Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Cumhurbaşkanı Erdoğan Samsun'da

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ey Doğan Medya Grubu, bununla bir yere varamazsın, varamayacaksın da. Bunu da kendine yaparsın.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ey Doğan Medya Grubu, bununla bir yere varamazsın, varamayacaksın da. Bunu da kendine yaparsın. Unuttuğunuz bir şey var. Türkiye eski Türkiye değil. Bugün artık milletiyle bütünleşmiş bir devlet, milletine hizmetten başka gayesi olmayan kurumlar var. Menderes'in akıbetini, Mursi'nin durumunu örnek göstererek yaptığınız çağrılara cevap, umduğunuz yerlerden değil, milletin sinesinden geliyor" dedi.

Erdoğan, Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Kur'an-ı Kerim'in Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan Kürtçe mealini Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde kürsülerde gösterdiğini ve bunu Diyanet İşleri Başkanlığının başarısı olarak anlattığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama dürüstlükten, doğruluktan nasibi olmayanlar çıkmış ne diyor? 'Diyanet, ondan bir tane hazırlamış. Onu da Cumhurbaşkanına göndermiş.' Eline, diline dursun. Diyanet İşleri Başkanlığımız ondan 10 bin tane hazırladı ve Güneydoğu Anadolu'ya, doğuya gönderdi. Hatta şimdi Ermenicesini de hazırlıyorlar. Bizim Mesnevi 18 dilde hazırlandı. İnşallah Kur'an meali de birçok dilde hazırlanacak" ifadesini kullandı.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Tabi baktılar ki tutmuyor. Bu sefer Diyanet İşleri Başkanımıza tutturdular bir Mercedes araba hikayesi, oradan bastırmaya başladılar. Bunlara yabancı değiliz. '1 milyon' dediler. Halbuki arabanın bedeli 330 bin lira. Bugün Mercedes'e binmek artık lüks olmaktan çıkmış. Kendi altlarında Mercedes var ha. O denilen o adamların hepsinin altında Mercedes var. Kendi yavrularını yurtdışında okutuyorlar, gelip bize çakıyorlar. Ne oluyor, niye rahatsız oluyorsun? Açık, net oyna. Kalktı, bakıyorsun ana muhalefet diyor ki 'İmam hatipleri kapatmayacağız.' Ya dürüst ol. Dün Kayseri'deydim. Orada da söyledim. E tabi Kayseri'de 'Kapatmayacağız' demek zorunda. Kayseri orası. Samsun'da da aynı şeyi söylemek zorunda. Seçim beyannamesinde var. 'Bir artı sekiz artı dört.' Bu formül nedir biliyor musunuz? İmam hatiplerin orta kısmının kapatılması formülüdür. Biz bunu daha önce gördük."

Kendisinin ve çocuklarının imam hatip mezunu olduğunu anımsatan Erdoğan, "Ben dertliyim. Çünkü benim çocuklarım, iki kızım, yeri geldi okul kapısından döndü, üniversiteye gidemediler. Başörtüsü sebebiyle gidemediler. Mecburen yurtdışına gönderdik. Oğlum yüksek puan almasına rağmen katsayı engeline takıldı. O da gidemedi. Mecburen onu da gönderdik" diye konuştu.

Erdoğan, oğlunun, Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisansını yaptığını, kızlarının da dünyanın saygın üniversitelerinde yüksek lisans eğitimlerini aldıklarını söyledi.

"Şimdi ben, imam hatip neslinden, meslek lisesi mezunlarından da bunu bekliyorum" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Artık başörtünüze saldırı var mı? Başı açık, başı örtülü kardeşçe bu ülkede yürüyor musunuz, yaşıyor musunuz? Özgürlük bu be, kardeşçe yaşamak bu be. Biz bunu yaptık. Kardeşlerim, biz bunu getirdik. Ama onlar, ayrımcılık yaptılar. Şimdi katsayı var mı? İsteyen istediği üniversiteye gidiyor mu? Milli, manevi değerlerine bağlı bir nesil olarak sizi karşımda görüyorum ve bunu başaracaksınız. Bu konuda mutabık mıyız? Anlaştık mı? Haydi bakalım."

"Güya bizi Mısır'da, Mursi'nin aldığı cezayla korkutuyorlar"

Erdoğan, 28 Şubat döneminde, bu milletin inancına her türlü hakareti yapanların, listelerin başına konulduğunu belirtti.

