Denizli'de 5 bin yıllık musalla taşı bulundu
Denizli'de 5 bin yıllık musalla taşı bulundu Camide bulunan musalla musalla taşı, bölgenin 5 bin yıllık tarihini ortaya çıkardı Denizli'nin Baklan ilçesine bağlı Boğaziçi Mahallesi'nde yer alan tarihi camide bulunan musalla taşı üzerindeki yazılar, bölgenin 5 bin yıl öncesine dayandığı,...
Denizli'de 5 bin yıllık musalla taşı bulundu
Camide bulunan musalla musalla taşı, bölgenin 5 bin yıllık tarihini ortaya çıkardı
DENİZLİ - Denizli'nin Baklan ilçesine bağlı Boğaziçi Mahallesi'nde yer alan tarihi camide bulunan musalla taşı üzerindeki yazılar, bölgenin 5 bin yıl öncesine dayandığı, bölgede eskiden Kaeto Memleketi olduğu ve Hristiyan bir toplumun yaşadığı tahmin ediliyor.
Denizli'nin Baklan ilçesindeki Boğaziçi Mahallesi'nin kültür ve geleneklerini yaşatmak için çaba sarf eden Çalkebir Kültür Derneği, tarihi Boğaziçi Camii'nde yer alan musalla taşı üzerindeki yazıların olduğunu gördükten sonra yetkililere bildirdiler. PAÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Eski Çağ ve Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Kılıç yazıların tercümesinin ardından, eskiden Musalla taşının bulunduğu bölgenin kilise olduğu ve tarihi 5 bin yıl öncesine dayandığı ortaya çıktı. Musalla taşının hemen altında bulunan satırlarda ise zamanında Kaeto halkı tarafından yapıldığı ve 3 şahısın ismi kazındığı görüldü. Bir tanesi Eski Anadolu Kahramanlarından bir tanesi Sarpedon'un, ikinci şahısın ise tam bulanamadığı yani tarihteki varlığı ile ilgili bir bilgiye rastlanmadığı ve üçüncü kişi de İskenderiyeli Psikopos Athanasios'un ismine rastlandı. Yetkililer tarafından incelemelerin hala devam edildiği bildirildi.
"Köyün tarihi 5 bin yıldan da önceki dönemlere gidebiliyor"
Köylülerle birlikte yapı taşının altında yazılar gördüğünü ve bunu yetkili kişilere götüren ve Köyünün tarihi 5 bin yıldan da daha önceki dönemlere ait olduğunu belirten Çalkebir Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akbay, "Bizim köyümüz tarihi geçmişi çok eski. Zaten camimizde Selçuklu Dönemi mimarisi var. Taşımız yüzyıllardır orada Musalla Taşı olarak değerlendiriliyordu. Geçen yıllarda üstünde yazı olduğunu gördük. Bu yazıyı biz nasıl okuyoruz diye düşündük ve araştırma içine girdik. Sağolsunlar Pamukkale Üniversitesi'nden Antik Çağ Tarihçisi Prof. Doktor Yusuf Kılıç hocamıza ulaştık. Onlarında bizlere yardım ve araştırmalarla bugün bu taştaki güzel bir tarihi köyün geçmişini meydana çıkarttık. Köyün tarihi 5 bin yıldan da önceki dönemlere gidebiliyor. Köyde Tunç Çağına ait bir tane höyük var. Bu höyük bugüne kadar arkeolojik bir çalışma yapılmadı. Burada bir çalışma yapılırsa hem Antik Çağ dönemi hem de Frigya dönemi hatta biz şöyle düşünüyoruz belki Lüfer döneminin ile ilgili olan o vadinin bir yerinde geçmişe dair izler rastlanabilir. Köyün tarihi eski biz bugün köyümüzü kültür köyü yapmak istiyoruz ve köyümüzdeki daha keşfedilmemiş tarihi yapıların olduğunu düşünüyoruz. Onları araştırıp gün yüzüne çıkartmak istiyoruz" dedi.
