın ki Sayın Kılıçdaroğlu geçmiş dönemlerde de olduğu gibi hiçbir şeyi belgeye bilgiye dayalı konuşmayacağını büyük olasılıkla yarın hep beraber göreceğiz."

KILIÇDAROĞLU'NU TAKİP EDİN

Belge tartışmasıyla ilgili "Yarın hep beraber göreceğiz" sözlerinin sorulduğu Gürsel Tekin, şunları söyledi: "Bilemiyorum belge açıklanır mı açıklanmaz mı ama Sayın Kılıçdaroğlu belgeye, bilgiye dayalı olmayan hiçbir iddiası, konuşması olmaz. Geçmiş dönemde de olmamıştır ve şimdi de olmaz. Hatta şöyle bir şey de söylüyor, 'Geçmişte de bir sürü iftira attı.' Valla bir tanesini hatırlatsınlar onlardan özür dileyeceğim. Sayın Kılıçdaroğlu bugüne kadar hiç kimseye iftira da atmamıştır, olmayan bir şeyi de konuşmamıştır. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu'nu dinlemiş olsaydınız, yani kendi çamaşırımızı kendimiz yıkamış olsaydık bugün elin oğlu size kol gibi fatura göndermemiş olurdu. Elbette grup toplantımız var hiç merak etmeyin. Kılıçdaroğlu'nu takip edin."

'SAHİP ÇIKILMASI GEREKEN HALK BANKASI MÜDÜR YARDIMCISIDIR'

Tekin, şöyle devam etti: "Doğrusu burada sahip çıkılması gereken Halk Bankası genel müdür yardımcısıdır. Sonuç itibariyle banka devletin, hepimizin bankasıdır. Yani görünen tabloda bu Reza denilen şahıs kendisini kurtarmış, öyle gözüküyor. Büyük olasılıkla ya itirafçı olmuştur ya da baştan ifade ettiği gibi organize bir gidiş vardır. Yani elini kolunu sallayarak gidiyor ve orada teslim oluyor. Bütün bunlara baktığımızda çok basit cümlelerle tarif edilmeyecek önemli bir süreçtir. İktisadi olarak tabi bütün bu olumsuzlukların faturasını 80 milyon yurttaşımız ödeyecek."

İYİ PARTİ SORUSU

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, CHP ile seçim işbirliği yapıp yapılmayacağı yönündeki soruya 'Hayır' yanıtı verdiğinin hatırlatılması üzerine Gürsel Tekin, "Kimin ne söylediğinin bir önemi yok. Türkiye'nin demokrasi, özgürlük, hukuk meselesi konusunda ciddi çaba gösteren, referandum sürecinde de bu sürecin lokomotifi olan CHP yüzde 55-60'la ittifak kuran bir siyasi partidir. Onun için şu parti, bu partiden ziyade bütün bu süreçte 'evet kardeşim ben kendime demokrasiyi, özgürlüğümü, geleceğimi dert edindim, bu sürecin bir parçasıyım' diyen herkesle biz beraber yol yürüyeceğiz. Tıpkı referandumda olduğu gibi" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------

-Tekin'in açıklamaları

Haber: Mehmet ÇINAR/ANTALYA, -

===================================

Kaza kurşunuyla şehit oldu

MUĞLA'nın Milas ilçesinde görevli jandarma er 20 yaşındaki Ömer Özavcı, arkadaşının silahından çıkan kaza kurşunuyla şehit oldu.

Milas İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı Selimiye Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görevli Ömer Özavcı iddiaya göre, bu sabah nöbet değişimi sırasında arkadaşı jandarma er İ.A. ile şakalaşmaya başladı. Bu sırada İ.A.'nın silahı kazayla ateş aldı. Göğsünden yaralanan Özavcı, ambulansla 75. Yıl Milas Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Özavcı, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan jandarma er İ.A.'nın ifadesinde, Özavcı ile şakalaştıkları sırada silahın ateş aldığını söylediği belirtildi. Terhisine yaklaşık 5 ay kalan Özavcı için ilçede tören düzenlenmesi bekleniyor. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Haber: Oktay ÇAYIRLI/MİLAS(Muğla), -

=======================================

Şırnak'ta öğretim üyesi sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle açığa alındı