Erdoğan,  "Çok enteresan. Avrupa'da 'Alisiz Alevilik' fitnesini yayanları 'aday' diye milletin karşısına çıkartıyorlar. Tüm bunları açık bir işbirliği, açık bir söz birliği içinde yapıyorlar. Seçim beyannamelerine bakın, birbirinin kopyası. Meydanlarda söylediklerine bakın, hepsi aynı ifadeler. Vaatleri bile aynı. Sadece rakamda anlaşamıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bunlara karşı çıktığımız, foyalarını ortaya döktüğümüz zaman da arkalarına aldıkları örgütler, çeteler, medya kuruluşları aracılığıyla bizi tehdit ediyorlar. Ne diyorlar? 'Sonunuz, Menderes gibi olur' diyorlar. Ne diyorlar? 'Yüzde 52 oy ile seçilen Cumhurbaşkanına idam' diyorlar. Güya bizi Mısır'da, Mursi'nin aldığı cezayla korkutuyorlar. Şimdi ben buradan tabi açık ve net sesleneceğim. Her gün sesleneceğim. Çünkü biz bu medya gruplarını, paralel örgütü gayet iyi biliriz. Gezi olayları sırasında da hem Meclis kürsüsünden hem gazete köşelerinden bizi Mursi'nin akıbetiyle yani darbeyle tehdit etmişlerdi. Şimdi de aynı tehdidi, idam cezası talebi üzerinden tekrarlıyorlar. Görüyorsunuz işte. Biz 'demokrasi' diyoruz, 'özgürlük' diyoruz, 'istikbal' diyoruz, 'istiklal' diyoruz. Onların aklında 27 Mayıs var, Sisi var, Esed var."

Erdoğan, Mevlana'nın, "Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar" sözlerini hatırlatarak, "Bunların aklında, 27 Mayıs'taki gibi bir cunta darbesiyle iş başına gelmek ve onlar gibi milletin adamlarını darağaçlarında sallandırmak var. Bunların aklında, Mısır'daki gibi darbeyle yönetimi ele geçirmek, Esma kızımızın şehadeti gibi şehitlerin sayısını artırmak var. Sonra da milletin temsilcilerini cezaevlerine doldurup idamla yargılamak var" dedi.

"Türkiye eski Türkiye değil"

"Milletimiz de biz de bu tavırların hiçbirine yabancı değiliz" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şunları söyledi:

"27 Mayıs'ta, ülkenin seçilmiş Başbakanı alçakça katledilirken, 'Ordu vazife başında' manşetleri ile buna alkış tutanları çok iyi biliyoruz. 12 Eylül'de 'Bir sağdan, bir soldan' diyerek, suçlu olup olmadığına bakmaksızın gençler ölüme gönderilirken 'Titreyerek darağacına çıktılar' başlığı atanları çok iyi biliyoruz. 28 Şubat'ta 'Gerekirse silah kullanırız' manşetleriyle milleti tehdit edenlerin pervasızlıkları daha dün gibi gözlerimizin önünde. Okullarda başörtüsünü serbest bırakan kanun çıktığında attıkları '411 el kaosa kalktı' manşetini hatırlamamak mümkün mü? Kim atmıştı bu başlığı? Doğan Medya Grubu. Ey Doğan Medya Grubu, bununla bir yere varamazsın, varamayacaksın da. Bunu da kendine yaparsın. Unuttuğunuz bir şey var. Türkiye eski Türkiye değil. Bugün artık milletiyle bütünleşmiş bir devlet, milletine hizmetten başka gayesi olmayan kurumlar var. Menderes'in akıbetini, Mursi'nin durumunu örnek göstererek yaptığınız çağrılara cevap, umduğunuz yerlerden değil, milletin sinesinden geliyor. Ne diyor milletimiz bunlara? 'Hadi oradan' diyor. 'Yeter, söz de karar da milletin' diyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "12 yıldır bize verdikleri destekle bu milletimiz her seçimde bunlara hep aynı mesajı iletti. İnanıyorum ki 7 Haziran'da milletimiz bunlara bir kez daha hak ettikleri cevabı verecek" ifadesini kullandı.

İstiklal Marşı'ndan, "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın" dörtlüğünü okuyan Erdoğan, "O kadar" dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Yerel
title