Daha öncesinde de yerleşkenin çevresinde arkeolojik incelemeler yaptığını belirten PAÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Eski Çağ ve Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Kılıç, "Baklan Boğaziçi bölgesinde önceden beri yaptığımız araştırmalarda bu bölgede Çalkebir ismi verilen bir höyük varlığını biliyoruz. Bu höyüğün üzerinde yaptığımız incelemelerde arkeolojik keşifşer topladık. Arkeolojik keşiflerde höyüğün tarihine M.Ö. 3500 yıllarına kadar götürdü. Dolayısıyla Tunç döneminde itibaren iskan görmüş bir höyük. Bu höyüğe dayalı olarak biz artık köyün çevresinde tarihinin M.Ö. 5000 yıl öncesine başladığını biliyoruz. Ancak Musalla Taşına gelince, Milattan Sonra 5. Yüzyıla ait bir yapı taşı. Hatta Musalla Taşı ilk gördüğümde bunun bir kilise alanın olduğunu düşünmüştüm" dedi.
"Bu eser Kaeto halkı tarafından inşa edilmiştir"
Musalla Taşının alt kısmında 2 satır olduğu belirten Prof. Dr. Yusuf Kılıç, "Musalla taşının üst tarafının düz olduğu için Musalla Taşı olarak kullanmışlar. Alt tarafında ise 2 satır yazı var. Bu taşı ters çevirip üzerindeki iki satır Grekçe bir yazı ve tercüme ettiğimizde şöyle bir sonuca vardık, üst satırında "Bu bina Kaeto halkı tarafından inşa edilmiştir" yani kilise o dönemde bugünkü ismi Boğaziçi yerleşkesi olan yeri Kaeto halkı tarafından inşa edilmiştir. Alt satırlarında daha ilginç bir şey bulduk. 3 şahıs ismi geçmektedir. Bunlardan bir tanesi Eski Anadolu Kahramanlarından bir tanesi Sarpedon'un ismini bulduk. İkinci isim ise tam bulamadık yani tarihteki varlığı ile ilgili bir bilgiye rastlamadık ama üçüncü isim ise daha da kıymetliydi İskenderiyeli Psikopos Athanasios ismiydi. Hristinyanlığın kurucularından bir tanesi" ifadelerinde bulundu.
"Biz bunu okuduğumuzda buranın artık bir eski kilise yapısı olduğunu söyleyebiliriz"
Bu yapının eskiden bir kilise olduğunu belirten Prof. Dr. Yusuf Kılıç, "Biz bunu okuduğumuzda buranın artık bir eski kilise yapısı olduğunu ve zamanla Türkler bölgeye geldiklerinde kendi inançlarına göre bunu kendi tapınak şeklinde çevirdikleri net bir şekilde net bir şekilde ortaya koymuş bulunuyoruz. Hatta bu tür bir buluştan sonra özellikle yöre halkının ve ÇalKebir derneğinin yetkililerin bana gönderdiği bir resim vardı. Burası cami olarak restore edilmeden önce buradaki bir dikmenin temelinde eski bir kilise yapısının bir taşı var ve üzerinde bir Hac işareti net bir şekilde ortada. Bu hac işaretinin anlamı baktığımız zamanda yine Mısır'daki Hac işaretine benzer özelliklere taşıdığını net bir şekilde söyleyebiliriz" dedi.
"Burada eskiden Kaeto Memleketi olduğu ve Hristiyan bir toplumun yaşadığını söyleyebiliriz"
Eskiden Hristiyan toplumun yaşadığı ve bu eserin Milattan sonra 5. Yüzyılda başlamış olduğu söyleyen Prof. Dr. Yusuf Kılıç, "Bütün bunlardan sonra artık Boğaziçi yerleşiminin şuana kadarki en eski adının Kaeto Memleketi olduğunu ve burada bir Hristiyan toplumun yaşadığını söyleyebiliriz. Bu toplumun Grekçe konuştuğunu ve yarıca buradaki kilisenin tarihinin de Milattan Sonra 5. Yüzyılda başlamış olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Yerleşkenin tarihi 500 yılından başlamak üzere buradaki kilisenin yapılış tarihi M.S. 5. Yüzyıl yani 1500 yılı geçkin bir tarihin olduğunu söyleyebiliriz" dedi.