ŞIRNAK Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Başçı'nın sosyal medyada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve İslam'a yönelik hakaret içerdiği belirtilen paylaşımları nedeniyle açığa alınarak hakkında soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan, düzenlediği basın toplantıda, sorumsuz ve ahlak dışı tavırlara asla müsaade etmeyeceklerini söyledi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Başçı'nın toplumun kutsal değerlerine, inanç ve örfüne hakaret ettiğinin tespit edildiğini belirten Rektör Prof. Dr. Erkan, "Başçı'nın sosyal medya hesabında, bütün dinlerin ortak değerlerinden olan Hz. İbrahim ve onunla başlayan kurban ibadetini, aleni bir şekilde aşağılayıcı ve alaycı ifadeler kullanarak, toplumun kutsal değerlerine, inanç ve örfüne hakaret ettiği tespit edilmiştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında asılsız isnatlarda bulunarak, şahs-ı manevisine hakaret içeren ifadeler kullanmıştır. Her iki hususta da toplumun birlik ve bütünlüğüne; dini manevi ve ahlaki değerlerine hakaret ve iftira ederek anayasal suç işlemiştir. Bu saygısız, seviyesiz ve çağ dışı ifadeleri nedeniyle adı geçen öğretim üyesi hakkında üniversitemiz nezdinde soruşturma açılmış ve soruşturmanın selameti için açığa alınmıştır" dedi.

Bu tür seviyesiz, sorumsuz ve ahlak dışı tavırlara asla müsaade etmeyeceklerini belirten Rektör Prof.Dr. Erkan, "Üniversitemiz bilimsel faaliyetleri yanında, bizi biz ve bizi bir yapan milletimizin milli ve manevi değerlerine, devletimizin bekasına katkı sağlayacak, anayasal görevlerini yerine getirirken, bu tür seviyesiz, sorumsuz ve ahlak dışı tavırlara asla müsaade etmeyecektir" diye konuştu.

Üniversite tarafından açığa alınıp hakkında soruşturma başlatılan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Başçı hakkında Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığının da soruşturma açtığı belirtildi,

Görüntü Dökümü

-Rektör Mehmet Emin Erkan'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, -

========================================

İnternet kafede bıçaklı kavga kameralara yansıdı

KOCAELİ'nin Körfez ilçesinde internet kafede çıkan kavgada 3 genç bıçaklanırken, kavga anı güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay akşam saatlerinde, Güney Mahallesi Tuğrul Caddesi'nde bulunan bir internet kafede meydana geldi. Kafeye giren 3 kişi, bıçaklarla 3 gence saldırdı. Yaşanan arbede sırasında 24 yaşındaki B.A. karnından ve göğsünden, 18 yaşındaki H.M.M. karnından ve 24 yaşındaki U.A. ise bacağından bıçaklandı. 3 saldırgan ise yaya olarak kaçtı. Körfez'de bulunan özel bir hastaneye kaldırılan yaralı 3 genç tedavi altına alındı. Polis, kimliklerini belirlediği saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Kavga anı ise güvenlik kameralarına yansıdı. Kafeye gelen kişiler ile gençlerin sokağa taşan kavgası güvenlik kameralarınca görüntülendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Güvenlik kamerası görüntüleri, yaşanan kavga anı

Haber-Kamera : Nabi YAZICI/KÖRFEZ(Kocaeli), -

=======================================

Bursa'da kiralık otomobil yüzünden çatışma: 1 ağır yaralı

BURSA'da otomobil kiralama konusunda çıkan çatışmada 27 yaşındaki Abdullah Balandi, ağır yaralandı. Balandi'yi ağır yaralayan zanlı Z.Ç., adliyeye sevk edilirken takım albise giydi.

