"Dershaneler Okullara Dönüştürülürken Sıkıntı Yaşanacak"

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eş Başkanı Cem Gülan, dershaneden dönüşecek özel okulların niteliği konusunda endişeleri olduğunu, ilk dönemde çeşitli sıkıntıların yaşanabileceğini söyledi.

Gülan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl ilk defa gerçekleştirilen özel okullarda okuyacak öğrencilere eğitim öğretim desteğinin olumlu yansımalarını gördüklerini söyledi. Bu yıl 200 bin öğrenci için hazırlık yapıldığını ancak açıklamanın geç yapılması nedeniyle 167 bin civarında bir başvurunun yapıldığını anlatan Gülan, bu rakamın bile çok iyi olduğunu aktardı.

Özel okullarda öğrenim gören 640 bin civarında öğrenci bulunduğunu ancak bu rakamın destek çalışmalarıyla daha da arttığını söyleyen Gülan, uygulamanın resmi okullardaki yükü hafifleteceğini, özel okulların daha fazla taşın altına elini sokmasını sağlayacağını anlattı.

Özel okullardaki öğrenci sayısı oranının genel öğrenci sayısına göre yüzde 4,2 civarında olduğunu belirten Gülan, ortalamaya göre özel okullarda bir öğretmene düşen öğrenci sayısının 7, devlette ise 20'nin üzerinde olduğunu kaydetti.

Dershanelerin özel okula dönüşmesi

Bu yıl dershanelerin faaliyetlerini tamamlayacaklarını ve isteyen kurumların eğitim hayatlarını özel okul kapsamında yürüteceklerini hatırlatan Gülan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dershaneden dönüşecek özel okulların niteliği konusunda endişelerimiz var, en başta ister istemez bir çalkalanma olacaktır. Çünkü aramızda çok iyi hizmet veren kurumlar da vardır, yanlışı olanlar da. Bu dönüşüm esnasında tabi bir ayrım yapılamayacak, hepsi dönüşecek. İnşallah bu geçiş dönemini 'olumlu atlatacağız' diye düşünüyorum. Zaten 3-4 senelik bir süreç olacak bu."

Özel okullar TEOG'dan memnun

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) çerçevesinde yapılan sınavları, okulda yapılan bir sınavın kontrollü olarak merkezden yapılması şeklinde değerlendiren Cem Gülan, ilk verilere göre uygulamanın geçen yıl başarılı geçtiğini ifade etti. "Sınav çok kolaydı" gibi söylentilere değinen Gülan, şunları söyledi:

"Okulda olan sınavlar da aslında çok zor değil. Türkiye o kadar zor sınavlara alıştı ki, eleme sınavlarına, sıralama sınavlarına, doğal olan budur. Sınavda çok birinci çıkması sakıncalı değildir, bu kadar çok birinciyi kaldıracak kadar da aslında talep gören okul da var. Zaten bütün okullar kalite olarak birbirine yaklaştığı zaman herkes evine en yakın okula gidecektir ki ideal durum budur."

Gülan, sınavların kolay ya da zor olmasının önemli değil, gerçek ve hayata uygun olmasının önemli olduğunu belirtti. Türkiye'de çok enteresan sınavlar yapıldığını öne süren Gülan, "Gerçek hayata yakın sorularda bizim öğrenciler çok başarılı olamıyor, aynı öğrencileri çok daha zor becerilerin sınandığı imtihanlara soktuğunuz zaman çok daha başarılı oluyor. Çünkü biz kendi kendimize artık olayı içinden çıkılmaz hale getirmişiz. Öğrencilerin büyük bir kısmı kolay gördüğü soruda tuzak arıyor, o yüzden hata yapıyor" diye konuştu.