Olay, dün gece saatlerinde merkez Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi Gülveren Caddesi'nde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Abdullah Balandi, Orhangazi ilçesinde otomobil kiralalayan 32 yaşındaki Z.Ç., 60 yaşındaki A.R.C. ve 31 yaşındaki A.A.'den otomobil kiraladı. Balandi, iddiaya göre, 1 günlüğüne kiraladığı otomobili getirmedi. Otomobilin yerini GPS sisteminden  tespit eden Z.Ç., A.R.C ve A.A., sinyal alınan olay yerine gitti. Burada başlayan tartışma silahlı kavgaya dönüştü. Z.Ç., otomobilden çıkardığı pompalı tüfek ile Abdullah Balandi'ye ateş etmeye başladı. Balandi'de otomobilden çıkardığı tüfek ile ateş etmeye başladı. Çıkan çatışmada Balandi, baş ve göğsünden aldığı saçmalarla ağır yaralandı. Olayın ardından 3 şüpheli geldikleri otomobile binerek kaçtı. Balandi, vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Balandi'nin bilincinin kapalı olduğu bildirildi.

"TAKIM ELBİSE İLE MAHKEMEYE ÇIKACAĞIM" DEDİ

Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri şüphelilerin Z.Ç., babası A.R.C ve A.A. olduğunu tespit etti. Ekipler şüphelilerin adreslerini belirleyerek eş zamanlı olarak operasyonda düzenledi. Gözaltına alınan 3 şüpheli emniyet müdürlüğüne getirildi. Burada Balandi'yi vuran kişinin Z.Ç. olduğu tespit edildi. 3 şüpheli ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Balandi'yi ağır yaralayan Z.Ç.'nin, mahkemede takım elbise giymek istediği, savcıya takım elbise ile ifade vermek istediği belirtildi Yakınları tarafından getirilen elbiseyi giyen zanlı Z.Ç., ve A.R.C ile A.A. adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

zanlıların sevk edilmeis

Emniyetten detaylar

Olay yerinindeki kovan ve silah fotoğrafları

Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ-Mehmet İNAN/BURSA, -

=========================================

Fren yapan midibüste yaralandı, sürücü yolda bırakıp kaçtı

GAZİANTEP'te, Hüsna Karahan (22), işten eve giderken bindiği midibüsün ani fren yapmasıyla araç içinde savrularak yaralandı. Midibüs sürücüsü, bel kemiği kırılan ve göğüs kafesinde çatlak oluşan Karahan'ı yol kenarına bırakıp, gitti. Çevredekilerin yardımıyla hastaneye kaldırılan genç kız, "İnemedim, beni aşağı taşıdı ve yolun ortasına bırakarak gitti. Bu adamın bulunmasını istiyorum sadece hattı biliyoruz, plakayı alamadım" dedi.

Olay, geçen cumartesi günü Karacaahmet Mahallesi'nde meydana geldi. Beyaz eşya firmasında müşteri temsilcisi olarak çalışan Hüsna Karahan, akşam saatlerinde eve gitmek için yolcu midibüsüne bindi. İddiaya göre, Karahan evinin yakınına gelince ayağa kalkarak inmek istediğini söyledi. Bu sırada sürücünün ani fren yapmasıyla Hüsna Karahan, midibüsün arka tarafından öne kadar savrularak önce kafasını torpidoya çarptı, ardından ön kapıdaki basamaklara düştü. Sürücü ise çarpmanın etkisiyle yaralanan Karahan'ı araçtan indirerek, midibüsü park edip geleceği bahanesiyle olay yerinden ayrıldı. Hüsna Karahan, kendisini yerde yatarken görenlerin haber vermesiyle gelen 112 Acil ambulansıyla Şahinbey Eğitim ve Uygulama Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste ilk müdahalesi yapılan Karahan'ın bel kemiğinde kırık ve göğüs kafesinde çatlak olduğu belirlendi, ameliyata karar verildi.

'YOL ORTASINDA BIRAKIP GİTTİ'

Hasta yatağında yaşadıklarını anlatan Karahan, her zaman yaptığı gibi işyerinden çıktıktan sonra eve gitmek için midibüse bindiğini ifade ederek, şunları dedi:

"Ben iş çıkışında midibüse binerek eve gitmek istedim. Araç çok hızlıydı, normalde 15 dakikada gitmemiz gereken yolu 8 dakikada gittik. Aşırı süratliydi, midibüs kartımda limit yoktu, beklerse kartıma para yükleyeceğimi söyledim; şoför 'Gerek yok, para verin' dedi. Sonra eve yaklaşınca ben ayağa kalkarak inmek istediğimi söyledim. Kırmızı ışık yanıyordu, yeşile dönünce aniden hızlandı bu sırada sarsıldım. Bir iki saniye sonra ani bir fren yaptı bu kez dengemi yitirdim. En öne kadar savruldum önce torpidoya çarptım sonra ön kapıdaki merdiven boşluğuna düştüm. Sonra şoför aracı durdurdu, beni ayağa kaldırıp indirmeye çalıştı. İnemedim, beni aşağı taşıdı ve yolun ortasına bırakarak gitti. Bu adamın bulunmasını istiyorum sadece hattı biliyoruz, plakayı alamadım."

Hüsna Karahan'ın babası İsmail Karahan ise durumu polise bildirerek şikayetçi olduklarını söyledi, midibüs sürücüsünün bulunmasını istedi. Kızının bugün ameliyat olacağını aktaran baba Karahan, "Kızım eve gelmek için midibüse binmiş. Eve yakın bir yerde ayağa kalktığı sırada şoför ani fren yapmış. Kızım ön tarafa kadar savrularak merdiven boşluğuna düşmüş. Şoför, sonra da kızımı indirip, aracı park edip geleceğini söyleyerek kaçmış. Biz şikayetçi olduk ve bu adamın bulanarak cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Polis, plakası öğrenilemeyen midibüsün sürücüsünü bulmak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Hastane odası

Hasta yatağındaki Hüsna Karahan

Hüsna Karahan'ın konuşması

Baba İsmail Karahan'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Eyyüp BURUN- GAZİANTEP-DHA)

==============================================

Prof. Dr Ersoy, Samandağ'daki 'çeken' akıntıya karşı uyardı

YILDIZ Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Hatay'ın İskenderun İlçesi'nde düzenlenen 'İskenderun Çevresi Afet Potansiyeli' konulu konferansta 'çeken' (RİP) akıntılara karşı dikkat çekti.

Çeken akıntıların çok güçlü olduğunu belirten Ersoy, en iyi yüzme bilenin dahi akıntıya kapılacağını söyledi. Ersoy, "Genelde bu akıntılar Karadeniz kıyılarında olur. Ama gördüğümüz kadarıyla Samandağ Çevlik plajında ve bu bölgelerde de ölümler sık sık yaşanıyor. Bu konuda bilgilendirmeyi arttırmamız gerekiyor. Yüzme olimpiyat şampiyonu dahi olsanız bu akıntıya yakalandığınız zaman sizi sürükler. Çünkü çok hızlı vakum etkisiyle çeker" dedi.

Rüzgarlı havalarda, özellikle yarım ay biçimli yerlerde, mendireklerin olduğu yerlerde çeken akıntılar oluşabildiğini belirten Ersoy, şöyle devam etti: "Bu çeken akıntıların olduğu sabit yerler sahiller var. Ama genellikle Türkiye kıyılarındakiler aniden oluşan çeken akıntılar. Peki, ne yapacağız? Çeken akıntıya yakalandıysanız, bel hizasında bile yakalanabilirsiniz. Ayağınızın altındaki kumlar çekilmeye başlar. Onu hissettiğinizde çıkabiliyorsanız çıkın. Çıkamıyorsanız sahile dönüp zor durumda olduğunuzu işaret etmeniz gerekiyor. Kıyıya doğru yüzmeyeceksiniz, yüzemezsiniz. Kendinizi akışın içerisine bırakacaksınız, sürüklenirken ağır ağır yana yana yüzmeye çalışıp o kanaldan çıkmaya çalışacaksınız. Deniz sezonu açılmadan mayıs aylarında belediyelere çok görev düşüyor. Yüzme kursları açmaları gerekiyor. Çünkü yüzme bilen insanın özgüveni daha yüksektir. Çeken akıntıda çok önemli olmuyor. Ama yüzme bilen insan paniklemez, akıntıya kendini verdiğinde yana doğru yüzerek akıntı içerisinden çıkabilir. Tüm Türkiye'de belediyeler bu kursları düzenlemesi gerekir."

Görüntü Dökümü

----------------------------

Prof. Ersoy'un konuşması

Konferansa katılanlardan görüntüler

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),

==========================================

Kullanılmayan demir yolu sürülerin geçiş güzergahı oldu

SURİYE'deki iç savaşın başlamasının ardından kullanıma kapatılan İslahiye-Halep demiryolu, koyun ve keçi sürülerinin geçiş güzergahı oldu.

İslahiye'nin karşısında bulunan terör örgütü PYD denetimindeki Suriye'nin Meydani Ekbez bölgesinin bulunduğu sınır hattında güvenlik önlemleri en üst seviyede tutuluyor. Suriye'deki iç savaşın ardından 6 yıldır kullanılmayan demiryolu, Yolbaşı ve Kazıklı Mahallesi'nde hayvancılıkla uğraşan çobanların koyun ve keçilerini otlatmaya giderken kullandıkları yol haline geldi. Demiryolu üzerinde çobanların peşinde giden sürülerin oluşturduğu görüntüye tanık olanlar ise bu anı cep telefonu kameralarıyla ölümsüzleştiriyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Sınır hattındaki demiryolu

Demiryolundaki hayvan sürüsü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

==========================================

Şampiyon sporcular, şiddete 'dur' demek için koştu

GAZİANTEP'te, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi'nin (UN Women) düzenlediği  'Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele' etkinlikleri kapsamında farklı branşlarda şampiyon olmuş 21 sporcu, kadına şiddete dikkat çekmek için koştu.

Seyrantepe Stadyumunda gerçekleştirilen etkinlikte kadına şiddete karşı olduklarını söyleyen Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir, "Kadına şiddete hayır diyoruz. Bu topraklar kadim bir medeniyetin topraklarıdır. Anadolu topraklarında kadın hiçbir zaman ikinci planda tutulmamıştır. Kadın her zaman baş tacı edilmiştir. O nedenle artık sloganlarla değil sözlerin uygulamaya geçmesini istiyoruz. Artık bu gibi etkinlikleri yapmak yerine şiddete son verilmesini istiyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından koşan sporculara günün anısına plaket verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Kadına karşı şiddete hayır pankartı

Koşuların yapılması

Plaket verilmesi

Ökkeş Demir konuşması

Zehra Döşüçukur'un konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)

========================================

'Yerler kirlenmesin' diye çamurlu kara lastiklerini çıkarıp, bankaya çoraplarıyla girdi

BURSA'nın Orhangazi ilçesinde yaşayan Binnaz Uysal (56), işlem yapmak için geldiği banka şubesinde yerler kirlenmesin, diye ayağındaki çamurlu lastik ayakkabılarını çıkararak, bankaya çoraplarıyla girdi. Güvenlik görevlisi ısrar etse de kadını kara lastikleriyle içeri girmesi için ikna edemedi.

Olay, geçen cuma, Orhangazi ilçesindeki bir banka şubesinde meydana geldi. Yeniköy Mahallesi'nde oturan Binnaz Uysal, bir bankanın Orhangazi şubesine geldi. Mesai bitmeden bankaya yetişmeye çalışan Uysal, evine uğrayacak vakti olmadığı için bahçede çalışırken, giydiği lastik ayakkabılarını değiştiremeden şubeye geldi. Uysal, bankaya geldiğinde, çamurlu kara lastiklerini kapının önünde ayağından çıkardı. Bankanın güvenlik görevlisi, Uysal'ı fark edince hemen yanına giderek, kadından ayakkabılarını giymesini rica etti. Görevlinin ısrarına rağmen Uysal, ikna olmayarak, çamurlu lastik ayakkabılarını yerler kirlenmesin, diye bankanın girişine bırakıp, içeri çoraplarıyla girdi. Sırası gelince bankada işlemini yaptıran Uysal, ardından dışarıda bıraktığı ayakkabılarını giyerek, bankadan ayrıldı.

Yeniköylü Binnaz Uysal'ın 4 çocuk annesi olduğu öğrenildi.

Bir süre önce de Ankara'nın Beypazarı ilçesinde bir banka şubesine gelen yaşlı bir kadın, çamurlu ayakkabılarını çıkardıktan sonra içeriye girdiği görüntüler, sosyal medyada geniş yer bulmuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

-

Haber: Hasan BOZBEY/ORHANGAZİ (Bursa), -

=========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Yerel
title